Calling me translate Turkish
6,446 parallel translation
Calling me mother is too much.
Ne diye bana anneciğim diyip duruyorsun?
Why are you calling me that?
- Ne diye bana öyle sesleniyorsun?
He started calling me late at night, making awful threats.
Beni gece geç saatlerde arıyor ve tehditler yağdırıyordu.
Stop calling me that.
- Bana böyle demeyi kes.
The crazy one calling me crazy.
Deli deliye deli demese ölür.
Everybody here is calling me Commandant.
Buradaki herkes bana Kumandan diyor.
Calling me Arnold but you bent-a-dick
Bana hain derken kucaklarda hopluyorsun
No one's calling me old.
Kimse bana yaşlı diyemez.
She will not stop calling me.
Durmadan beni arayıp duruyor.
His mom will not stop calling me.
Annesi sürekli beni arıyor.
Please, you have to stop calling me.
Lütfen beni aramayı bırak.
Calling me ignorant.
Gelmiş bana cahil diyor burada.
- Quit calling me that.
- Beni bir daha arama o zaman.
Stop calling me that.
Bana öyle demekten vazgeç.
Pfeifer, stop calling me that!
Pfeifer, böyle konuşma!
I'll have forgiven you for just calling me a pussy.
.. bana korkak dediğin için seni affedebilirim.
Calling me "Ace"?
bana "eniyi" mi dedin?
My dad started calling me that.
Babam bana oyle derdi.
Why are you calling me, Gillian?
Beni neden arıyorsun, Gillian?
'Cause once I get my marching orders, there ain't no calling me off.
Bir kere karar verildi mi kimse beni durduramaz.
Captain Jack, you're calling me. Okay.
Kaptan Jack oldum ha, peki.
- No, she's calling me from the pool.
İzle bak. - Havuzdan beni çağırıyor.
You don't remember calling me and telling me that you were a god?
Beni arayıp tanrı olduğunu söylediğini hatırlamıyor musun?
You're calling me from Everest?
- Everest'ten mi beni arıyorsun?
You hold me so tight, so tight, that if it were my mother herself calling me,
Bana o kadar sıkı sarıl ki tıpkı öz annem beni bağrına basıyormuş gibi.
And don't even think about calling me his late ex-girlfriend because that gives completely the wrong impression.
Değilim. Ayrıca sakın bana rahmetli eski kız arkadaşı diyeyim deme çünkü bu tamamen yanlış bir intiba uyandırıyor.
He's calling me.
- Beni çağırıyor.
Try calling me at the Wayward Pines Hotel.
Bana Wayward Pines Oteli'ni arayarak ulaşabilirsin.
Dave, you're calling me.
Dave, beni arıyorsun.
I remember my father calling me... and he was so excited... about the direction of the church.
Babamın beni aradığını hatırlıyorum ve kilisenin yönetimi hakkında çok heyecanlıydı.
She kept calling me "Dexter."
Bana sürekli "Dexter" diyordu.
Stop calling me that.
Bana böyle demeyi kes.
Are you calling me a wussy?
Sen bana ödlek mi diyorsun?
They don't know that you sold your mother's jewellery in order to help me with my second piece When everyone else was turning me down calling me a presumptuous, inelegant musician.
Herkes beni geri çevirirken, bana küstah ve inceliksiz müzisyen derlerken, ikinci parçamı tamamlamama yardım etmek için annenin takılarını sattığını bilmiyorlar.
What are you doing calling me here?
Beni neden buradan arıyorsun?
Yo. Who's calling me on Teo's phone?
Beni Teo'nun telefonundan kim arıyor?
And I got the D.A. calling me.
Ve savcılıktan bir telefon aldım.
Stop calling me.
Benimle konuşmayı kes.
That sounds a whole lot like you're calling me a liar, mi negro amigo.
Bütün bunlardan bana yalancı diyorsun anlamı çıkıyor, siyah dostum.
If you tell me to fuck off one more time, I swear to God, they'll be calling you lefty for the rest of your life.
Bir daha bana siktir git dersen yemin ederim hayatının sonuna kadar sana topal derler.
Well, actually, I believe Audrey, his wife, had been calling here quite a bit, pushing me to see him.
ACUFF-ROSE NASHVİLLE OFİSLERİ Şey, aslında, sanırım karısı Audrey uzun zamandır burayı arıyor ve onu görmem için beni zorluyordu.
Okay, so, why are you calling me?
Beni neden arıyorsunuz?
Listen, if you're calling to make me feel bad, you've done it, and we can hang up now, okay?
Bak, moralimi bozmak için aradıysan başardın tamam mı, kapatabilirsin.
You just calling to screw with me?
Dalga mı geçiyorsun?
You don't like me calling your mother a moron.
Annene gerizekalı dememi sevmiyorsun.
So I will give you your diamonds as you're so fond of calling them, you give me the drive, and we all skip away happy.
Yani çok meraklıysan sana elmaslarını vereyim sen de bana sürücüyü ver ve hepimiz mutlu ayrılalım.
Hey, you hear me calling you, man.
Beni duyuyor musun, dostum?
They're not calling for me.
- Beni aramıyorlar.
And don't be calling me homey, either, ese.
Ve bana da ahbap deme... bu özel bir hitap.
Here's my number, but it's not me you should be calling.
İşte numaram ve aslında araman kişi ben değilim.
Now, once you've got her good and rattled then you call for an ambulance, but really you're calling for me.
Kadını iyice yoğurup hazırladıktan sonra ambulans aramak için telefonu çıkaracaksın ama aslında beni arayacaksın.