English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Do i know him

Do i know him translate Turkish

2,063 parallel translation
Do I know him?
Onu tanıyor musunuz?
I thought I just wanted to unmask the Blur but now I know what I've wanted to do all along is kill him.
Sadece Görüntü'yü açığa çıkarmak istediğimi sanıyordum ama şimdi yapmak istediğim tek şey onu öldürmek.
I'm not saying you don't love him, I know you do but you love having him at your side more than anything else.
Onu sevmediğini söylemiyorum, biliyorum seviyorsun ama onun yanında olmasını her şeyden çok seviyorsun.
I know that dean means something to both of you, but if he's turned, how far do we go to stop him?
Dean'in ikiniz için de önemli olduğunu biliyorum ama eğer taraf değiştirdiyse, onu durdurmak için ne kadar ileri gideceksiniz?
Not only does he have the bachelor party cop twins out there using him as a stripper pole while i make "nicey-nice" with the press, but do you know what he said?
Ben basınla cici cici konuşurken orada onu striptiz sopası gibi kullanan polis ikizlerle bekarlığa veda partisi vermekle kalmayıp bir de ne demiş biliyor musunuz? - Hayır.
You know I had nothing to do with hiring him back.
Onun işe geri alınmasında benim parmağım yoktu.
I can't expect him to know me like you do.
Beni senin kadar tanımasına bekleyemezdim.
And I just know that if I can talk to him... if he is to be questioned, we do it on my terms.
Ben de sadece onunla konuşabilmek- - Sorgulama yapılacaksa benim şartlarım dâhilinde olacak. - Ama ben- -
I wonder if she paid him. " you know, if you're not ready to do this, mom,
- Merak ettim para ödüyormudur " - Bak, anne, eğer buna hazır değilsen hazır değilsindir.
I don't know, but you'd better do something to stop this now, or you're never gonna get rid of him.
Bimiyorum ama eğer şimdi bir şeyler yapmazsan ondan asla kurtulamayacaksın.
And now if - if I lose him, I don't know what I'd do.
Şimdi de onu kaybedersem halim nice olur bilmiyorum.
- I don't know what to do with him.
Onunla ne yapacağımı bilmiyorum.
You don't know him, I do.
Benim tanıdığım kadar onu tanımıyorsun.
What do you mean? I mean that I can tell him that the Violet Foster I know is a poor, disinherited orphan and should have the justice system smile upon her.
- Demek istediğim ona Violet Foster'ın zavallı, mirastan yoksun ve adaletin iyi yüzünü görmeyi hak eden bir yetim olduğunu söyleyebilirim.
I may not be able to match him bribe for bribe, but I know right from wrong! Yes, I do!
Onun gibi rüşvet dağıtamam ama yanlışı doğrudan ayırabilirim!
I don't know. He have anything to do with him?
Onunla ne ilgisi olabileceğini bilmiyorum.
He's innocent, I know he's innocent and I would do anything for him.
Kocam masum, ben masum olduğuna inanıyorum ve onun için her şeyi yaparım.
I mean, how do we know we can really trust him?
Yani, ona güvenebileceğimizi nereden biliyoruz ki?
I've lost control of him and I don't know what to do.
Onun kontrolünü kaybettim ve ne yapacağımı bilmiyorum.
How do you know him? We're from the same hood. I've been down in the dumps, and Ron Ron was helping me out, money-wise.
Bu da daha erken saatlerde Dede Chase'in hotelde olduğu anlara ait.
He said there was something I was supposed to do for him, But I don't know what that is.
Onun için yapmam gereken bir şey olduğunu söyledi ama ben ne olduğunu bilmiyorum.
He said there was One more thing I'm supposed to do for him, But I don't know what it is, but all I have so far Is a hammer.
Onun için son bir şey yapmamı istedi ama ne olduğunu bilmiyorum.
I do not know how you put up with him.
Ona nasıI katlanıyorsun bilemiyorum.
And even if I do manage to turn him, I don't know if I can deliver in this position.
Bebeği çevirmeyi başarsam bile bu pozisyonda onu doğurtabilir miyim bilmiyorum.
do you know why I call him number one?
