English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ C ] / Consider me

Consider me translate Turkish

1,240 parallel translation
- Do you consider me your parent?
Bunu gerçekten istiyor musun?
So you still consider me your friend!
Bundan dolayı sen Hala beni senin arkadaşına düşünüyorsun!
I wish you'd consider me as important as your music.
Keşke müziğine verdiğin önemi biraz olsun bana gösterseydin.
Until you're fully recovered, consider me your full-time stand-in.
İyileşinceye kadar, beni tam zamanlı bir vekilin yerine say.
The "Slashie" means that you consider me the best actor / model, and not the other way around.
"Bölü" işareti beni en iyi aktör / model seçtiğinizi gösterir, tersini değil.
Do you consider me so cheap?
Beni bu kadar ucuz mu sandın?
He doesn't consider me as daughter-in-law I am the grand daughter to him
Beni asla gelini gibi görmez. Ben sanki onun büyük kızı gibiyim
You still consider me your father?
Beni hala baban olarak görüyor musun?
Do you still consider me general?
Hala beni düşünüyor musun general?
Someone who ought to consider me his sister-in-law... "speaks to me in this mien, and you have no objections?"
Beni beni yengesi olarak görmesi gereken biri... bana böyle bir imada bulunuyor ve senin buna bir itirazın yok mu?
"l,..." could you consider me worthy of forgiveness?
Ben... beni bağışlayabilecek misin?
If any children consider me a monster, it comes from narrow-mindedness which is a more dangerous and fundamental disability.
Çocukların beni canavar olarak değerlendirmesi dar görüşlülüktür ve fiziksel engelli olmaktan daha tehlikelidir.
Do you consider me a suspect?
Şüpheli olduğumu mu düşünüyorsun?
My name is Javier Quintata, and... I hope you will consider me for the role of Don Quixote.
Benim adım Javier Quintata, ve... umarım beni Don Quixote rolü için düşünürsünüz.
Now, Frasier, ahem, you consider me a competent psychiatrist, don't you?
Frasier beni ehil bir psikiyatr olarak görüyorsun, değil mi? Elbette.
You might want to consider putting your arm around me.
Kolunla beni sarmayı düşünebilirsin.
This scene has been extremely painful to me... and I have my own health to consider.
Bu olay bana çok acı verdi. Sağlığımı düşünmem gerekiyor.
Give me time to consider your kindness.
Nezaketinizi değerlendirmem için bana zaman vermelisiniz.
But the president didn't consider it important enough to ask me personally?
Ama bir başkani bunu bana söylemenin... önemli olduğunu düşünmez.
I will consider it a great honor if you would allow me to do that.
Bunu yapmama izin verirseniz, büyük onur duyarım.
I was just wondering if there was a possibility... you might consider doing something exclusive with me, uh, for the magazine?
Eğer bir mümkünatı olsa harika olurdu... benimle özel birşeyler yapmak, uh, dergi için?
Would you consider giving it to me while I continue to give you pleasure?
Size zevk verirken mi vermek istersiniz?
Me, to consider marriage.
Ben, evliliği düşünüyorum, şu hale bak.
Do you know how hard it is for me to consider marriage?
Evliliği düşünmenin benim için ne kadar zor olduğunu biliyor musun?
- For me to consider...
- Düşünmek...
Because I consider the gift it self, to me and to who I am.
Çünkü ben bu hediyeyi kişiliğime karşı bir hakaret olarak görüyorum.
of me, but would you consider doing a serious of motels, caffees gas stations... on his style?
Posterler ve sanat kitapları çıkarıyoruz. Biraz küstahça olabilir ama bizim için bir dizi... motel, kafe, benzin istasyonu çizmeyi düşünür müsünüz? Hepsi bu tarzda olacak.
Believe me, I know a lot of people who'd consider it.
İnan bana, bunu yapmayı düşünecek pek çok insan tanıyorum.
Do you really think a kid like me would deign to consider himself worthy of dating a woman of your silk? - "ilk." lt's "ilk."
- Benim gibi bir çocuk kendini senin gibi bir kadınla çıkacak kadar değerli görme alçakgönüllülüğünü gösterir mi?
Let me... let me consider your offer on my own.
İzin ver... İzin ver de teklifini düşüneyim.
Would you ever consider... having a baby with me?
Benden bebek sahibi olmaya ne dersin?
So, would you still consider going away with me for the weekend?
Hafta sonu benimle gelmeyi hala düşünür müsün?
They consider that part-time.
Buna part-tıme diyorlar.
Promise me you'll consider it?
Bana söz ver düşüneceksin.
God forgive me for saying this, but did you consider Chapter 11?
Tanrı affetsin, ama iflas beyanını düşündün mü?
Consider yourself lucky that we are on the eve of the largest action in the history of warfare which leaves me no choice but to spare your lives.
Savaşın en hareketli döneminin arefesinde olduğumuz için kendinizi şanslı sayabilirsiniz. Bu yüzden hayatınızı bağışlamaktan başka çarem yok.
Tell me, Clarice, would you want to harm... those who forced you to consider it, though?
Söyle, Clarice, senibunu düşünmeye zorlayanlara... zarar vermek istemez misin?
Just consider this to be a small gift from me priya.
Sadece bunu benden ve priya'dan küçük bir hediye olarak kabul et.
The court adjourned to give me more time to consider my testimony.
Mahkeme ertelendi Benim hakkımdaki iddaayı tekrar değerlendirmek için.
Well... she says if I get my act together, keep going to the meetings... stop being a dick... then she might consider talking to me again. Good.
Düzgün davranırsam toplantılara devam edersem... pislik olmazsam... benimle konuşmayı düşünebilirmiş.
"Don't even consider working here unless you're prepared to desire me."
"Beni arzulamaya hazır değilsen, burada çalışmayı düşünme."
Take a day, take longer, take whatever you need but just promise me that you will consider it.
Bir gün düşün. Bir günden fazla düşün. Ne kadar gerekiyorsa düşün.
You'd actually consider giving me the time off?
Bana izin vermeyi gerçekten düşünür müsünüz?
If you're trying to embarrass me, consider it a job well done.
Beni utandırmaya çalışıyorsan çok iyi bir iş çıkardığını söyleyebilirim.
Don't tell me you didn't consider that a possibility.
Bu olasılığı düşünmediğini sakın söyleme.
- Mark, he asked me out. - Consider it a bonus.
- Bana çıkma teklif etti Mark
- Let me ask : Do you consider yourself a stable factor in Reece's life? I do.
Kendinizi Reese'in hayatında sürekli bir faktör olarak görüyor musunuz?
Is there anything else you'd like to tell me about yourself before I consider this?
Bunu dikkate aImadan önce bana kendin hakkında söyIemek istediğin... ... başka bir şey var mı?
Would you consider returning tomorrow to meet with me?
Benimle görüşmek için yarın geri dönmeye ne dersiniz?
But, um, since I work in the TV business and I don't really know anything, I was wondering if you would consider, uh, letting me go, bec...
Ama, ben TV işinde çalıştığıma ve hiç birşey bilmediğime göre, düşünüyordum da belki siz benim gitmeme izin...
Take me to him, and I'll consider you a loose end.
Beni ona götür, seni serbest bırakıcam.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]