English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / Breathes heavily

Breathes heavily translate Turkish

39 parallel translation
She is lost in her own thoughts, but she breathes heavily.
Kendi düşünceleri içinde kaybolmuş, ama zorlukla nefes alıyor.
( breathes heavily )
( ağırca nefes alır )
And you were coming down with a bucket of stuff... ( Breathes heavily ) You heard a car s peed past...
Sen kovayla aşağı iniyordun. Bir arabanın hızla geçtiğini duydun.
( BREATHES heavily )
Geri çekil.
Help your prophet, Laura, guide us to the path of righteousness that we might... ( VENNER BREATHES HEAVILY ) That we might destroy our enemies.
Tanrıların elçisi Laura'ya bize doğru yolu göstermesi için yardım edin ki biz ki düşmanlarımızı yok edebilelim.
[breathes heavily] What's wrong with them?
Bickford Shmeckler'ın Epik Seks Şiiri'nden.
Yeah. [breathes heavily]
Evet.
( Jerome breathes heavily )
- Âşık mısın?
Pretend this little fuckin totem poll's their fucking face! ( Breathes heavily ) Whoa. ( Anne ) Hey, JD, um...
Şu küçük totem direği onların yüzleri olsun mesela! Merhaba, JD.
[Breathes heavily] It's all packed.
Hepsi pakette.
Yeah, I thought so. ( Breathes heavily )
Evet, ben de öyle düşünmüştüm.
Ha. [Breathes heavily] We... got you.
Seni... yakaladık.
Mom is going to kill us! ( Breathes heavily )
Annem bizi öldürecek.
Africa nourished us, but she was always difficult and always dangerous. WIND HOWLS SHE BREATHES HEAVILY
Afrika bizi beslerdi, ama her zaman zor ve dehlikeliydi.
I wouldn't dream of it. ( Breathes heavily )
Hayal kırıklığına uğradım.
( breathes heavily ) I wish there was blood.
Keşke kanı falan fışkırsaydı.
[breathes heavily]
Doktor!
[Breathes heavily] I haven't done anything.
Ben bir şey yapmadım.
( Breathes heavily. ) ( Native language. ) See how many of us were killed!
Baksana kaçımız öldü!
( grunts and breathes heavily )
( homurtular ve ağır nefes )
( JACK BREATHES HEAVILY )
"Boşanma Dilekçesi"
[Breathes Heavily]
[Ağır nefes]
[Breathes heavily] Let's do it over here.
Gel burada yapalım.
~ ARIADNE BREATHES HEAVILY ~ Ariadne...
Ariadne...
[breathes heavily]
[ağır nefes]
- What's wrong? - [Breathes heavily]
Sorun ne?
( Annie breathes heavily )
Anne?
[Seth ] Thank god. [ breathes heavily]
Tanrıya şükür!
( breathes heavily )
Aman tanrım.
( Breathes out heavily ) shit...
Lanet olsun.
[Why-wolves whimpering ] [ breathes heavily] ALL :
Kasaba kurtuldu!
Ha. [Breathes heavily] We... got you.
ve belkide gözümün kaldığı spatulayı almak için yeterince yapabiliriz.
- No one breathes that heavily!
- Kimse o kadar ağır nefes almaz!
[Breathes heavily]
Siktir.
[Breathes heavily]
Onu oradan indirmek için yalan söylemenin daha doğru olduğunu düşündüm.
You know where we are now... ( Breathes heavily. ) The only explanation... ( Loud noise. ) Captain!
Bunun tek açıklaması... Kaptan!
[Breathes heavily]
Yok, paran sende kalsın.
[breathes heavily] - Do you like what I've done with the place?
- Eğer bir yerde yapılır geçtim hoşuma mı?
[breathes heavily] Bobby, I told you.
Bobby, sana söyledim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]