English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ C ] / Caught ya

Caught ya translate Turkish

853 parallel translation
Were you in Cody's cabin when they caught ya?
Seni yakaladıklarında Cody'nin kulübesinde miydin?
- You'll be caught. - You mustn't do this Frederico
- Frederico'ya bunu yapamazsın.
- Got caught in the door.
- Kapıya takıldık.
If caught, he'd blame the darkness... that he mistook me for Church or Dum-Dum.
Yakalansaydı, karanlık yüzünden... beni Church ya da Dum-Dum sandığını söyleyecekti.
Anyone caught here who's not a beggar or a thief, must hang.
Dilenci ya da hırsız olmayan kim yakalanırsa, idam edilir.
I told you I caught it in a machine.
- Dedim ya makineye kaptırdım.
He'll need plenty of juju if he's broken his neck... or if one of those slugs caught up with him.
Boynunu kırdıysa ya da kurşunlardan birini... yediyse bol miktarda vuduya ihtiyacı olacak.
I flew to Havana and I caught the boat there.
Havana'ya uçtum ve gemiyi orada yakaladım.
I told Daddy how you knocked a bandit down... and caught the runaway and saved my life.
Babana bir eşkıya çaldığını söyledim... Ve kaçağı yakalayıp hayatımı kurtardı.
I'm not going to get caught because of you or anyone else.
Senin ya da başka birinin yüzünden yakalanmayacağım.
All the time knowing one thing, sooner or later they'll be caught.
Tüm bu zaman zarfında bilecekleri tek şey, er ya da geç yakalanacak olmaları.
But once, on our way from Kanpur to Allahabad... little did I realise that like a boat in midstream... my life too was to be caught in cross currents
Ama birgün Kanpur'dan Allahabad'a giderken akıntıya kapılmış küçük bir tekneye benzediğimi farkettim. Hayatım bu akıntılara karşı koyamayacak kadar acizdi.
The rest of us will get rid of that 40, and the next 40 until we kill each other or get caught when the worlds collide!
Anlamıyor musunuz? Daha sonra o 40'ı bir başka 40 öldürecek, ta ki hepimiz birbirimizi öldürene dek ya da dünyalar çarpışana dek bu iş devam edecek!
The "Antonia Graza"'s caught here in this strong current loop and slowly she's been pushed towards those rocks. Last time she hit them.
Antonia Graza bu güçlü akıntıya kapıldı ve yavaşça bu kayalara doğru itildi.
Edwina, something's caught in the door.
Edwina, kapıya bir şey takıldı.
We'll be caught.
bizi yakalayacak ya.
Well, I tell ya, baby... whenever I'm caught, it's always an accident.
Şöyle söyleyim bebeğim... Ne zaman yakalandıysam, hep kaza eseriydi.
What if we're caught?
- Ya yakalanırsak?
We'll get caught if we're together.
- Peki ya sen? Beraber olursak yakalanırız.
First time he got out and around, he caught cold and died of pneumonia.
İlk kez dışarıya çıktığında, soğuk algınlığına yakalandı ve zatürreeden öldü.
My fan's caught in the door.
Vantilatörüm kapıya sıkışmış da.
Fan caught in the door.
Kapıya sıkışmış vantilatör.
Anybody caught gambling or playing for money... will be thrown in the gutter and never picked up again.
Her kim kumar oynarken ya da parasına oynarken yakalanırsa bir kuyuya atılacak ve bir daha oradan çıkarılmayacaktır.
What if you get caught?
Ya yakalanırsan?
But a thief never believes he's going to get caught or he wouldn't be a thief.
Fakat bir hırsız yakalanacağına ya da bir hırsız olacağına asla inanmaz.
And what second caught my eye.
Ya gözüme takılan ikinci şeyi.
And if he does it so nobody knows, if he can't possibly be caught, then he's got it made.
Ve böyle yaptığı taktirde kimse bilmez, yakalanması olanaksız olursa, başarıya ulaşır.
Some sportsmen decorate their walls with the head of a lion they once shot in Tanganyika, or some poor unfortunate rhino caught sunbathing in the Congo.
