Do what i say translate Turkish
4,342 parallel translation
You'll do what I say.
Ne dersem yapacaksın.
Ignore him and do what I say.
Onu yok say, benim dediğimi yap.
They'll do what I say.
Söylediğimi yapacaklardır.
Marina, you just do what I say.
Marina, sadece dediğimi yapıyorsun.
Do what I say or I'll shoot your husband.
Dediklerimi yap, yoksa kocanı vururum.
I know, but what do, you just call somebody you haven't talked to in so long and say,
- Biliyorum ama, uzun süredir konuşmadığın - birini arayıp
Okay, you know what, I say do it.
Tamam, bence ver.
From the hours of 8 am to 5 pm I control what you do how you act what you say what you think...
Saat 8'den 5'e kadar Yapacağın şeyleri nasıl davranman gerektiği ne söyleyeceğin ne düşüneceğin, benim kontrolümde...
What do you say you lay down in this hole? I'll grab a shovel.
- Bir kürek alayım.
Which means I can do what I want when I want and no one can say anything about it.
İstediğim zaman, istediğim şeyi yapabilirim ve kimse bir şey diyemez.
I'd like you to be my deputy mayor. What do you say?
Belediye başkanı yardımcım olmanı istiyorum.
But what do I say to her?
Ona ne diyeceğim ki?
Say what you like, but I know you care about these things as much as I do.
Ne dersen de ama biliyorum sen de en az benim kadar bu konuları önemsiyorsun.
And when I say I will work day and night until you leave this hospital with a baby in your arms, that's what I will do.
Sizi bu hastaneden kucağınızda bir bebekle gönderene kadar gece gündüz çalışacağımdan emin olabilirsiniz.
What do I even say to her?
Ona ne diyeceğim?
What do you think you can say to me to convince me that everything I knew my whole life, hasn't just evaporated?
Beni bildiğim her şeyin bütün hayatımın buhar olup uçmadığına inandırmak için ne söyleyebilirsin sence?
When you say "What do you want?"... it means "I'm thinking about you"
"Ne istiyorsun?" dediğinde "Seni düşünüyorum." demiş olacaksın.
Say, imagine, we might, you and I, walk into a chophouse on the Commercial Road and in that chophouse we... lay our hands up on the shoulder of the man the world made The Ripper, know him unequivocally for that killer, what would we do?
Düşün ki, biz, sen ve ben, ticaret yolunda bir et lokantasına giriyoruz ve bu et lokantasında biz, Karındeşen olduğunu düşündüğümüz adamı yakalıyoruz o olduğundan kesin olarak eminiz, ne yapardık?
Shall I squeeze in over there, or what shall I do?
Oraya sıkışayım mı, ne dersin?
How do you always know what I'm going to say before I say it?
Nasıl her seferinde benim söyleyeceğim şeyi önceden tahmin edebiliyorsun?
She will be all right, Commander, as long as you do exactly what I say.
İyi olacak, Kumandan eğer dediklerimi harfiyen yaparsan.
Let's just say I do what I want there, too, if you get what I mean.
O alanda da istediğimi yaptığımı söyleyeyim şimdilik Anlatabildim mi?
Given that I've held up my end of the bargain, what do you say we adopt a more relaxed working relationship, hmm?
Ben sözümü tuttuğuma göre, şu ilişkimizi biraz daha rahatlatmaya ne dersin?
I guess she's sort of familiar with what we do here.
Burada yapacaklarımıza aşina sayılır.
Unless I do what you say, a lot of people are gonna die.
Dediğini yapmazsam bir sürü insan ölecek.
What do you think of when I say,
Sana şöyle desem ne düşünürsün?
What do you think of when I say "The monarch will be crowned"?
Sana şöyle desem ne düşünürsün? "Kral taç takacak."
What do I say?
Ne diyeceğim?
What do you say when we get off work, why don't you let me buy you a drink, Terry the Marine, so I can thank you for your service?
İşten çıkınca hizmetlerin için teşekkür etmek amaçlı sana içki ısmarlamama ne dersin Deniz Piyadesi Terry?
What am I gonna do? I say you put an empty bottle of pills in its hoof, and we get the hell out of here.
Bence toynaklarının arasında boş hap kutusu koyalım ve buradan toz olalım.
I say take this, what do you do?
- Bunu al desem, ne yaparsın?
I cannot oversell this! What do you say?
Ne dersin?
I'm so used to being the guy who can talk his way out of anything, but what do you say when you don't want a way out?
