English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / Baby got back

Baby got back translate Turkish

120 parallel translation
[ SIR MIX-A-LOT'S "BABY GOT BACK" PLAYS ]
[ SIR MIX-A-LOT'UN "BABY GOT BACK" ÇALIYOR ]
"Baby Got Back."
"Bebeğim Döndü."
You sang "Baby Got Back," didn't you?
"Bebeğim Döndü" yü söyledin, değil mi?
Baby got back!
Kadının kalçalısı!
Baby got back, front and side-to-side.
Yavru arkaya geçti, siz de önde ve yan yanasınız.
Unless you got buns, hon Baby got back
Temsilen kıçımın üstüne topuz yapabilirsin.
"Baby Got Back"?
"Baby Got Back"?
We've got less than six minutes to get that baby off our back before his relatives get here.
O bebeği sırtımızdan atabilmek için altı dakikadan az zamanımız var.
You got a baby seat in the back!
Arkada çocuk koltuğu bile var!
I've got a sudden hankering for baby-back ribs and corn bread.
Birden canım kuzu pirzolası ve mısır ekmeği çekti.
Ooh, baby's got back.
Bebeğim geri gelmiş.
# I got to get back to my baby... #
Bebeğime geri dönmeliyim...
Moya's got some fahrbot idea about going back into the asteroid field to look for her baby even though we'll surely get captured by Peacekeepers and I don't have to tell you what happens then.
Moya asteroid alanına dönüp bebeğini aramak gibi aptalca bir fikre kapıldı. Barış Muhafızlarının bizi yakalayacakları kesin olmasına rağmen ondan sonra olacakları sana anlatmama gerek yok.
Baby's got back.
Bebeğin arkası var.
I'm glad we got our rent money back, baby.
Herşeyimizi geri aldığımıza sevindim bebeğim.
Baby, look, all I've got is the gear on my back.
- En azından bir öpücük ver. - Beni öpme.
Your ME comes back with solid medical evidence the baby was born alive, we've got something to work with.
Adli tabip o bebeğin canlı doğduğuna dair bir kanıt bulursa bunu kullanabiliriz.
I got back here, and it was empty, and I panicked and the radio and the fires. - I know, baby. I know.
Buraya geri döndüm ve bomboştu ve panikledim ve radyoda yangınlardan bahsediyordu.
Y'all got to take that shit back to Florida. That ain't me, baby.
Bunun yeri Floridadır!
You got the baby back ribs with fries, you got the Mandingo chicken with rice and a salad with a side of blue cheese. I respect the lactose intolerance.
Siz patetes kızartması ve pirzola, siz Mandigo tavuğu ve pilav ve küflü peynirli salata, süt ürünlerini sindirememenizi anlıyorum- -
My lawyer's got me taking these happy pills to control my anger, but since you just used my baby boy's head as a backboard for your little trashcan basketball game, I'm gonna stop taking'em and come back in three days when the happy wears off.
Avukatım, öfkemi kontrol etmem için, bu hapları almamı söyledi,... ama siz biricik oğlumun kafasını, küçük çöp kutusu oyununuz için pota olarak kullandığınızdan beri onları almaktan vazgeçtim ve üç gün içinde mutluluğumu bırakıp geri döneceğim.
You had the baby and got your figure back in one day.
Vay! Dün hamileydin ama bir günde eski haline döndün ha!
You got that junk in your veins and now your baby sister goes behind your back and sneaks off.
Damarlarında uyuşturucu dolaşıyordu ve biricik bakıcın da, arkasına bile bakmadan çekip gidiyordu!
I got Claire's baby back!
Claire'ın bebeğini geri getirdim!
Baby's got BACK!
Bebek geri döndü!
Mama's got your back. Mama's got your back, baby.
Annen kıçını koruyor bebeğim
Judge got to give me back my baby.
Yargıç, bana bebeğimi geri verdi.
Yeah, um, my unit just got called back for another tour, baby.
Evet, sey, benim birligim bir seferligine yeniden geriye çagrildi, bebegim.
We just got our baby back.
Bebeğimizi geri aldık.
Baby, we got our name back!
Bebeğim, isme tekrar kavuştuk.
We've got to get the baby back to its mother.
Yarın götürürsünüz.
Thanks, baby, but you know I would've never have got back up there if it wasn't for you.
Sağ ol bebeğim ama sen olmasaydın buraya bir daha asla çıkmazdım.
Now come on, baby, I've got to get back to work.
Haydi hayatım. İşe dönmen gerekiyor.
I got Claire's baby back.
Claire'in bebeğini kurtardım.
My lawyer's got me takin these happy pills to control my anger. But since you just used my baby boy's head as a backboard... for your little trash can basketball game... I'm gonna stop taking'em and come back in three days when the happy wears off.
Avukatım, öfkemi kontrol etmem için, bu hapları almamı söyledi,... ama siz biricik oğlumun kafasını, küçük çöp kutusu oyununuz için pota olarak kullandığınızdan beri onları almaktan vazgeçtim ve üç gün içinde mutluluğumu bırakıp geri döneceğim.
I got the baby coming back in a couple of days, and then basically it's just you and me sharing him.
Seninle paylaşacağız. - Yaşasın!
I just got paged back on the Birk baby.
Burke'lerin bebeği için çağrı geldi.
How did they get "Baby's Got Back" to be a ring tone.
Bebek sesi nasıl oluyor da telefon melodisi oluyor?
You know I got your back, right, baby?
Oluyorum zaten!
Yeah, sure, you got your Hello, world, where you put the baby's back to your stomach and put your hand under here for support.
Evet, Merhaba Dünya var. Bebeğin sırtını karnına koyuyorsun. Destek için de elini buraya koyuyorsun.
You got to put that baby back!
O bebeği geri koymalısın!
And we finally got our life back, and so, it's really hard to think about having another baby right now.
Nihayet hayatımızı geri aldık, bu yüzden yeni bir bebek düşünebilmem çok zor.
I got your back, baby.
- Seni kolluyorum, tatlim.
- Rico got your back, baby.
- Rico arkanda bebek.
I've got a girlfriend and a baby Waiting on my promise to come back.
"Kız arkadaşım ve bebeğim söz verdiğim üzere dönüşümü bekliyorlar."
BABY GURGLES We've got to put things back on track.
Her şeyi yoluna koymalıyız.
Because, baby, Big A's got your back
Çünkü bebeğim, Koca A arkanda...
Don't you crack, don't you crack'Cause, baby, Big A's got your back
Sakın kırılma, sakın kırılma, çünkü Koca A arkanda.
I was, um, I was feeding the baby, and-and I got hungry so I went for a snack and then I came back and saw him standing right there, listening to what you guys were saying.
Ben.. bebeği doyuruyordum.. .. acıktım, bir şeyler atıştırmaya geldim. Odama dönerken..... adamı tam burada sizi dinlerken gördüm.
Okay. You know what, baby? Daddy's got to go back to work, okay?
Babacığın işi çıktı bebeğim, tamam mı?
- I got a chance to win my baby back for real.
Yavrumu sahiden kazanma şansım var.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]