Can i come up translate Turkish
1,020 parallel translation
Can I come up here very often to see him?
Onu görmeye daha sık gelebilir miyim?
Can I come up?
Yukarı gelebilir miyim?
Can I come up and see the inside of your bedroom?
Yukarı gelip yatak odanı görebilir miyim?
Just to see what I can come up with.
Taktiğim tutuyor mu, anlamak için, ha?
She isn't. Miss Crane, can I ask you a question? Did you come up here on just a hunch and nothing more?
Bayan Crane, buraya bir önseziyle mi geldiniz?
So then I can run up and down the stairs a lot of more times. - Come on.
- Yukarı çok daha fazla çıkacağım.
May I once again welcome you to the show that doesn't come from a studio, a show that wasn't made in some far-off land, a show that can and does come from Up Your Street.
Stüdyodan yayınlamayan ve uzak bir diyarda çekilmeyen programa hoş geldiniz, Sizin Sokağınızdan yayınlanan programa.
Only he can come up with Vip.
Vip'i ancak o icat eder.
You load up and I'll come back as soon as I can.
Sen uçağı yükle, ben en kısa zamanda dönerim.
He's tied up at the moment. I'm afraid he can't come to the phone.
Şu anda meşgul, üzgünüm ama telefona gelebileceğini zannetmiyorum
We'll have to come up with a list of men I can trust.
Güvenebileceğim bir dizi adamla yola çıkmak zorunda kalacağım.
Unless I die, I won't let you leave me behind You're the boss here To come along, how can you give up all this?
ölmediğim sürece, seni asla yalnız bırakmam sen burda yaşıyorsun herşeyini nasıl bırakırsın?
- I can run it through again, but I'll come up with the same thing.
- Tekrarlayabilirim. Fakat yine aynı sonucu alırım.
Now, Martin, Zabrinczski, I want your technical opinion the best you can come up with.
Martin, Zabrinczski, teknik görüşünüze ihtiyacım var aklınıza gelebilecek en iyi görüş.
I can't come up with anything.
Her şeyi ben halledemem ki.
I'm wracking my brain here. I'm trying to think of something I've heard that has made me happier, but I just can't come up with a thing. It's just so wonderful.
Beni böyle uçuran başka haber hatırlamaya uğraşıyorum, ama aklıma bu güzellikte bir şey gelmiyor.
So, unless you can come up with the back payments on it, 100 bucks, - I have to take it in.
Bu yüzden, geçmişe dair 100 dolarlık borcunuzu getirmediğiniz taktirde ona el koymak durumdayım.
She said to him, "Come to me tonight. I'II lower a basket so you can come up to my house."
"Bu gece gel, boşum senin için, böylece evime gelebilirsin."
Now, open up so I can come in just for a minute.
Şimdi kapıyı açın da, bir dakikalığına girebileyim.
And now, why don't you address the envelopes for the surprise letters... so I can mail them when I come back up?
Ve şimdi sürpriz mektuplar için zarflara neden adres yazmıyorsun... böylece geri geldiğimde onları postalayabilirim.
I'm just kinda annoyed about the fact that, well, I just come back from Vietnam after we kinda, you know, sweep up the country there.
- Özür dilerim bayım. Açıkçası canım sıkılıyor. Henüz Vietnam'dan yeni döndüm.
I'll have to see what I can come up with. I'll let you know.
- Bilmiyorum tatlım, ne kadar ayırabileceğime bakmam lazım.
- You could help if you would just talk to me about your husband and maybe I can come up with a business associate, a friend,
Kendinizden ve kocanızdan bahsederseniz bana büyük yardımda bulunmuş olursunuz. Belki bir iş arkadaşı, dostu olabilir.
With your skill and my experience, I think we can come up with something.
Senin yeteneğin ve benim tecrübemle bir şeyler bulabiliriz.
Ernie, I think we can get the company to come up with another $ 750.
Ernie, sanırım şirketin fiyatı 750 dolar daha artırmasını sağlayabiliriz.
Come to mom, I can't stand up.
Annenin yanına gel, ayağa kalkamıyorum.
So I sent a whole crew of guys out there and now they're going to comb that place and see whether they can come up with that.
Bu nedenle bütün bir ekibi oraya gönderdim ve şimdi onlar o yeri tarıyorlar ve onu bulup bulamayacaklarını görecekler.
I'm not authorized to vary the terms, sir but if you'd like to come up to the centre, you can talk it over with the chief.
Şartları değiştirmeye haiz değilim bayım. Ancak merkeze gelirseniz şefimizle pazarlık yapabilirsiniz.
No, I can't come up with nothing.
Hayır, bulamadım.
I ain't got a damn thing to fight for, go up there, get half my ass blowed off... and come back home, and can't even draw unemployment...
Uğruna saνaşacağιm hiçbir şey yοk, οraya giderim, kιçιmι haνaya uçururlar... sοnra eνe gelince bιrak bir iş bulmayι...