Konuşarak yolundaki engelleri aşan birisi olmaya o kadar alışmıştım ama aşmak istemediğin bir engel çıktığında ne diyebilirsin?
- And what do I say?
- Peki ben ne dedim?
And do you know what I'm going to say?
Ve ben ne diyeceğim biliyor musun?
Okay, miss moneybags, what do you say I tell you a naptime story about a young man who needs a loan?
Pekâlâ, Bayan Para Çuvalı sana borç isteyen genç bir adamla ilgili bir masal anlatmamı ister misin?
What did you do, drive around in your big red car, in your big truck and say, I'm Big Red?
Ne yaptın, büyük kırmızı arabanı sürüp büyük kamyonetinden "Ben Big Red'im" mi dedin?
I mean what was I gonna do... throw a 20 on him and say, "here you go, dead guy"?
Ne yapsaydım yani? 20 dolar fırlatıp, al bakalım ölü adam, üstü kalsın mı deseydim?
Hey, what do you say you and I go see the roller derby tonight?
Bu akşam gidip paten maçını seyretmeye ne dersin?
I'm not... what do you want me to say?
Ne söylememi istiyorsun?
Come on, I can close it next week. What do you say?
Önümüzdeki haftaya kadar kapalı kalsın.
You have no idea what these Russians will do if I say anything.
Hiç bir fikrin yok. Bir şeyler anlatırsam, Rusların ne yapacağı konusunda hiç fikrin yok.
Do what you want with the other two, I won't say a word.
Diğer ikisiyle ne yaparsan yap, tekbir kelime dahi etmeyeceğim.
What more do you need to believe me? You want me to say that the killer is the First Horseman of the Apocalypse and my proof is an old Bible that we found in a cave?
Benden katilin Mahşerin Dört Atlısı'ndan biri olduğunu söylememi kanıt olarak da bir mağarada bulduğumuz eski bir İncil'i göstermemi mi istiyorsun?
SONYA : What do I say?
Ne söyleyeyim?
I will continue my study at this hospital... no matter what you say today, no matter what you do.
Bugün ne dersen de çalışmama bu hastanede devam edeceğim. Ne yaparsan yap.
It doesn't say what I want to do.
Benim yapmak istediklerim yazmıyor.
Yoo-hoo? Here she comes. What do I say?
- Geliyor.
Do you know what? If I wasn't such a total fuck-up, I'd... I'd probably ask you out for a drink and you'd say yeah because, well, I wouldn't be the mess that stands before you now.
Biliyor musun, eğer bu kadar boka batmış durumda olmasaydım muhtemelen seni bir şeyler içmeye davet ederdim ve sen de kabul ederdin, çünkü o zaman böyle biri olmazdım.
But I won't have to do what you say, either. I'm serious here!
Ama, ben de her dediğini yapmak zorunda değilim.
What do you say I split the baby and order the defendant released on house arrest?
Gerçeği açıklığa kavuşturmak için sanığın ev hapsine karar kıldım.
do whatever it takes 49
do what you like 59
do whatever you like 19
do whatever you want 222
do what you want 223
do what you're told 18
do what 1003
do what you must 24
do what you need to do 55
do what i tell you 34
do what you like 59
do whatever you like 19
do whatever you want 222
do what you want 223
do what you're told 18
do what 1003
do what you must 24
do what you need to do 55
do what i tell you 34
do what you can 45
do what you do best 22
do whatever you have to do 43
do what they say 25
do what you have to do 115
do whatever you need to do 16
do what you gotta do 78
do whatever you have to 19
do what you will 25
do what you do 29
do what you do best 22
do whatever you have to do 43
do what they say 25
do what you have to do 115
do whatever you need to do 16
do what you gotta do 78
do whatever you have to 19
do what you will 25
do what you do 29
do what you got to do 56
do whatever 23
do what you want to do 17
do what i do 28
do what you have to 32
do what he says 97
what i say 24
i say yes 41
i say 2187
i say go for it 17
do whatever 23
do what you want to do 17
do what i do 28
do what you have to 32
do what he says 97
what i say 24
i say yes 41
i say 2187
i say go for it 17
i say no 61
i say it 18
i say to you 25
i say to myself 19
i say a lot of things 16
i say this 19
i says 53
i say again 124
i say that 23
i say so 31
i say it 18
i say to you 25
i say to myself 19
i say a lot of things 16
i say this 19
i says 53
i say again 124
i say that 23
i say so 31