English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / Baby on board

Baby on board translate Turkish

42 parallel translation
Mmm. Baby on board.
* * Arabada bebek var. * *
"Baby on board"
* * Arabada bebek var. * *
"Ba-bum-bum-bum" "Baby on board"
* * Arabada bebek var * *
Is that a baby on board?
İçeride bebek mi var?
Baby on board. Oh!
Araçta bebek var.
And I got that "Baby on Board" sign you wanted to help you get tail.
Arkaya takılmasını istediğiniz "Arabada bebek var" yazısı da burada.
Baby on board!
Burada bebek var!
Baby on board, huh?
'Arabada bebek var', ha?
Baby on board.
" Bebek yola çıktı.
- Hey! There's a baby on board!
- Arabada bebek var be!
For the woman about to start a family, we present the allure of "Baby on Board" perfume to keep Daddy interested, the only fragrance especially made for the pregnant woman in love.
Aile olmak üzere olan kadınlar için, "Baby on Board" büyüleyici parfümlerini takdim ederiz babaların ilgisini çekmek için, aşık olan hamile bayanlar için üretilmiş özel bir koku.
Um, Angela, since this "Baby on Board" thing is such a big deal, maybe you and I should start trying.
Angela, "Baby on Board" olayının büyük bir anlaşma olmasından sonra, belki sen ve ben denemeye başlamalıyız.
Baby on Board.
"Baby on Board."
Baby on board.
Bebeğin eli kulağında.
- Knocked up, private. Baby on board.
Karnı şişik, asker!
Baby on board.
Bebekli hanıma müsaade edin.
God, the baby's - baby on board.
Tanrım, bebek... bebek yolda.
I'm not walking,'cause I got a baby on board, my feet hurt.
Yürümem ben. Hamileyim, ayaklarım acır.
Like last year's winner, Seamus O'Shaughnessy, he delivered a baby on board.
Geçen yaz olduğu gibi. Seamus O'Shaughnessy uçakta bir kadına doğum yaptırdı.
Hey, slow down! There's a baby on board!
Oğlum yavaş gitsene ya!
Baby on board.
Aklın bebekteydi.
Baby on board.
Bebek yolda.
Yo. Baby on board.
Hey, bebek var.
Baby on board. And if you two dopes didn't screw up this $ 10 million renovation- -
Siz iki sersem 10 milyon dolarlık yenilemeyi mahvetmemiş olsaydınız...
There is a baby on board here!
Karnımda bir bebek var!
Omar had this really boring partner dinner that I agreed to go to because... hello... night out like a grown-up, and three cosmopolitans later... baby on board.
Omar çok sıkıcı bir ortaklık yemeğine katılacaktı. Ben de gitmeyi kabul ettim. Yetişkinlerle bir gece geçirmek istedim.
Baby on board!
Arabada bebek var!
Baby on board.
Bebek geliyor.
There is a baby on board here!
Burada bebek var!
Baby on board!
Bisiklette bebek var!
You know, there's the usual infighting, but... Let's just say Lucifer having a baby on board has brought us all together.
Genel bir rekabet var ama Lucifer'in bebeğinin olacak olması bizi bir araya getirdi.
"[Guitar Strums] " Baby on board "
* * Arabada bebek var * *
HeIena`s sister was on board, along with her daughter and baby son.
Trende, kızı ve küçük oğluyla Helena'nın kız kardeşi vardı.
- He is on the board of trustees, baby.
- O vakıf yönetim kurulunda, bebeğim.
She's not getting near the new line. And when I show it to the board that I closed the deal on Baby Brooke her little reign of terror is gonna be over, my friend.
Ve yönetim kuruluna bunları gösterip "Baby Brooke" anlaşmasını benim kapattığımı açıkladığım zaman küçük hükümdarlığına son vermiş olacağız, arkadaşım.
If a baby's on board that train, it is headed straight back to Manatee City... where the grass ain't green and the girls ain't pretty.
Bebek yolda olduğu zaman Deniz Ayısı kentine geri dönerler. Orada ne çimler yeşildir ne de kızlar güzel.
So, there's only one verdict you can put on the board, baby... and that's an n g.
Razı olabileceğin tek sonuç vardır, o da "Suçsuz" hükmüdür.
Now, I haven't gotten Rebecca on board yet, but I really think I could deliver this baby myself.
Henüz Rebecca'ya söylemedim gerçi ama bu bebeği kendim doğurabileceğime gerçekten inanıyorum.
I find it's easier to unite our allies and get congress on board when I'm not busy showing off a baby crib to Kimberly Mitchell.
Kimberly Mitchell'a beşik göstermekle meşgul olmadığımda müttefiklerimizi ve Kongre'yi bir araya getirmem daha kolay oluyor.
♪ My baby ♪ ♪ Cracklin'Rosie, get on board ♪
- # Bebeğim # - # Cracklin'Rosie, bin arabaya #
Kara discovered road cycling was perfect for shedding baby weight, and Doug was on board.
Kara bisiklet sürüşünün bebekten kalan kilolardan kurtulmak için muhteşem olduğunu keşfetti, ve Doug da işin bir parçasıydı.
And Michael finally got on board with keeping the baby.
Ve Michael sonunda bebeği vermeme konusunda anlaştı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]