English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / Bless my soul

Bless my soul translate Turkish

113 parallel translation
Bless my soul.
Aman Tanrım.
Bless my soul, a miracle!
İsa aşkına, bu mucize!
Why, bless my soul.
Şu işe bak...
Bless my soul.
İnanılır gibi değil.
Lord bless my soul!
Allah'ım aklıma mukayyet ol!
Well, bless my soul.
Tanrı aşkına!
Bless my soul. We must have a drink on that.
Bak, işte buna içilir.
Bless my soul!
Hey yüce tanrım!
Bless my soul, it's good to see you.
Ruhumu kutsa, seni görmek ne iyi.
Why, bless my soul, you stay right here.
Sakın bir yere ayrılmayın.
Bless my soul.
Şükürler olsun.
Well, bless my soul.
Şükürler olsun.
Bless my soul.
Üstüme iyilik sağlık.
- Well, bless my soul.
Aman Tanrım!
Why, bless my soul, I'm a spirit.
Ruhum şad olsun, ben bir hayaletim.
Bless my soul, madam, I've got to publish this bilge in order to stay in business, but I don't have to read it.
Tanrı yardımcım olsun, işimi devam ettirebilmek için bu zırvalıkları basmalıyım, ama onları okumak zorunda değilim.
Bless my soul, what a yarn!
Tanrım, ne hikaye ama!
Bless my soul, to live like that! Instead of sitting there turning out indigestible reading matter for a bilious public.
Tanrım, öyle yaşamak varken burada oturmuş, anlaşılması güç şekilde... yazılan metinleri, tembel bir... toplum için baştan düzenliyorum.
Bless my soul, yes, remarkable.
Olağanüstü.
Bless my soul, who would have thought that was in there?
Tanrı ruhumu korusun. Bunun orada olduğunu kim bilirdi?
Why bless my soul!
Ruhumu kutsa!
Bless my soul, there's hope for me yet.
Bana da umut var desene.
Bless my soul. Come in. Sit down.
İçeri gel, otursana.
Bless my soul.
Tanrı aşkına.
Bless my soul.
Aman Allahım.
Ask the Lord to bless my soul.
Tanrım günahlarımı affet.
Bless my soul!
Aman yarabbi!
Bless my soul, so therejolly well is.
Tanrım, ben nasıl düşünemedim.
Bless my soul.
Tanrı esirgesin.
Bless my soul.
Ruhumu kutsa tanrım.
Oh, bless my soul, these are the deaths.
Tanrım, bunlar ölümler.
- Oh, bless me! Bless my soul!
- Tanrı beni korusun.
Well, bless my soul, it's a new harmonica!
Yeni bir mızıka!
Bless my soul...
Tanrım...
Well, bless my soul.
Bak sen!
Ha, ha. So, I let her in just 10 secs ago, hardly five, I mean, hardly time to say good evening, in she comes, drops her thing, down I go and there you are, bless my soul.
Ona, 10 saniye veya en fazla 5 saniye önce... kapıyı, iyi akşamlar diyecek vakit yoktu... içeri girdi, şeyini düşürdü, ben eğildim ve siz geldiniz... sürpriz.
Hot patootie, bless my soul
Kutsa ruhumu azgın patatesim
bless my soul and wash away my sins.
Ruhumu kutsa ve günahlarımdan arındır beni.
Bless my soul!
Yüce Tanrım!
Bless my soul!
Ah buldum!
Bless my soul!
Ruhumu koru!
- Bless my soul.
- Ruhumu kutsa.
Well, bless my soul!
Tanrı aşkına!
Oh, bless my soul, is that the hour already?
Oh, çok iyi vakit geçirdim, vakit doldu, hazır mısın?
I wish my poor father, bless his soul, had had less.
Ruhu şad olsun. Zavallı babamın inancı benden daha fazla değildi.
- Bless my soul.
- Aman Tanrım.
Absolutely the most magnetic man I've ever met in my whole life next to Howard, God bless his soul.
Howard'dan sonra hayatımda tanıdığım en mükemmel insan, Tanrı onu kutsasın!
Spitting image of his brother, my husband, bless his soul.
Sanki kardeşinin bir kopyası. Kocam, çok severdi.
Bless the Lord, my soul!
Tanrım, ruhumu korusun!
As my father, God bless his soul, used to say in good health lies true happiness and wealth.
Babam, Allah rahmet eylesin, derdi ki ; asıl mutluluk ve varlık iyi bir sağlıkta yatar.
My mama, bless her soul always said my hands were the best part of me.
Rahmetli annem her zaman ellerimin en güzel yanım olduğunu söylerdi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]