Another bottle translate Turkish
440 parallel translation
Give us another bottle.
Bir şişe daha lütfen.
I'm just about to wring the neck off another bottle.
Tam da yeni bir şişe açmak üzereydim.
Another bottle of bubble water.
Bir şişe daha soda getir.
I'll open another bottle.
Bir şişe daha açayım.
- Put another bottle of oxygen in.
- Bir oksijen tüpü daha koy.
- Joseph, bring me another bottle.
- Joseph, bana başka bir şişe getir.
- Well, he might be, dancing around a whole passel of women that-a-way. - Another bottle, Marter.
Bir sürü kadının etrafında dans etse bu kadar yorulabilirdi ancak.
would it be impolite to ask for another bottle?
Bir sise daha istesem, nezaketsizlik olur mu
Bring another bottle of champagne. - Yes, Ma'am.
Bir sise sampanya daha getir.
Waiter, another bottle of champagne.
- Garson, bir şişe şampanya daha.
Tom, when they finish that wine, set up another bottle on the house.
Tom, o şarabı bitirince müesseseden bir şişe daha ikram et.
What if he goes out and buys another bottle?
Ya dışarı çıkıp başka bir şişe satın alırsa?
Are you sure he doesn't have another bottle hidden?
Bir yere sakladığı başka bir şişesi olmadığına emin misin?
You had another bottle.
Başka bir şişen daha vardı.
Hey, waiter, bring another bottle.
Biz arkadaşız. Garson, bir şişe daha getir.
- Let's investigate another bottle first.
- Önce başka bir şişeyi soruşturalım.
Another bottle.
Bir şişe daha.
Hand me another bottle. A full one.
Bana da dolu bir tane başka şişe ver.
Let's open another bottle.
Yeni bir şişe açalım.
Adam, fetch me another bottle of whisky.
Adam, bir şişe viski getir.
- Oh, did you get another bottle of vitamins?
- diğer vitamin şişelerini de aldın mı?
I didn't buy another bottle.
Başka şişe almadım.
Bring me another bottle.
Bir şişe daha getir.
- He'll just give me another bottle of this.
- Sadece şundan başka bie şişe verecek.
And you'll buy me another bottle of champagne.
Üstüne bana bir şişe daha şampanya al.
Get me another bottle of brandy and I'll marry you.
Bana bir şişe brendi daha getir, seninle evlenirim.
Go and get another bottle, dear.
Git ve ona bir şişe daha al, tatlım.
It's quite a rare vintage, but I have another bottle.
Oldukça nadir bulunan bir şasrap, fakat bende bir şişe daha var.
- To get another bottle.
- Bir şişe daha almaya.
- Gerda, will you fetch another bottle?
- Bir şişe daha getirir misin Gerda?
I'll take another bottle home with me today, Stevens.
- Bugün eve yeni bir şişe daha götüreceğim, Stevens.
Hillman, another bottle,
Hillman, başka bir şişe.
Another bottle.
Bir tane daha.
- Get yourself another bottle.
- Kendinize başka şişe açın.
How about another bottle of beer?
Bir şişe biraya daha ne dersiniz?
Another bottle!
- Bir şişe daha lütfen!
Get me another bottle.
Birtane getir.
I want another bottle of brandy.
Bana bir şişe daha konyak getir.
- I'll get another bottle. - Oh, no!
- Bir şişe daha getireyim.
And damn me if I don't open another bottle.
Bir şişe daha açmazsam da benim belamı versin.
All right, just bring another bottle.
Tamam mı, git başka şişe al.
Why don't you go on home and open another bottle and get back in bed with your friend's wife.
Sen evine gidip yeni bir sise daha aç ve arkadasinin karisiyla yataga girsene.
I've got another bottle. - How many have you had?
Bende bir şişe daha var.
- Bring him another bottle and when he has finished that, put him in a taxi and send him to his hotel.
Bir şişe daha getirin. - Sonra da bir taksi çağırın. Onu otele bıraksın.
Then you won't mind if I order another bottle of champagne, huh?
Öyleyse bir şişe daha şampanya söylememi dert etmezsiniz.
Pierrot, another bottle.
Barmen! Bir tane daha!
Tereschenko, another brandy and a large bottle of champagne.
Tereschenko, bir brendi daha ve büyük bir şişe şampanya.
- There's another little drink in the bottle.
- Şişenin dibinde biraz kalmış.
Hey, hey. I'll take the bottle. And bring another double gin for Snow White.
Ben şişeyi alırım, ve Pamuk Prenses'e bir duble cin daha.
Chance, give me another shot at it Stumpy can take the bottle away.
Chance, bana bir şans daha ver. Stumpy şişeyi ortadan kaldırabilir.
I'll have another bottle.
Bir şişe daha istiyorum.
bottle 54
bottles 70
bottled water 16
bottle of wine 28
another 624
another one bites the dust 21
another one 540
another round 104
another day 137
another time 384
bottles 70
bottled water 16
bottle of wine 28
another 624
another one bites the dust 21
another one 540
another round 104
another day 137
another time 384
another guy 19
another beer 33
another life 37
another world 21
another girl 20
another way 17
another chance 20
another question 32
another night 31
another drink 66
another beer 33
another life 37
another world 21
another girl 20
another way 17
another chance 20
another question 32
another night 31
another drink 66
another dollar 17
another thing 119
another week 20
another man 39
another hour 30
another woman 40
another lie 20
another place 39
another glass 20
another shot 24
another thing 119
another week 20
another man 39
another hour 30
another woman 40
another lie 20
another place 39
another glass 20
another shot 24