English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Do what you like

Do what you like translate Turkish

7,727 parallel translation
What do you really like?
Gerçekten ne yapmayı seversin?
Do you know what it's like to be dating at my age?
- Benim yaşımda flört etmenin nasıl bir şey olduğunu biliyor musun?
Do you have any idea what it's like?
Nasıl bir şey olduğuna dair herhangi bir fikrin var mı?
What do you mean like?
Ne demeye çalışıyorsun?
I'm just saying, you wouldn't know what to do in a situation like that.
Demek istediğim, öyle bir şey olsa ne yapacağını bilemezdin.
What do you like most about it?
En çok neyini seviyorsun?
Like, if you could do whatever you want, what would you do to Brett?
Yani, istediğin herhangi bir şeyi yapabilseydin, Brett'e ne yapardın?
What would you like to do instead?
Bunun yerine ne yapmak istersin?
What you wanna do is go straight in, like this.
Yapmanız gereken aynı bu şekilde dosdoğru geçirmek.
What's it feel like to have someone you care about trapped, and there is nothing you can do about it?
Önemsediğin birinin kapana kısılmış olması ve elinden hiç bir şey gelmemesi nasıl bir duygu?
It's like do you ever feel like you're so on the same page with someone that you don't even know what to say to that person?
Bazen bir başkasıyla aynı hissettiğini bildiğin halde, o kişiye ne diyeceğini bilemediğin gibi mi?
What do you like about him?
Nesinden hoşlanıyorsun?
What would you like to do?
Ne yapmak istersin?
What do you look like when you are drunk?
Sarhoşken neye benziyorsun?
He's 14. Do you remember what you were like?
Kendinin o yaşlarda nasıl olduğunu hatırlasana.
I told you what I would do if challenged like this.
Bana meydan okurlarsa ne olacağını söylemiştim.
– How do you know what that wrench looks like?
- Bunu nasıl anahtar neye benzediğini biliyor musunuz?
Like what I do for a living is somehow beneath you.
İşime değer vermiyormuşsun gibi.
Everybody in Durnsville is always gonna look at me like I'm a victim, and that's not what I am. Well, if you're really gonna do this... Take some of my Mole Fund money.
Sahiden kalacaksan Köstebek Fonu paramdan al.
Do you know what it's like to stuff your shit through one of those air holes?
Dışkını bu hava deliklerinden birine tıkmanın nasıl bir şey olduğunu biliyor musun?
Would you like to see what I do? Huh?
Ne yapacağımı görmek ister misin peki?
What do you mean, someone like me?
Ne demek istiyorsun, benim gibi biri mi?
What do you think? Think we're supposed to be with one person like that forever?
Sonsuza kadar böylesine tek bir kişi olmamız gerektiğini düşünüyor musun?
What do you mean? You mean like a toy.
Oyuncak gibi mi?
No, do you have any idea what it's like to be a big poz queer in this town?
Hayır, bu şehirde HIV'li ibne olmanın ne demek olduğunu biliyor musun?
So what would you... What would you, like, do for fun in Romford?
Çocukken Romford'da eğlenmek için neler yapardın?
I know what the fuck we're going to do. But you're not going to like it.
Ne sik yapacağımızı biliyorum ama hoşunuza gitmeyecek.
Do you have any idea what it's like to be 1 0 years old and carry your own shit around in a bag?
10 yaşında olup kendi bokunu bir torbada taşımak nasıl bilir misin?
Do you have any idea what this would look like?
Nasıl görüneceği hakkında en ufak bir fikrin var mı?
What on earth do you look like?
Bu ne hâl böyle?
But do you have any idea what it's like to get old, to be forgotten?
Fakat yaşlı olmanın nasıl olduğuna dair herhangi bir fikriniz var mı sizin? Unutulmanın?
Even if he was a good family man, that's like those, you know, Mafia bosses who do horrible things, and, what, we're supposed to cut them slack because they're wonderful to their wives and children?
Hem, iyi bir aile babası olsa bile, şu mafya babaları gibi hani, pis işler yapıp dururlar ya biz de sırf çocuklarını ve eşlerini seviyorlar diye pis işleri yapmalarına müsaade mi edeceğiz?
Hey, um, we've actually never really talked about it, so, like... what do you...
Hey, um, Bu konuda daha önce konuşmadık ama, evlilik ile ilgili..
And he has this thing, like a... like a hammer or a hatchet... wait, what do you mean, "like a shadow"?
Ve onda şu şey vardı, şey gibi... çekiç ya da balta gibi birşey... bekle, "gölge gibiydi" derken ne kastediyorsun?
Do you think maybe this is just, like, cosmic retribution for what we did to Shoshanna?
Sence Shoshanna'ya yaptıklarımız için evren beni cezalandırıyor mu?
Do you have any idea what it's like to be the man who could never quite measure up?
Asla yeterli görülemeyen biri olmak ne demek hiçbir fikrin var mı?
- What would you like me to do,
Ne yapmamı isterdin?
What'd you do, did you, like, yank it out in a fit of rage?
Öfke nöbeti geçirdin de onları yoldun mu yoksa?
So what do you, like, have Malcolm - in your trunk or something?
Şimdi nasıl yaptınız, Malcolm'u bagajda falan mı tutuyorsunuz.
Like... what do you mean,
- Oy mu veriyorlar?
What do you mean something like that...?
- Evet öyle bir şeyler... - Ne demek öyle bir şeyler?
What do you like better?
- Daha çok sevdiğin şarkılar hangileri?
Well, what do you know, I actually like the stench!
Pekala, ne biliyorsun, Aslında pisliği severim!
Do you know what that's like?
Bu nasıl bir şey biliyor musun?
Do you ever think what it would be like to be like other people?
Diğer insanlar gibi olmanın nasıl olacağını düşündün mü hiç?
No, you should hide in the cage... like what I do.
Hayır, sen kafese saklanacaksın. İşte böyle.
So, Typhoon, what do you like to do for fun?
Tayfun, eğlence deyince aklına neler gelir?
And based on what I see from this vantage point, I do not like most of you.
Görebildiğim kadarıyla da çoğunuzu da gözüm tutmadı.
Do you even like what you do?
Yaptığın işi seviyor musun?
What do you like better, the Early Oughts or the Wild Bucks?
Hangisi daha iyi, Early Oughts mı yoksa Wild Bucks mı?
Do you have any idea what that feels like?
Bu nasıl hissettiriyor biliyor musun?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]