Bless him translate Turkish
336 parallel translation
With the compliments of your royal brother, King Richard, God bless him!
Ağabeyiniz Kral Richard'ın ikramı. Tanrı onu korusun!
Let us bless him who lies here.
Şimdi, ölü için dua edelim.
God bless him.
Ruhu şad olsun.
Henry Wadsworth Longfellow, bless him.
Henry Wadsworth Longfellow, Tanrı onu kutsasın.
To the king. God bless him.
Tanrı onu korusun.
God bless him.
İskoçya'ya. Tanrı onu korusun.
He's a good little soldier, God bless him.
Tam bir küçük asker, Allah bağışlasın.
God bless him, but no.
Tanrı korusun, hayır olmaz.
My long-lost brother who returned from a watery grave, God bless him.
Yıllardır kayıp olan ve denizdeki mezarından dönen kardeşime. Tanrı onu korusun.
Ah, bless him!
Zavallı!
For He announced, and He was very clear about it... for once He was very clear... almost like the great Lord Mohammed... bless him and peace be upon him.
O çok açıkça bildirdi - bir defada çok açık - Elçi Muhammed gibi, rahmet ve bereket onun üzerine olsun.
God bless him.
Çok yaşa.
May the Lord bless him for it.
Tanrı bunun için onu kutsasın.
God bless him.
Tanrı onu kutsasın.
God, God bless him.
Tanrı onu kutsasın.
BLESS HIM. BUT, YOU KNOW, KIDS WERE VERY DIFFERENT THEN.
Ama çocuklar o zaman çok farklıydı.
God bless him and keep him in exile.
Tanrı onu korusun ve sürgünden döndürmesin.
Little Louie, God bless him, he's... He's not with us anymore.
Ve küçük Louie, Tanrı onu korusun, o o artık bizimle değil.
One of your flower is grown up and kisses hand, God bless him.
Senin çiçeklerden biri büyümüş de el öpüyor Allah bağışlasın güzel evladım.
God bless him.
Tanrı ondan razı olsun.
So let him die, God bless him.
Öyleyse bırak ölsün, Tanrı günahlarını affetsin.
It has to be my Tigre, God bless him!
benim kaplan olmalı, Tanrı onu korusun!
He's fighting for his life God bless him
Tanrı onları korusun, onlar hayatları için savaşıyorlar.
Bless him, oh Lord.
Bağışla onu, Tanrım.
My late father, God bless him, told us many tales.
Eski pederim, Tanrı onu kutsasın, bize çok hikaye anlatırdı.
Ye who are merciful towards all, forgive this sinner and bless him.
Herkese merhamet eden Sen, bu günahkarı bağışla ve koru.
On second thought, Father, you want to bless him?
Durun bakalım peder. Takdis etmek mi istediniz?
Buddha bless him.
Buddha onu esirgesin
Bless him, uncle!
Onu kutsa, amca!
Two drunken knights fresh from the Crusades and here on a mission for King Richard, bless him!
Haçlı seferinden yeni dönen iki sarhoş şövalye ve Kral Richard için bir görevle buradalar, hayırlısı bakalım!
God bless him.
Tanrı onu korusun.
I don't know what it was but, but God bless him,'cause he saved my life.
Ne olduğunu bilmiyorum ama hayatımı kurtardı ve Tanrı ondan razı olsun.
- God bless him.
- Tanrı onu korusun.
To bless him.
Kutsamak için.
God bless him
Tanrı onu korusun!
To be honest with you, your great father, may Allah bless him, appeared to me weak and tired.
Dürüst olmam gerekirse, babanız, Allah ona uzun ömür versin, ama bana yorgun ve zayıf düşmüş göründü.
Bless you, bless her, bless him.
Anne, baba ve oğul.
God bless him!
Tanrı kutsasın!
God bless him.
Toprağı bol olsun.
And God bless Grandfather, and please make him like me.
Ve Tanrım, büyükbabamı koru ve lütfen benden hoşlanmasını sağla.
Bless Tarzan and deliver him from those who would harm him.
Tarzan'ı koru ve ona zarar verecek olanlardan kurtar.
And God bless Monsieur Rochester and make him polite to mademoiselle... so she will stay with me forever and ever.
Ve tanrı Mösyo Rochester'ı kutsasın. Ayrıca insanların matmazeli sevmelerini sağlasın ki hep yanımda kalabilsin.
- Let him bless thee, too.
- Sizi de korusun.
Praise and bless my Lord, and the weak things of the world to confound the things that are mighty... and serve him with great humility.
Zayıfların kuvvetlilere göğüs germesi için onları kutsa tanrım. ... ve onlar da sana büyük bir tevazuyla kulluk etsin.
He can neither bless nor curse the power that moves him, for he does not know from where it comes.
Onu hareket ettiren gücü ne lanetleyebiliyor, ne de övebiliyor çünkü bunun nereden geldiğini bilmiyordu.
If you killed him, may God bless you.
Eğer onu öldürdüysen, Tanrı seni kutsasın.
Please bless me that I can find him
Lütfen onu bulmama yardım et
Let him bless the baby at sunrise.
Bebeği doğan güneşten koruyalım.
Bless the coming and going of him.
Ona gidip geleni korusun.
Let him stay with him. Bless you. Bless you.
Onun yanında kal.
You should bless me for destroying him before he found out what you really are.
Gerçek yüzünüzü görmeden onu öldürdüğüm için bana dua etmelisiniz.
himself 154
himura 39
him again 23
him and me 36
him too 56
him or me 60
him who 26
blessed 55
bless 48
blessing 39
himura 39
him again 23
him and me 36
him too 56
him or me 60
him who 26
blessed 55
bless 48
blessing 39