English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ C ] / Considering everything

Considering everything translate Turkish

95 parallel translation
Considering everything, yes.
Herşeye rağmen evet.
Considering everything, you know?
Herşeye rağmen, anlıyorsun?
Considering everything, it is less dangerous than driving a cab.
Kurallara dikkat edersen, bu araba kullanmaktan daha az tehlikelidir.
I'm considering everything!
Ben her şeyi dikkate alıyorum!
Guilt re not, uh, considering everything from every possible angle.
Sorumluluk, her şeyi olabilecek her açıdan yeniden düşünmektir.
Considering everything, I really think that from now on... we should be full partners.
Duruma bakılırsa... eşit pay alacak ortaklar olmamız gerekir sanırım.
Oh, it's the least you could tell your mother considering everything else you're keeping secret.
Sakladığın şeyleri göz önüne alırsak... en azından bunu annene söyleyebilirsin.
Well... you put a pretty good face on things... considering everything you've been through lately.
Son zamanlarda yaşadıklarını düşünürsek kendini çok iyi idare ediyorsun.
Considering everything she's been put through, it's kind of a miracle.
Başından geçenleri göz önüne alırsan bu bir mucize.
Considering everything you're up against, we decided...
Evet, ama bugünkü yaşanılan şeyleri dikkate alırsak buna yapmaya karar verdik.
Considering everything, I suppose I was lucky.
WILL : Olanları düşünürsek, çok şanslıydım.
You know, Will, considering everything, I think I'm pretty normal.
Aslında Will yaşadıklarımı düşünürsek çok normalim.
All right, I just think that considering everything...
Pekâlâ. Her şeyi düşünüp taşındım. Aslında...
You know, considering everything.
Olanları düşününce.
You know, surprisingly well, considering everything he's been through.
Şaşırtıcı olarak iyi, geçirdiği onca şey göz önüne alınırsa.
I think you handled yourself really well today, considering everything.
Olanları düşünürsek, bugün kendini çok iyi idare ettin.
I've got no right to complain, you know, considering everything.
Aslında benim şikayet etmeye hakkım yok, yani olanları düşünürsek.
Yeah, although it's kind of a shame, considering everything they went through.
- Evet. Onlar geçti ayıp dikkate her şeyin türüdür.
Yeah, well, listen, in all seriousness, I think it's pretty great what you're doing for Johnny, considering everything.
Evet, gerçekten, dinle, bütün ciddiyetimle, bence bu oldukça harika. Johnny için yaptıkların, herşeyi düşündüğünde.
Considering everything he's been through?
Başına gelenler düşünüldüğünde...
Isn't it nice of Tim and Peter to invite us out, considering everything?
Olanlara rağmen Tim ile Peter'ın bizi davet etmesi ne hoş, değil mi?
In fact, considering everything...
Aslında herşeyi değerlendirince...
Considering everything that's happened today the girls are going to stay here tonight.
Bugün olanlara göre kızlar bu gece burada kalıyor.
Considering everything. we did very well.
Durumumuzu düşünürsek gayet iyi iş çıkardık.
Maybe considering everything we suspect Vic's done you see him going down for this as some sort of karmic justice, whether he did or not.
Belki Vic'in başının belaya girmesini bunları o yapmamış olsa bile ilahi adalet sayıyorsun.
I mean, how are you feeling, considering everything?
- Teşekkür ederim. - İyi misin baba?
Considering everything, it was incredibly brave of you to contact us.
Her şeyi göz önüne alırsak, bizimle iletişime geçmen son derece cesurcaydı.
I'm sure you will, but considering everything that happened today, perhaps it's best to postpone your coronation.
Olacağından eminim. Ama bugün olanları düşünürsek belki de taç giyme törenini ileri bir tarihe ertelemeliyiz.
He's doing really well, considering everything.
Bize daha iyi bakabilmek için elinden geleni yapıyor.
well, it's the least I could do considering everything you've done for my daughter.
Senin kızım için yaptıklarından sonra en azından bunları yapmam gerekirdi.
