English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ C ] / Classmate

Classmate translate Turkish

548 parallel translation
I went to see if an old classmate's father might have a job for you.
Eksi bir arkadaşımın babasını görmeye gittim. Senin için bir iş istedim.
It will always be interested for you to look back and try to recall the personality of... your classmate who have won faith.
Dönüp geriye bakmak ve güveninizi kazanmış olan sınıf arkadaşlarınızın kişiliğini anımasamaya çalışmak her zaman ilginç olacaktır.
- Mattei. A classmate of yours.
- Kim tarafından?
He was a classmate of the young master.
Efendinin sınıf arkadaşıydı.
A classmate from long ago and a close friend.
Yıllar öncesinden bir sınıf arkadaşım ve çok yakın bir dostumdur.
A classmate from the university, a little older than me.
Üniversiteden bir sınıf arkadaşım, benden biraz daha büyük.
To the health of our classmate, Horemheb!
Okuldaki meslekdaşım, Horemheb!
Horie has just called that he the meet arranged at Classmate's Meeting.
Toplanacağımızı haber verecek sana.
Please don't do that, this Classmate's Meeting is held especially for him.
Lütfen ama, bugün buradaysak, tek sebebi odur.
How about Classmate's association?
- Şu parti ne olacak peki?
has your father talked of going to the Classmate's meeting today?
Baban, eski sınıf arkadaşları toplantısına gelecek mi?
Everyboday has his own achievements, and even during your time you come here for my this Classmate's meeting.
Her biriniz, kendince işi gücü olan önemli insanlarsınız, ama öyle bile olsa hepiniz toplantıma iştirak ettiniz.
My classmate Liao Kung is the abbot
Sınıf arkadaşım Liao Kung başrahip olmuş.
He is yourjunior classmate Hu Zhen
O senin sınıf arkadaşın Hu Zhen
So he must be classmate no. 3 :
Demek ki sınıf numarası 3 :
She's our classmate.
Bizim sınıf arkadaşımız.
A classmate from college.
Üniversiteden bir sınıf arkadaşım.
A classmate of yours.
Sınıf arkadaşın.
The Dean of the school is an old classmate...
Fakülte Dekanı eski bir sınıf arkadaşımdır...
I was in love with a classmate of mine.
Sınıf arkadaşlarımdan birine âşıktım.
If any of you think you've seen something similar maybe on a friend or classmate it is your duty to report it.
Buna benzer bir şey gördüyseniz.... Belkide bir arkadaşınızda yada sınıfda birinde.... Bunu bize bildirmelisiniz...
You have ruined your own name lt's our bad luck to have a classmate like you
Ailenin şerefini lekeledin Senin gibi arkadaşımız olduğuna utanıyoruz
We can thank the Lord for this merciful deliverance of our dear classmate lrma and pray that Marion and Miranda and our beloved Miss McCraw will be likewise spared.
Tanrıya şükretmeliyiz... sevgili sınıf arkadaşımız Irma'ya merhamet edip kurtardığı için... ve Marion, Miranda... ve sevgili Bayan McCraw'ın da aynı şekilde canlarını bağışlanması için dua etmeliyiz.
Maybe he's a classmate.
Belki sınıf arkadaşındır.
He happens to be my junior classmate But he had retired from the boxer's world
Benimle aynı dönemde eğitim aldı... ama şimdi emekli olmuş!
Then I ran into a classmate I'd lost sight of.
# Bir süredir görmediğim okul arkadaşıma rastladım.
I was angry with a classmate. I started a fight.
Öğrencinin birine sinirlenip kavga çıkart- -
Then as a favor to an old classmate please tell us who that man might be.
Eski bir sınıf arkadaşıma iyilik olarak lütfen bu adamın kim olabileceğini söyleyin.
You think I was harsh on your classmate, don't you?
Sınıf arkadaşınıza sert davrandığımı mı düşünüyorsunuz?
Let your classmate share your workbook with you.
Ders kitabını arkadaşınla paylaş.
A classmate in my Samoan literature class told me about a 200-year-old country inn on an island off Maine that you have to be ferried to.
Samoan edebiyat sınıfındaki bir arkadaşım feribotla gidilebilen Maine adasındaki 200 yıllık bir kasaba otelinden bahsetti.
He's a classmate of mine.
Sınıf arkadaşım.
A male classmate.
Erkek sınıf arkadaşım.
In Guangzhou he met an old classmate from Chung-shan University, Li Kuai.
Guangzhou'da, Zhongshan Üniversite'den bir sınıf arkadaşı Li Kuai'yla karşılaşmış.
I'm investigating your classmate.
Sınıf arkadaşınızı araştırıyorum.
It's no crime to go for dinner with a former classmate.
Eski bir sınıf arkadaşıyla akşam yemeğine çıkmakta bir suç göremiyorum.
Do you get along well with your new classmate?
Yeni sınıf arkadaşınızla aranız iyi mi?
- He is my classmate.
- Benim sınıf arkadaşım.
He is my classmate.
O benim sınıf arkadaşım.
- He is my classmate.
- O benim sınıf arkadaşım.
Are you his son's classmate?
Sen oğlunun sınıf arkadaşı mısın?
"Miss Kawai, please listen. My boyfriend, whom I'll call'H'for now, is a classmate..." "... but I recently found out that'H'is also seeing another girl... "
Adı H-kun olan erkek arkadaşımın başka bir kızla takıldığını öğrendim.
Well, my former classmate.
Eski sınıf arkadaşım.
I need a word with your classmate
Arkadaşınızla biraz görüşeceğim.
I am deeply saddened to have to tell you that early this morning your classmate Laura Palmer was found dead.
Sizlere sınıf arkadaşınız Laura Palmer'ın bu sabah ölü bulunduğunu belirtmekten büyük üzüntü duyuyorum.
Thus, my classmate, whom we called Mangiapan shared an audacious hypothesis with us one day.
Bu şekilde, Mangiapan adlı sınıf arkadaşım bir gün cesur bir varsayımını bizimle paylaştı.
Not even to my chief of staff, his classmate.
Kurmay başkanım sınıf arkadaşı olduğu halde hem de.
I know the other boys and girls will be happy to have a new classmate.
Diğer çocuklar yeni bir sınıf arkadaşı kazanmaktan mutu olacaklar.
He's our classmate.
- o bizim sınıfta
Taku, this is Okada, my former classmate.
Taku, bu Okada, eski sınıf arkadaşım.
Is this a classmate of yours, Owen?
Bu senin sınıf arkadaşlarından birimi, Owen?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]