English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ C ] / Checks

Checks translate Turkish

4,274 parallel translation
Tell Brooks I want her to continue on with q 1 hour neuro checks.
Brooks'a saat başı sinirsel değerleri kontrol etmesini söyle.
Uh, Ross was doing neuro checks on Crown Molding... so I can take over those.
Ross Korniş Yağmurluğu'nun sinirsel değerlerine bakıyordu onları ben halledebilirim.
Hourly comms checks.
Saatlik iletişim kontrolü.
Final checks.
Son kontroller.
If everything checks out it will be just like it was with Karl...
Hiçbir sorun çıkmazsa işler Karl'la olduğu gibi olur.
If everything checks out, it'll be just like it was with Karl, but with Ray.
- Eğer hiçbir sorun çıkmazsa işler aynı Karl'la olduğu gibi yürür. Ama Ray'la.
I've been vetted by the agency like everyone else, you know, same background checks, psych profiles.
Ben de herkes gibi kurum tarafından muayene edildim bilirsiniz, geçmiş araştırmaları, psikolojik testler.
Medical, legal records, uh, background checks.
Tedavi edici, yasal kayıtlar, sicil sorgulamaları.
Like hippies who cash checks from Dow Chemical and General Motors.
Dow Chemical ve General Motors'dan çek alan hippiler gibi mesela.
Was living in their house, cashing their Social Security checks?
Onların evinde yaşayıp, yardımlarının üstüne yattığımı mı?
Given the amounts, we are obliged to run some CFT checks.
Bu kadar büyük meblağları Terörle Mücadeleye bildirmek zorundayız.
After that, he just sent checks.
- Partiden sonra hep çek gönderdi.
He-he sent checks?
- Çek mi gönderdi?
Were they big checks?
Yüklü çekler miydi?
He sent her checks, big checks.
Kıza yüklü çekler gönderiyormuş.
It checks the written story to Internet archives.
İnternetteki yazılarla karşılaştırma yapmaya yarıyor.
He sweeps his office and his car twice a day for bugs and he checks everybody who visits him for recording equipment.
Ofisinde ve arabasında günde iki kez dinleme cihazı araması yaptırıyor ve onu ziyarete gelen herkesi iyice araştırıyor.
TomTom - usual checks - lifestyle, financial, medical - see if he's vulnerable somewhere.
TomTom, hayat tarzı, mali ve sağlıksal durumu... Hassas bir noktası var mı bakalım.
Right, I should get back to base, set up his profile before they do security checks.
Üssümüze dönmem gerek onlar güvenlik kontrolü yapmadan profilini oluşturmalıyım.
You're not here to deliver checks or make smooth transitions, and if you're not gonna tell me the truth, you don't need to be here at all.
Buraya çek vermeye veya pürüzleri gidermeye gelmedin bana gerçeği söylemeyeceksen burada bulunmana da gerek yok.
When you sign my checks, I'll tell you.
Maaşımı sen verdiğin zaman söylerim.
This dude checks in... then he checks out.
Bu moruk kayıt yaptırmış sonra da tahtalı köyü boylamış.
- Great. - I'll need your licenses for the background checks.
Kayıtları yapmam için ehliyetlerinizi verin.
Dad's alibi checks out.
Babanın mazereti kontrol edildi.
Yeah, I agree. Being her father should mean more than just signing checks.
Babalık çek yazmaktan ibaret değil.
Esther, they would have done background checks on all of us.
Esther, hepimizin geçmişini kontrol etmişlerdir.
They do background checks on everyone.
Herkesi kontrol ediyorlar.
Captain, our suspect's info checks out.
Başkomiser, şüphelinin verdiği bilgiler doğrulandı.
I have cashier's checks for each one of you for $ 35,000.
Hepinize 35.000 dolarlık çeklerinizi vereceğim.
I was running background checks. That's why.
Haklarında araştırma yapıyordum, o yüzden.
We keep our first dividend checks, and they pay for our new letterhead.
Temettü çeklerimiz bizde kaldı ve antetli kağıtlarımızın parasını onlar ödeyecek.
He's got a radio in his truck, checks in at night.
Kamyonetinde telsizi var.
I'll run background checks on the invitation list.
Ben davetlileri incelemeye devam ediyorum.
Detective Fusco is running background checks on all of the plaintiffs as we speak.
Dedektif Fusco su an tüm davacilarin geçmisini arastiriyor.
But there are gonna be a lot of changes around here, starting with internal security- - continuous background checks, random polygraphs, enhanced cyber-measures.
Ama burada bir çok değişiklik olacak. Öncelikle iç güvenlikten başlayacağız. Devamlı özgeçmiş kontrolleri..
I MEAN, THIS GUY'S CASHING CHECKS FROM THE FOURTH LARGEST MOBILE PROVIDER IN THE NATION.
Ülkenin en büyük dördüncü servis sağlayıcısından çek bozduruyor bu herif.
When people cash their g-checks.
Tam insanlar maaşlarını aldığı zaman.
Get a statement. If it all checks out we'll cut Jake loose.
İfadesini alıp, her şey doğrulanınca, Jake paçasını sıyıracak.
We're talking body checks, not twirls.
Vücut konrtolünden bahsediyoruz, fırıl fırıl dönmekten değil.
If someone checks a bag and doesn't get on the plane, the flight doesn't take off.
Biri giriş yapar ama uçağa binmezse uçak kalkmaz.
Disability checks came in.
Maluliyet ödemeleri yapıldı.
His alibi checks out for the Simon Kelly murder.
Simon Kelly cinayeti için şahidi var.
Eric Carcani's alibi totally checks out.
Eric Carcani suç anında başka yerdeymiş.
Everything Bysack said checks out.
Bysack'in dediği her şey çıkıyor.
His story checks out.
Hikâyeler örtüşüyor.
Hey, what's with all these background checks?
Tüm bu sorgulama da neyin nesi?
This guy checks out.
- Adam doğru söylüyormuş.
I thought you were paying for everything with your social security checks.
Tamamını sosyal güvenlik paranızla ödeyeceksiniz sanıyordum.
Well, everything checks out... your eyes, your heart, blood pressure.
Gözlerini, kalbini, nabzını, her yerini kontrol ettim.
STEALTHY CHECKS WERE UNDERTAKEN ON THE CATTLE HERD BACK THEN. Narrator :
Richard Haines, Apollo astranotları ile çalışmış eski bir NASA'lı bilim adamı.
So you thought you'd come to Five-O and run the background checks.
Sende dedin ki polis departmanındaki arkadaşlarım bana yardım eder.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]