Class ticket translate Turkish
139 parallel translation
You came for a first-class ticket, eh?
Birinci sınıf bilet için geldin, değil mi?
- It's a third-class ticket.
- Bu üçüncü sınıf bir bilet.
The late Mr. Thomas Cardew, an old gentleman... of a very charitable and kindly disposition... found me and gave me the name of Worthing... because he happened to have a first-class ticket... for Worthing in his pocket at the time.
Merhum Bay Thomas Cardew, çok hayırsever kişilikli yaşlı bir beyefendi, beni bulmuş ve bana Worthing ismini veren de o olmuş, çünkü o zamanlar popüler bir yer olan Worthing'e birinci mevki bir bileti varmış.
And where did this charitable gentlemen... with a first-class ticket for the seaside resort... find you?
Peki sahil yerleşkesine birinci mevki bileti olan bu hayırsever beyefendi sizi nerede bulmuş?
One first-class ticket to Saratov.
Saratov'a birinci sınıf bir bilet.
Buy a second-class ticket.
İkinci sınıftan bir bilet al.
I'd like one first class ticket.
Bir tane birinci sınıf bileti istiyorum.
But I paid for a first class ticket!
Ama birinci sınıf bilet için ödedim!
A first-class ticket.
Birinci mevki bileti.
All of those bloody corpses, each holding a first-class ticket.
Tüm o lanet cesetler ve her birinde birinci sınıf bir bilet!
Corpses hand in hand with bloody first-class ticket holders... standing in lines for miles waiting for transport.
Cesetler el ele ve yanlarında da lanet bilet tutucularıyla trene binmek için uzuuun bir kuyruk oluşturmuşlar!
To show these kids that his example is a first-class ticket to nowhere
Bütün çocuklara, onun gibilerin hiç bir yere varamayacağını göstermek için.
- I have a first class ticket.
- Biletim birinci sınıfa.
Forgot I had a first-class ticket.
Birinci sınıf biletim olduğunu unutmuşum.
I need one first class ticket to Moscow.
Moskova'ya birinci sınıf bir bilet istiyorum.
I traded your first-class ticket in for four standbys.
Birinci sınıf biletini dört yedek biletle değiştirdim.
You have a first class ticket?
Bir first class biletiniz mi var?
I tell you what, I'll take this first-class ticket and I'll change it in for two economies.
Sattım. Bakalım... Bu birinci sınıf bileti alıp ikinci sınıf iki bilet için değiştireceğim.
Do you have a first-class ticket?
1. sınıf biletiniz var mıydı?
You purchased a first-class ticket for Susan Ricci, an office employee.
Bir ofis çalışanına Susan Ricci'ye birinci sınıf bir bilet almışsınız.
- You purchased a first-class ticket- -
- Birinci sınıf bir bilet almanız...
Also to remind you that you hold a third-class ticket... and that your presence here is no longer appropriate.
Ayrıca biletinizin üçüncü mevkii olduğunu ve burada bulunmanızın... artık uygun olmadığını hatırlatmamı istediler.
Then I says to myself : " You can afford to buy a first class ticket!
Bende dedim ki, " Kahrolası Avrupa'ya bir birinci sınıf bilet alabilirsin...
One first-class ticket cashed in for three economy.
Bir birinci sınıf bileti, üç ekonomi sınıfına çevirdim.
You have an economy class ticket, Mr. Badshah.
Bay Baadshah, gelin. Biletiniz Ekonomi Class bileti.
An economy class ticket for Badshah?
Baadshah'a Ekonomi Class bileti mi?
That's like a business-class ticket to cool with complimentary mojo after takeoff.
Bu, havalıIık uçağına business class bilet ve kalkıştan sonra cazibe ikramı demektir.
We traded the first-class ticket for two coach.
Birinci sınıf bileti iki ekonomi sınıfıyla değiştirdik.
The late Mr Thomas Cardew, an old gentleman of a charitable disposition, found me and gave me the name of Worthing because he had a first-class ticket to Worthing.
Merhum Bay Thomas Cardew, çok hayırsever kişilikli yaşIı bir beyefendi, beni bulmuş ve bana Worthing ismini veren de o olmuş, çünkü o zamanlar popüler bir yer olan Worthing'e birinci mevki bir bileti varmış.
First-class ticket, please.
Birinci sınıf bilet, lütfen.
A first-class ticket to Morocco?
Fas'a birinci sınıf bir bilet mi?
Your buddy's our first-class ticket out of here.
Dostun bizim buradan çıkış biletimiz.
Okay, I'm gonna cash in my first-class ticket and get two seats.
Tamam, ben iki tane birinci sınıftan bilet alacağım.
I want a ticket to Shanghai, first class.
Şanghay'a bir bilet istiyorum, birinci mevki olsun lütfen.
When he came to give up his ticket, it was only third class.
Biletini verince, bir de baktım ki, bileti üçüncü sınıf.
They left a first-class air ticket at the airport for me.
Havaalanında birinci sınıf bilet bırakıyorlar benim için.
A first-class air ticket and an unsigned cheque for £ 2,000 are persuasive
Birinci sınıf bir uçak bileti ve 2000 poundluk imzalanmamış bir çek ikna edici oldu.
I'm going to leave a ticket for you... at Continental- - first class, of course.
Size Continental'den bir bilet ayırıyorum- - birinci sınıf, elbette.
Ticket to Cabo San Lucas through Los Angeles, first class, please.
Los Angeles üzerinden Cabo San Lucas'a bilet, 1. sınıf.
- I've been away for so long. - I'll buy you a new ticket, first class.
- Sana yeni bilet alacağım, birinci sınıf.
Ticket to Detroit, first class, courtesy of the Federal Government.
Detroit bileti, birinci sınıf, Federal Hükümet'in ikramı.
We've upgraded your ticket to first class.
Biletlerinizi birinci sınıfa yükselttik.
Here's your ticket. First class.
İşte senin biletin. 1. sınıf.
I gotta pay some class C misdemeanor ticket.
- Seni bıraktılar mı? - Elbette bıraktılar.
But I've left you enough for a ticket in first class.
Yine de birinci sınıfta dönmen için sana bilet bırakıyorum.
If you let me practice my class on you... it'll take the ticket off your record and your insurance won't go up.
Eğer seninle pratik yapmama izin verirsen... kaydından o cezayı sildiririm ve sigortandan da daha fazla para gitmez.
You will receive the ticket from the executive-class counter... of Indian Airlines on stating your code-name.
Güvenlik nedeniyle biletinizi Indian Airlines şalterinden kod adınızı belirtip alacaksınız.
Filling a bag with a random bunch of junk. Lining up for a 1st class train ticket I couldn't afford a symbolic gesture, so as not to show up like a bum...
Bir çantaya birkaç parça ıvır zıvır eşya doldurup parasını ödeyemeyeceğim 1. sınıf tren bileti için sıraya girme, dilenci gibi görünmemek adına sembolik bir hareket.
Third class ticket.
New York'tan Şikago'ya.
I get a weekly class in exchange for a season ticket to the opera.
Opera için verdiğin parayla tuttum.
One fully refundable coach ticket is $ 1,100.19.
Ekonomi Class bilet 1.100 Dolar.
ticket 122
tickets 252
tickets please 18
class 658
classes 33
classic 283
classics 16
classy 208
classical 45
classified 86
tickets 252
tickets please 18
class 658
classes 33
classic 283
classics 16
classy 208
classical 45
classified 86