Ona neden bir numara diyorum biliyor musunuz?
You think you know him better than I do?
Sen onu benden iyi mi tanıyacaksın oğlum?
I understand your predicament But do you know you could have killed him?
Seni anlıyorum. Ama ölümüne sebep olabilirdin, biliyor musun?
Only I can destroy him, but in order to do so I need to know what Tom Riddle asked you years ago in your office and I need to know what you told him.
Onu sadece ben öldürebilirim, ama bunu yapmak için yıllar önce Tom Riddle'ın odanızda size ne sorduğunu ve ona ne söylediğinizi bilmem gerek.
- I really do love him, you know?
Onu gerçekten seviyorum.
You better call your client and tell him to bring some chalk or something for y'all can play some hopscotch on the floor'cause I don't know what you're gonna do.
O zaman müşterini ara da gelirken yanında tebeşir getirmesini söyle artık yere şekil çizip seksek mi oynarsınız orasını bilemem.
You guys just don't know him like I do.
Siz onu benim tanıdığım kadar tanımıyorsunuz.
You know, if there's anything I could do, like, if you ever want me to take him for you...
Eğer yapabileceğim bir şey varsa mesela ona göz kulak olmak gibi...
Oh, Albert, i so look forward to the day when you can know and value him as i do.
Oh, Albert, benim gibi ona değer vereceğin günü iple çekeceğim.
Oh, but I do. I really do. I know him better than you.
Oh, ama tanıyorum.Gerçekten. Onu senden daha iyi tanıyorum.
Then do not do so bad when I get know that she has fucked him.
O zaman Charles'ın Anna'yı becerdiğini öğrendiğimde kötü şeyler yapma.
I know that you care for him as much as I do.
Onu benim kadar önemsediğinizin farkındayım.
You want him to understand, I know you do.
Anlamasını istiyorsunuz, bunu istediğinizi biliyorum.
I know the best I could do would be to tear him in half.
Elimden sadece ikimiz arasında kalması sağlamanın geleceğini biliyorum.
You know, I don't know what I'd do without him, you know?
Onsuz ne yapacağımı bilmiyorum.
I don't know what I'm gonna do with him though.
Aynı zamanda onunla ne yapacağımı da bilmiyorum.
- Yes, I do know him.
- Evet, tanıyorum.
Well, you know, I asked him to do a piece on Trump.
Ondan Trump hakkında bir haber yapmasını istedim.
I think not. But I do not know anyone who would dare to stand up against him.
Öyle söylemiyorum ama Wedder'a karşı gelecek cesarete sahip olan fazla insan yok.
But I told him, you know like I'm not gonna do blow-job videos and I'm not leaving'cause I got my rights.
Ona mastürbasyon videolarında oynamayacağımı ve evden de çıkmayacağımı söyledim, çünkü benim de haklarım var.
How do you know I wouldn't like him?
Ondan hoşlanmayacağımı nereden biliyorsun?
Do you know what I mean? It's gonna be one of those - a sad day but also a day where everybody's gonna get together and talk about the great fucking times that they had with him and his music.
Elbette kederli bir gün olacak ama aynı zamanda herkesin bir araya gelip onunla ve müziğiyle geçirdiği güzel anları paylaşacağı bir gün olacak.
You all don't know him like I do.
Onu benim gibi tanımıyorsunuz.
I do not know how to get rid of him.
Bundan nasıl kurtulurum bilmiyorum.
Come on, you know him a lot better than I do.
Hadi, O'nu benden çok daha iyi tanıyorsun.
You know, if I was a bad guy, I'd tell the police what you do with your brother, they would take him away and you would go to jail.
Bak, eğer kötü biri olsaydım, polise kardeşinle ne yaptığını anlatırdım, onu alırlar ve seni de hapse tıkarlardı.
You don't know. I do know, because I killed him, And I stuck him in your front yard
Biliyorum, çünkü onu ben öldürdüm ve tepemden uzak durman için uyarı olarak ön bahçene koydum, seni hasta pislik.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]