English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / Blessed

Blessed translate Turkish

4,146 parallel translation
Every cop in that room was either blessed or lucky.
Oradaki her polis ya kutsanmıştı ya da şanslıydı.
We're getting the marriage blessed and then we're gonna come here and have the reception afterwards.
Klisede nikah kıyıp buraya geçicez, ve sonra kutlama yapıcaz.
"For the man who hath a bountiful eye shall be blessed, " and the man who giveth his bread to the poor shall never want. "
Çünkü cömert olan hayırduası alır ve aşını yoksullarla paylaşan asla karşılık beklemez.
Oh and his class is going to be blessed with a special field trip to watch the nationals.
Ve sınıfı da ülkeleri izleyen özel eğitim gezisi ile mübarek olacak.
I'm blessed with the gift of total clarity.
Olayları net görme yetisine sahibim.
♪ Blessed are those who believe ♪
♪ Blessed are those who believe ♪
♪ Blessed are those who believe
♪ Blessed are those who believe
Blessed art thou amongst women, blessed is the fruit of thy womb, Jesus.
Kadınlar arasından bu büyüyle sen kutsandın. Rahmindeki meyve İsa ile kutsandın.
♪ Blessed are those who believe ♪ Who believe and have not seen
d Blessed are those who believe d Who believe and have not seen
'We who died in 2009 and were redeemed from the Earth are truly blessed.
2009'da ölen ve yeryüzünün günahlarından arınan bizler hakikaten kutsanmışız.
Blessed Father, it's been a long time since I've done this.
Kutsal Babamız, bunu yapmayalı uzun bir zaman oldu.
For your efforts, you'll be blessed.
Çabaların için kutsanacaksın.
I've waited 19 years to make this journey, Thomas, and if we hang on a bit, for the sure of it, we'll be blessed.
Bu yolculuk için 19 yıl bekledim, Thomas. Ve biraz daha dayanırsak eminimki sonunda kutsanacağız.
Well, let me tell you how I would like to be blessed...
O zaman sana benim nasıl kutsanmak istediğimi söyleyeyim.
It's all down to you and your blessed interfering.
Sen ve senin kutsal işgüzarlığın sayesinde.
He has been good to a lot of skinny Cubanos just like yourself, non-blessed, rag-ass motherfuckers just like you.
Tıpkı senin gibi 9 tane kutsanmış iğrenç orospu çocuğuna. İncil'i bilirim.
I've been blessed with the gift of sight.
- Evet, o kadarını görebiliyorum.
You are blessed because Spartacus stands a fool.
Spartacus aptal olduğu için serbestsiniz!
Caesar is blessed with storied name, and shall one day rise to shame the very sun.
Caesar mühim bir isimle kutsanmış ve günün birinde güneşi utandırmak için yükselecek.
A man possessed of such good fortune that he must indeed be blessed by the gods themselves.
Öylesine talihli bir adam ki bizzat tanrılar tarafından kutsanmış olsa gerek!
Not all so blessed.
Herkes o kadar şanslı değildi.
You are blessed with a son.
Oglun oldu.
I wish you blessed with more than just a word.
Keske tek bir vasiftan fazlasina sahip olsaydin.
No wounded enemy is to be blessed with merciful passing!
Yaralı hiçbir düşmana merhamet edilmeyecek!
Blessed peace, at last.
Sonunda huzura erdi.
Blessed virgin, Please forgive this poor sinner.
Kutsal bakire Meryem, lütfen bu zavallı günahkârı bağışla.
Blessed be the god and father of our lord Jesus Christ.
Rabbimiz, İsa Mesih'in babası Tanrı'ya övgüler olsun.
Not everybody's blessed with these babies.
Bu ikram kimseye kolay kolay nasip olmaz.
" Blessed are they which do hunger and thirst after righteousness, for they shall be filled with the spirit of God.
"Doğruluğa aç ve susuz olanlardır kutsananlar..." "... bunlar ki Tanrı'nın ihsanı üzerlerine olacak. "
And blessed are those that are persecuted for righteousness'sake, for theirs is the Kingdom of Heaven. "
"Ve hak yolunda mazlum olanlardır kutsananlar..." "... bunlar ki Cennet'in Kapıları onlara açık olacaktır. "
He's been blessed by the Lord.
Tanrı tarafından kutsanmış.
I've been blessed.
Lütfedildi bana bu.
"Blessed"?
"Lütfedildi" mi?
It's me Heaven's blessed.
Bana lütfedildi o!
But I was blessed to receive 103.
Ama şükürler olsun ki 103 yaprak çıktı.
Not everyone is blessed with our God-given lack of judgment.
Herkes kötü kararlar verme yeteneğiyle donatılmamıştır.
Blessed be the name of the Lord.
Tanrı merhamet etsin.
I am so blessed to have you in my life.
Hayatımda olduğun için kutsanmış olmalıyım.
I'm so blessed to have you in my life.
Ben, hayatımda olduğun için kutsanmış olmalıyım.
They give thanks that God has blessed them with a child so soon.
Tanrı yakında onlara bir çocuk vererek onları kutsayacak.
You are to lead his blessed crusade.
- Bu mücadeleyi yönetmeni.
Start the day on a kind note and you'll be blessed.
Bugünden itibaren kutsanırsınız.
Well, then... a blessed day to you at any rate.
Herneyse, yine de hayırlı günler dilerim.
Yeah, a blessed day to you too.
Evet, sana da hayırlı günler.
Guess you could say I'm kind of blessed.
Allahın bir lütfu işte.
As a singer, I've been blessed to interpret the works of many gifted, sensitive songwriters.
Bir şarkıcı olarak, pek çok yetenekli ve duygulu şarkı yazarının sözlerini yorumlama şerefine eriştim.
Oh, yeah. I'm blessed all right.
Ben yaşamışım yaşayacağımı.
You're the one with the blessed child.
Sen kutsanmış çocuğu taşıyorsun.
Because you're blessed.
Çünkü sen Kutsalsın!
Blessed?
Kutsal mı?
We are both blessed then.
İkimiz de kutsanmışız o halde.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]