Bir avcı duvarlarını bir zamanlar Tanganika'da vurduğu bir aslan başıyla ya da Kongo'da güneş banyosu yaparken yakalanan zavallı talihsiz bir rino ile süsler.
It's gotten down to where I either get caught or I don't.
Ya nerede yakalandığım ya da yakalanmadığıma takıldı kaldı.
If he had your job, he would have caught you a long time ago.
Ya o orman koruma memuru olsaydı seni rahat bırakır mıydı?
And ya got me caught earlier!
Unutma bugün senin yüzünden yakalandım, adi seni!
We wouldn't be caught dead in Chicago.
Ölürüz de Şikago'ya gitmeyiz.
They wouldn't be caught dead in Chicago, so we'll finish the job here.
Ölseler, Şikago'ya gitmeyeceklerdi. Onların işini burada bitireceğiz.
Scared to meet a cop, to go out at night to be seen be caught
Geceleri dışarıya çıktığımda bir polisle karşılaşmaktan yakalanmış olmaktan korkuyorum.
In one hour either we break through or get caught.
Bir saat içinde ya deleriz ya da yakalanırız.
Oh, my skin of my back is caught in the crack of the door. Lady.
Sırtımın derisi kapıya sıkıştı.
His luck ran out when Kirihara caught him.
Şansa bakın ki Kirihara'ya yakalanmış.
Well, you better call up them sick with something familiar, otherwise they gonna think you were late out drunk, been caught up in a fight or something.
Onları bildikleri hastalık için aramak her zaman iyidir, diğer türlü sarhoş olduğunu ya da kavgaya falan karıştığını sanırlar.
I wouldn't have been caught dead with a button off me.
Bir düğmem koptu diye dünyam yıkılmaz ya.
- What if we're caught?
- Ya yakalanırsak?
If ya turned quicker we coulda caught him!
Hemen dönseydin onu yakalardın!
It's the neighborhood that first caught my eye when I arrived in France.
Fransa'ya ilk geldiğimde gözüme takılan komşu semtti.
The overnight millionaire will be caught in a spotlight from Istanbul to Peru.
İstanbul'dan Peru'ya, bir gecede milyoner olan herkes yakalanacak.
My hand's caught in the door!
Elim kapıya sıkıştı!
- They caught you, too.
- Sen de yakalandın ya.
As always, should you or any of the IM Force be caught or killed, the Secretary would disavow any knowledge of your actions.
Her zamanki gibi siz ya da adamlarınızdan biri yakalanır veya öldürülürse Bakanlık eylemlerinizden habersiz olduğunu açıklayacak.
As always, should you or any of your IM Force be caught or killed, the Secretary will disclaim any knowledge of your actions.
Her zaman olduğu gibi siz ya da ekibinizden biri yakalanacak veya öldürülecek olursa Bakanlık eylemlerinizden haberi olmadığını açıklayacak.
As always, should you or any of your IM Force be caught or killed, the Secretary will disavow any knowledge of your actions.
Her zaman olduğu gibi sen ya da adamlarından biri yakalanacak veya öldürülecek olursa Bakanlık eylemlerinizden habersiz olduğunu açıklayacak.
And, as always, should you or any of your IM Force be caught or killed, he will disavow any knowledge of your actions.
Her zamanki gibi siz ya da ekibinizden biri yakalanacak veya öldürülecek olursa eylemlerinizden habersiz olduğumuzu açıklayacağız.
As always, should you or any of your IM Force be caught or killed, the Secretary will disavow any knowledge of your actions.
Her zaman olduğu gibi siz ya da adamlarınızdan biri yakalanacak veya öldürülecek olursa, Bakanlık eylemlerinizden habersiz olduğunu açıklayacak.
And then she was tired of her isolation and caught up in the new age and gathered up in the great tide and wished to be part of the Revolution.
Ve sonra kendi yalnızlığından usanıp, yeni çağın büyüsüne kapılarak o büyük akıntıya bıraktı kendini ve İhtilal'in parçası olmak istedi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]