English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Do what you will

Do what you will translate Turkish

5,492 parallel translation
What will it be like, do you think?
Nasıl olacağını düşünüyorsun?
I want you to be clear about what will happen if you do.
Eğer yaparsan rahat olur musun diye düşünmeni istiyorum.
"What will you do when the rest of me comes out of the grave?"
Geri kalanım da mezardan çıktığı zaman ne yapacaksınız?
What will you do?
Ne yaparsın?
- I did. What will you do?
- Ben, başka kim konuşacak?
What will you do?
Sen ne yapacaksın?
I don't know what you will do.
Ne yapacağını bilmiyorum.
What will you do if I give you full powers for 24 hours?
Ben size 24 saat için tam yetki verirsen ne olur?
Do with it what you will.
Ne istiyorsan onu yap.
What do you think people will say when they hear about this?
İnsanlar bu durumu öğrenince ne düşünecek sanıyorsunuz?
But what will you do now?
Ama şimdi ne yapacağız?
What will you do about it?
Ne yapacaksın?
Just know that what you're asking me to do, I will never do this.
- Yapmamı istediğiniz şeyi asla yapmayacağım.
What will you do about that?
Onunla ilgili ne yapacaksın?
What will you do to her?
Ona ne yapacaksın?
What will you do?
Ne yapacaksınız?
And even if what you said is true, it's your word against a member of the council, and who do you think the people will believe?
Söylediklerin doğru bile olsa senin sözüne karşı konseyin bir üyesi var. İnsanlar kime inanır?
If the court finds out you tried to poison me... what do you think will happen?
Saray beni öldürmeye çalıştığını öğrenirse sence başına neler gelir?
If the Queen Dowager does not give the orders... What will you do?
Ana kraliçe emir vermezse ne yapacaksın?
What will you do?
Ne yapacaksın?
I need you to ask yourself what will you do for your child.
Kendinize şunu sormanızı istiyorum. Çocuğunuz için neler yapabilirsiniz?
It will just be you and what you need to do.
Yapmanız gereken şey ile baş başa kalacaksınız.
What do you think will happen when Joshua and Reagan discover you broke your promise?
Joshua ve Reagan sözünü bozduğunu öğrendiklerinde ne olacağını sanıyorsun?
What do you suppose bringing down city hall and the police force will do, even if you could? Would it make things better?
İşleri yoluna koyacak mı?
Have you thought about what this will do to Diane?
Bunun Diane'i nasıl etkileyeceğini düşündün mü?
What do you want, Will?
- Ne istiyorsun Will?
Do you think Mason will just give you what you want?
Mason'ın sana istediklerini öylece vereceğini mi sanıyorsun?
Will you do what needs to be done?
-... yapılması gerekeni yapacak mısın?
Do you know what an imago is, Will?
Imago nedir, biliyor musun Will?
What will you do for your child?
Çocuğun için neleri göze alabilirsin?
What will you do to him?
- Ona ne yapacağım?
What I do to you, Enzo, will be final.
Sana yapacağım şey sonun olur Enzo.
To save your daughter's life, what will you do?
Kızının hayatını kurtarmak için neler yapabilirsin?
I don't want to be afraid of what my brother will do to me for loving you.
Ağabeyimin seni sevdiğim için bana yapacağı şeylerden korkmak istemiyorum.
Klaus will be free, and he will do to you what he's going to do to me, only worse.
Bana yapacaklarının aynısını hatta daha da kötüsünü sana yapacaktır.
I'm not so cowardly that I have to kill you, Niklaus, but if I have to make you suffer to protect Rebekah, that is what I will do.
Seni öldürecek kadar alçak olmayacağım Niklaus. Ancak Rebekah'yı korumak adına sana acı çektirmem gerekirse işte bunu yaparım.
What do you know about the will of God? You're bloody heathens.
- Tanrının rızasını ne bilirsiniz?
I will trust you to do with them what you think is right.
Bunlarla doğrusu neyse onu yapacağına güveniyorum.
- What will you do?
- Ne yapacaksın?
I will shoot you if you don't do what I say, believe me.
Eğer dediklerimi yapmazsan seni vuracağım, inan bana.
And I will do to you myself what I probably should have let Karl Hoffman do to you in that garage.
Ve o garajda, Karl Hoffman'ın belki de yapmasına izin vermem gereken şeyi sana bizzat kendim yaparım.
Or I find out on my own- - which I will- - and when I do, I will turn you over to whoever you're running from, let them decide what to do with you.
Yoksa ben kendim öğreneceğim, ki öğrenirim... Öğrendiğim zaman ise, her kimden kaçıyorsan seni onlara teslim eder, ne isterlerse yapmalarına izin veririm.
What will you do to him?
- Ona ne yapacaksın?
You know what will happen to them, what she'll do.
Onlara neler olacağını, onun neler yapabileceğini biliyorsun.
- It will tell you what to do.
Onlar sana ne yapacağını söyler.
'I know, Mary, that maybe now is not the right time. 'But you must think about what you will do...'if you and I should marry.'
Biliyorum Mary, belki şu an uygun bir vakit değil ama ne yapacağına karar vermelisin evlenmemiz konusunda.
So what will you do?
Peki ne yapacaksın?
If I don't do something, the IT spooks will crawl up the ass of your console to work out what we both know you did.
Eğer yapmazsam, bilgi teknolojisindekiler, yaptığını ikimizin de bildiği şeyi çözmek için konsolunun ağzına ederler.
See, I know what the Metas will do to your family when you can't pay.
Ödemeyi yapamadığında Metas'ın ailene ne yapacağını biliyorum.
What will you do here anyway?
burda ne yapacaksın ki zaten?
Then... what will you do?
öyleyse ne yapacaksın?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]