English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Does he know that

Does he know that translate Turkish

608 parallel translation
- Does he know that?
- O, bunu biliyor mu?
Does he know that you...
Haberi var mı senin...
Little does he know that back at the exhaust the fumes are filling the balloon.
Ama egsozdan çıkan gazların balonu doldurduğunu bilmiyor.
Hey, wai- - Does he know that- -?
Dursana... Bunu biliyor mu...?
How does he know that?
- Bunu nasıl biliyor?
Does he know that you undersell him?
Dükkandan daha ucuza sattığını biliyor mu?
How does he know that?
- Bunu nereden biliyor?
Does he know that bonds also exist between the immigrants?
Acaba kendisi göçmenler arasında da böyle insanlar olduğunu biliyor mu?
Does he know that he is speaking of my best friend in America?
Amerikada'ki en iyi dostumdan bahsettiğini biliyor mu?
Does he know that you...
- Fakat sizinkini biliyor mu?
Does he know that this thing is gonna be ending in a couple of weeks?
Bu şeyin iki hafta içerinsinde biteceğini biliyor mu?
How does he know that?
Nereden biliyor?
Did you know the law... that any person who does knowingly receive, harbor, comfort... or succor a rebel is as guilty as if he himself bore arms?
Kanun ne der bilir misin? Kim ki bir asiye yardım ve yataklık ederse kendisi de en az o asi kadar suçlu bulunur?
Hickok don't know that, does he?
Hickok'un bundan haberi yok değil mi?
But does anyone know that he's here?
Ama onun burada olduğunu bilen birisi var mı?
Does she know that he's not Mallen?
- Onun Mallen olmadığını biliyor mu?
I let Fisher know that his daughter is in the hands of someone... who means business just as he does when he kidnaps people...
Fisher'e kızının, kendisiyle aynı niyette olan birinin ellerinde olduğunu nazik bir şekilde belirtirim...
Because that's what he does. - How do you know?
Çünkü öyle yapması gerek.
But you know that's the way he does feel about it.
Ama bu konudaki fikrinin böyle olduğunu biliyorsun?
I know that he does not.
Ben de biliyorum ki sevmiyor.
I know he does what he can, but don't you understand that...
Onun neler yapabileceğini biliyorum, ama anlamıyor musunuz?
But he does not know that.
Ama o bunu bilmiyor.
He can neither bless nor curse the power that moves him, for he does not know from where it comes.
Onu hareket ettiren gücü ne lanetleyebiliyor, ne de övebiliyor çünkü bunun nereden geldiğini bilmiyordu.
How does he know all that?
Bunların hepsini nasıl bilebilir?
They may not know that a German officer - our kind of officer - does what he's ordered to do.
Onlar belkide o alman subaylarının ne çeşit subay olduğunuda bilmez
That tells me a lot. Does he know anything?
Düzenli ordudan bir şey biliyor mudur?
I hate to say anything good about that long-winded jackanapes, but he does know the short way to start a war.
Onun hakkında, iyi bir şey söylemekten nefret ediyorum. Ama savaş çıkarmanın kestirme yolunu iyi biliyor.
How does he know what's gonna happen, throwing two together like that?
O, bir erkek ve bir kadın karşılaştığında ne olacağını nasıl bilecek?
He figures if he says he does know, you might panic and you might admit it. That's all.
Size haberi olduğunu söyleyince, paniğe kapılıp itiraf edebileceğinizi düşündü.
I know that he does.
Sevdiğini biliyorum.
He does not know, Excellency. He saw the guns arriving, that is all.
Silahları getirirlerken görmüş, hepsi bu.
That Maj. Von Hapen, does he know Gen. Carnaby's here?
Şu Binbaşı von Hapen, General Carnaby'nin burada olduğunu biliyor mu?
That cured him all right but do you know what he does now?
O sorun çözüldü ama şimdi ne yaptığını biliyor musunuz?
Now really, he does not know that your life changed over the weekend.
Bu hafta sonu hayatının tamamen değiştiğini bilmek zorunda değil.
I know that he does commonly take up with that sort.
Ama onun buna yatkın biri olduğunu biliyorum.
On that day, I shall mourn. - Does he know?
O gün yas tutacağım.
But how does he get away with it? That's what I'd like to know.
Ama nasıl paçasını kurtarıyor, ben onu merak ediyorum.
You is that he does not know, dear señorita.
Yapmayın. Bunu siz de bilemezsiniz, Hanımefendi.
Know that it did not want to make anything bad... on having brought to this sheep here, but... have patients : does he know?
Bu koyunu buraya getirirken niyetinizin kötü olmadığını biliyorum ama benim başka hastalarımda var
What can he tell him that he does not already know?
Onun bilmediği ne söyleyebilir ki?
What does he know now that he didn't know then?
O zaman bilmeyip de, şimdi bildiği şey nedir?
He does that so people won't know he's queer.
İnsanlar onun ibne olduğunu anlamasın diye böyle yapıyor.
Lord have mercy, that son of a gun Doolittle don't know what quit means, does he?
Aman Tanrım, şu anasının gözü Doolittle vazgeçmenin ne demek olduğunu bilmiyor, değil mi?
But why does little Ernesto refuse to learn that which he does not know yet?
Küçük Ernesto, neden bilmediğin şeyleri öğrenmeyi reddediyorsun?
- I know that, but does he?
- Biliyorum ama ya o? - Neyi biliyor mu?
Why does he want to know that?
- Bunu niye soruyor?
Because I am certain that he does know who these men are.
Çünkü bu adamların kim olduklarını bildiğine eminim.
I know how he does that stuff.
İşi nasıl yaptığını gayet iyi biliyorum.
That's what he always does this, you know. He gets a little cranky like this. It's only'cause he's getting psyched up for a big game.
O daima yapar bunu.He always does this.Huysuzlaşıyor çünkü büyük oyunla ilgili psikolojik.
What does he know about politics? That is not the point.
Politika hakkında ne biliyor?
Does he / she know that they exist?
Bizi biliyor mu?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]