Did they translate Turkish
30,408 parallel translation
- How the hell did they get your DNA?
- Senin DNA'nı nereden buldular?
Did they find her?
Onu buldular mı?
What did they say?
Ne dediler?
You should still be on your way home from school. Did they give you a note for this?
Hala okuldan geliyor olmalıydınız.
How did they say, "Can we do the drugs now, please? !"
"Artık uyuşturucu alabilir miyiz?" nasıl diyorlar?
Why did they do it?
Bunu neden yaptılar?
Where did they go? - Who?
Nereye gittiler?
Then where did they go?
Rook'un adamları burada. O zaman nereye gittiler?
And how did they get on board in the first place?
Ve bu gemiye nasıl girebildiler ki zaten?
- Did they show you the grade?
- Notumu söylediler mi?
How many did they say I slept with?
Kaç kişi ile yatmışım diyorlar?
Well, what did they leave their second favorite child?
İkinci favori çocuklarına bırakacak bir şey kalmış mı bari?
Although... and I realize this is the kind of observation that would only occur to the mind of an eternal being... how did they afford that apartment?
Yine de sadece benim gibi ebedi varlıkların fark edebileceği bazı gariplikleri de fark ettim bu gözlemlerimde. Oturdukları o evin kirasını nasıl karşılayabiliyorlardı?
And what did they find?
Peki ne buldular?
Did they take it?
- Kabul ettiler mi?
What did they say?
- Aradın mı? Ne dediler?
Why did they call us here?
Niye buraya çağırdılar bizi?
What did they say?
Ne demişler?
Did they go down?
Biri aşağı mı indi?
They all want to know if he did it.
Herkes onun yapıp yapmadığını bilmek istiyor.
How they got the DNA, why Tessa did it... it's irrelevant now.
DNA'yı nasıl aldıklarının, Tessa'nın bunu niye yaptığının artık bir önemi yok.
Did she say where they were headed?
- Nereye gideceğini söyledi mi?
So I did what they said.
Bu yüzden ben de, dediklerini yaptım.
- Alison... And someone did, didn't they?
Yoluna birisi çıktı, değil mi?
Foxy. Did she say where they were going?
- Nereye gittiğini söyledi mi?
Prints in the dollhouse didn't match anyone in the system, but they did have elevated levels of amino acids.
Bebek evindeki izler, sistemden biriyle eşleşmedi ama yüksek miktarda aminoasit içeriyorlar. - Yani?
Agent MacLaren never did explain before they left how my... teapot got smashed. I don't suppose you...
Ajan MacLaren, çaydanlığımın nasıl devrildiği konusunda herhangi bir açıklama yapmadı.
Look what they did to it.
Baksana ne yapmışlar.
We did a thorough search of the farmhouse and based on what we could gather, they were occupying the land illegally.
Çiftlik evini kapsamlıca aradık bulduğumuz şey, Buraya kaçak yerleşmiş olmalarıydı.
They did try to track me down.
Beklettiğim için çok özür dilerim.
They're stuck in the idea that Jacob did it.
Jacob'ın yaptığı fikrine takmışlar.
Now, I did this routine in Australia, and they wrote a horrible review of the show.
Avustralya programımda vardı. Berbat bir eleştiri yazdılar.
I did that in Australia, and they wrote a very nasty article about me with the headline,
Avustralya'daydım. Hakkımda çok kötü bir yazı yazdılar. Başlığı da...
They knew something like this was a possibility, we all did.
Böyle bir ihtimal olduğunu biliyorlardı. Hepimiz biliyorduk.
- What did they say?
- Onlar ne dedi?
- Turns out, I did a little checking, and you closed on this house before you sold the last one, which means they can take it and they're going to.
Biraz araştırma yaptım, görünüşe göre burayı sonuncuyu satmadan önce almışsın. - Yani alabilirler ve alacaklar.
- Yeah, they sure as hell did.
Evet elbette birileri ödemeliydi.
Of course, they did.
Tabii ki anladılar.
- Well, yeah, they did.
- Aynen, karıştırmışlar.
But the sign did say they were guilty.
Ama tabelada "suçlu" oldukları yazıyordu.
They don't think the way the old Democratic party did.
Eski partililerden farklı düşünüyorlar.
I'm gonna say the same thing I did when they came at me the last time.
En son geldiklerinde ne söylediysem yine onu söyleyeceğim.
- They accepted my offer? - That they did.
- Teklifimi kabul ettiler mi?
I did think of it, and they would have said what they always say,
Tabiki de geldi, ve her zaman ne söylüyorlarsa onu söyleyecektiler :
Instead of looking for someone who did something they already did, you're gonna get back to preparing my defense.
Çoktan olup biten bir şeyin peşinden koşmak yerine savunmana hazırlanacaksın.
But if I tell them that, they're gonna know what we did.
Ama bunu onlara söylersem ne yaptığımızı öğrenirler.
If I tell them that, they're gonna know what we did.
Eğer bunu onlara söylersem yaptığımız şeyi öğrenirler.
They did it.
Başardılar.
You saw what they did to Eddie.
Eddie'ye yaptıklarını gördün.
Yeah, uh, I did. I called, and... they gave it to the grad students.
Aynen, aradım ama mezun öğrencilere verdiler.
To show the world what they did to us.
Bize ne yaptıklarını dünyaya göstermek için.
did they hurt you 67
did they tell you 19
did they say why 20
did they say anything 23
they 3238
they are 1447
they are coming 72
they aren't 58
they can't see you 17
they're 1306
did they tell you 19
did they say why 20
did they say anything 23
they 3238
they are 1447
they are coming 72
they aren't 58
they can't see you 17
they're 1306
they are my friends 21
they have 241
they said 545
they come 53
they don't 727
they are cute 16
they are beautiful 39
they are everywhere 27
they are my family 17
they are delicious 17
they have 241
they said 545
they come 53
they don't 727
they are cute 16
they are beautiful 39
they are everywhere 27
they are my family 17
they are delicious 17
they do 1025
they can't 247
they did 777
they are good 26
they are here 88
they don't like me 19
they don't work 32
they're not happy 17
they told me 111
they don't give a shit 20
they can't 247
they did 777
they are good 26
they are here 88
they don't like me 19
they don't work 32
they're not happy 17
they told me 111
they don't give a shit 20