Considering everything Lois and I have been through, I don't think that's a good idea.
Lois ile yaşadığımız şeyleri düşününce... -... bunun iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum.
Oh, gosh, you know, considering everything, maybe my date's not so bad.
Tanrım, şimdi bakınca, galiba benimki hiç de fena değil.
And considering everything that he has done here, I figured that I could get him credit for summer school.
Burada yaptığı her şeyi göz önüne alarak yaz okulu için ona kredi verebileceğimi düşündüm.
Considering everything that happened, I don't think it's a good idea that he knows half of his DNA came from Lex.
Olanları düşünürsel yarı DNA'sının Lex'den olduğunu bilmesi şu an pek iyi olmaz.
Now, look, this may be hard for you to understand, considering everything that's happened to you in this world...
Bak belki bunu anlamak zor özellikle de bu dünyada olanlardan sonra ama sen bana çok şey öğrettin.
Mob. Well, Mother. I think you've done very well, considering everything.
Anne, her şeye rağmen çok iyi bir iş başarmışsın.
Especially considering everything that she's had to deal with.
Uğraşmak zorunda kaldığı şeyleri de göz önüne alırsak.
Okay, um, that's an interesting choice... considering everything that's going on with the middle east.
Tamam, bu ilginç bir seçim özellikle de Ortadoğu da olan bitenleri düşünecek olursak.
Well, considering everything you've been through, you know, a little depression- - it seems normal, right?
Yaşadıkların göz önünde bulundurulursa,.. ... biraz depresyonda olman normal, değil mi?
You're dehydrated, which is not surprising... considering that you just upchucked... everything you've been eating for the last four days.
Aşırı derecede su kaybetmişsin. Çok normal. Özellikle biraz önce dört gündür yediğin her şeyi kustuğunu düşünürsek.
Everything you're feeling is perfectly understandable considering the week you've had!
Hissettiğin herşey izlendiğin hafta mükemmel olarak anlaşılabilirdi!
- I want you to find out everything he knows about her - which shouldn't be too hard, considering - and then I want you to find her.
- Senden doktordan onun hakkında bildiği her şeyi - öğrenmeni istiyorum... ki bu çok zor olmamalı, - ve sonra onu bulmanı istiyorum.
- Yeah, and I'm not really sure I want to... considering how you Iike to shit all over everything.
- Evet, bilmek istediğimden de emin değilim. Çünkü her şeyin içine etmeye çok meraklısın.
You know, considering the throw down with mom and dad and everything.
Son günlerde olanları ve annem ve babamla geçenleri düşününce.
My father told me that the Buddhist considering the whole life... about how everything that lives is precious.
Babam "Budistler için hayat çok değerlidir" derdi.
Considering the way everything's played out, it seems to me that you should keep an eye on that damn ugly assistant.
İşlerin durumuna bakacak olursak bence şu çirkin asistana göz kulak olmalısın.
Everything's gone silent within St. Ambrose and we just had word that authorities are considering sending in the first relief team.
St. Ambrose'da her şey sakinleşti ve az önce yetkililerin ilk yardım ekipleri göndermeyi düşündüklerini öğrendik.
I mean, I appreciate you coming back and everything, but considering the way your phone's been blowing up you have a very busy, very great life to get back to.
Yani buraya geri gelmene ve yaptıklarına minnettarım... ama telefonun hiç susmamasını göz önüne alırsak... geri dönmen gereken çok meşgul ve mutlu olduğun bir hayatın var.
Everything, considering the account was yours.
Hesabın senin olduğu düşünülünce çok ilgisi var.
And as we go gleefully through the planet and change everything, we really need to be considering that.
Ve dünyamızı kaygısızca alt üst edip her şeyi değiştirirken, bunu gerçekten göz önünde bulundurmalıyız.
Well, that may be, considering that everything I have in this world would fit into two saddlebags.
Sanırım, biraz olabilir bu hayatta sahip olduğum şeyleri düşününce hepsi hepsi bir heybeye sığar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]