" I love ya, I just can't come, that's my hang-up.
" Seni seviyorum, sadece olamıyorum.
I honestly think, with your nature, you're more reliable for security work than any semi-retired ex-FBI agent they can come up with.
Güvenlik alanında, bulabilecekleri yarı emekli herhangi bir eski FBl ajanından daha iyi olacağını düşünüyorum.
We gotta come back by here anyway, I can pick up my guitar and... give him a couple more dollars and we get more gas...
Nasılsa buraya geri geleceğiz, gitarımı geri alıp daha fazla para veririm ve biraz daha benzin alırız.
I can come up with ten, in a pinch.
Zorlanırsam on çıkarabilirim.
If you can come up with something... i'll give it a try.
Eğer bir çare bulursan... Şansımı deneyeceğim.
Yes, I've given it a lot of thought and I've come up with all the little details, you know. Now if I can just think of the main points, we got something.
Küçük detayları bir sonuca bağladım ve ana noktaları da halledersem, her şey tamam olacak.
'Listen, guys, I haven't seen anybody for so long I'd given up. 'Tell you what, can I come and have lunch with you? '
Dinleyin millet, o kadar uzun süredir birilerini görme umudumu kaybetmiştim, acaba oraya gelip, sizinle bir yemek yiyebilir miyim?
I couldn't come up with your right name, can you believe it?
Ben senin adını bilemedim, buna inanabiliyor musun?
Strange, but I feel you're the only man that can come up with it any time day or night :
Garip, ama sen gece gündüz herhangi bir zamanda çıkagelen tek adamsın gibi hissediyorum.
The best one I can come up with in my condition.
Şu anki durumumda uydurabileceğimin en iyisi.
Good idea. I'll just pop upstairs and ask her to stop dying then you can all come up and identify her.
Ben yukarı çıkıp ölmeyi bırakmasını söyleyeyim... sonra hepiniz gelip onu teşhis edebilirsiniz.
I can't name any of'em and fortunately they never come up in conversation.
Ben hiçbirini bilmiyorum. İyiki konuşmalarda bunların adı pek geçmiyor.
- I can come to pick you up.
- Ben gelip seni ala bilirim.
Thought I'd put the bedroom back over in here in the front of the house so we can wake up every morning and look out that old picture window and watch the sun come up.
Yatak odasını evin önüne buraya geri koyarım diye düşündüm. Böylece her sabah uyanabilir, şu eski büyük pencereden bakabilir ve güneşin doğuşunu izleyebiliriz.
If I say, "Ok, you can come up," run.
Yukarı çıkabilirsin " dersem, hemen toz ol! Anladın mı?
I'll have a word with your form master... see what he can come up with, OK?
Ana formunla alakalı söyleyeceğim birkaç şey var... Bununla ne yapabileceğini izle, tamam mı?
I can tell you ain't one of them fools that come up here from the south to get out of them breadlines.
Güneyden buraya kendilerine para kazanmaya gelen o salaklardan olmadığın kesin.
- I mean - I mean, uh, isn't it a little upsetting... to come to the conclusion that there's no way to wake people up anymore... except to involve them in some kind of a strange, uh, christening in Poland... or some kind of a strange experience on top of Mount Everest?
insanların dâhil olacakları Polonya'da biraz tuhaf bir vaftiz töreni veya Everest Dağı'nda yaşanacak değişik bir deneyimin haricinde, insanları uyandırmanın hiçbir yolu olmadığı sonucuna ulaşmak biraz can sıkıcı değil mi?
The best guess I can come up with,
Yürütebileceğim en iyi tahmin,
I don't know, between me and Fergie, last I spoke to him... we can't come up with anything that's got the capacity to do all this.
Fergie ile aramızdaki son kez ne konuştuğumu hatırlamıyorum. Tüm bunları yapacak kapasitede olup olmadığını bilmeden ithamda bulunamayız.
How come I can't get you off the dime when a student does something wrong, but when a teacher screws up, you wanna call in the police?
Öğrenci yanlış yaptığında harekete geçmiyorsunuz ama öğretmen kötülük edince polisi çağırıyorsunuz?
can i ask you something 847
can i help you 3179
can i ask you a question 620
can i call you back 206
can i see you 43
can i go to the bathroom 24
can i come in 862
can i come 228
can i get you something to drink 121
can i come over 34
can i help you 3179
can i ask you a question 620
can i call you back 206
can i see you 43
can i go to the bathroom 24
can i come in 862
can i come 228
can i get you something to drink 121
can i come over 34
can i tell you something 197
can i get you anything 321
can i go now 288
can i trust you 126
can i 1769
can i see it 212
can i come with you 95
can i talk to you 554
can it 278
can i get you something 190
can i get you anything 321
can i go now 288
can i trust you 126
can i 1769
can i see it 212
can i come with you 95
can i talk to you 554
can it 278
can i get you something 190