Does that bother you translate Turkish
277 parallel translation
Does that bother you?
Seni rahatsız ediyor mu?
Does that bother you? I don't give a damn.
Seni rahatsız mı ediyor bu?
Does that bother you?
Seni rahatsızmı ediyor?
Does that bother you?
Seni rahatsız eder mi?
- Does that bother you?
- Bu seni rahatsız mı etti?
Does that bother you?
Bir itirazın mı var?
Does that bother you now?
- Bu sizi sıkıyor mu, şimdi?
- Does that bother you?
- Bu seni üzüyor mu?
Does that bother you?
Bu seni rahatsız mı etti?
Does that bother you?
- Seni rahatsız ediyor mu?
Does that bother you?
Seni sıkıştırıyorlar mı?
Does that bother you?
Rahatsız mı oluyorsun?
Does that bother you?
Bu seni rahatsız ediyor mu?
Does that bother you?
Bu canını sıkıyor mu?
- Does that bother you? - No.
- Bu seni rahatsız ediyor mu?
Does that bother you?
Senin için bir sakıncası mı var?
- Does that bother you?
- Bu seni rahatsız ediyor mu?
- Does that bother you?
- Seni rahatsız ediyor mu?
Does that bother you?
Bu senin rahatsız ediyor mu?
- Does that bother you?
- Bu seni rahatsız mı ediyor?
Does that bother you?
Bu seni rahatsız mı ediyor?
- Daddy, does that still bother you?
- Baba, bacağın hala ağrıyor mu?
- Does that light bother you?
- Bu ışık sizi rahatsız ediyor mu?
Does it bother you that I offered to come to Yokohama to see you off?
Yokohama'ya gidiyoruz, bir mahsuru var mı?
Does it not strike you as being rather odd... that a thief would bother to take an object of such... little value?
O hırsızın öyle fazla değerli olmayan bir şeyi çalması size de biraz garip gelmiyor mu?
- Does it really bother you that much?
- Sizi rahatsız mı ediyor?
Tell me, does it bother you that I may be a few years your senior?
Söyle bana, birkaç yıl senin efendin olmam seni rahatsız eder mi?
Does it bother you that you're so small?
Bu kadar küçük olmana üzüldüm! Hâlâ buradasın!
Does it ever bother you that you make your living killing insects?
Yaşayan böcekleri öldürerek hayatını devam ettirdiğin gerçeği hiç canını sıkıyor mu?
Does it bother you that I prefer you?
Seni seçmem, rahatsızlık mı veriyor?
Does it bother you that Judy may marry this guy and, you know, the...
Judy'nin bu adamla evlenmesi ve bilirsin işte... -... canını sıkıyor mu?
Does it bother you if we say that, roughly speaking, in 1941 you were a young Fascist? No, it's true. You were on the side that wasn't at risk of any persecution.
Bunlardan ilki dünyayı çoktan değiştirmiş Marksizm diğeri de Ulusal Sosyalizm'di.
Does it bother you, that I have a different structure than human, Doc?
Siz insanlardan değişik bir bünyeye sahip olmam sizi kızdırıyor mu doktor?
I guess that doesn't bother you any, does it?
Bu seni rahatsız etmiyor mu?
Does it bother you that I speak freely to Johan and Marianne?
Johan ve Marianne'le birlikteyken bunu söylememde bir sakınca yok değil mi?
Does losing her bother you that much?
Kaybetmek bu kadar mı üzüyor seni?
Doesn't bother you a bit that you've blown my cover, does it?
Beni ifşa etmiş olmak seni hiç rahatsız etmiyor mu?
Does it not bother you that everybody thinks you're a piranha?
Herkesin senin bir pirana balığı olduğunu düşünmesi seni rahatsız etmiyor mu?
Does it bother you that I did those things or that I did them with Tod?
Bu şeyleri yapmış olmama mı, yoksa Tod'la yapmış olmama mı kızıyorsun?
Does that bother you Bill? "
Bu seni sıkıyor mu Bill?
- Does any of that bother you? - No, he's really -
Bunların seni hiç rahatsız ettiği oluyor mu?
Does it bother you that he split $ 4 million with a stranger?
4 milyonu bir yabancı ile paylaşması sizi üzdü mü?
Donald, does it ever bother you that you haven't done more with the life God gave you?
Donald, hiç Tanrı'nın verdiği hayatı boşa harcamış olman sizi rahatsız etmiyor mu? Pek sık değil.
Does it bother you that the public thinks this is routine?
Bunun rutin bir uçuş olduğunun düşünülmesi sizi rahatsız ediyor mu?
When you're in a store, does it bother you that they make the security guard stand there all day?
Bir dükkandayken güvenlik görevlisinin bütün gün boyunca ayakta durması senin canını sıkmaz mı?
And that does not bother you?
Bu seni rahatsız etmiyor mu?
Does that idea bother you?
Bu fikir seni rahatsız ediyor mu?
- Does it bother you that I told you?
- Sana söylemem rahatsız etti mi?
- So why does it bother you that I'm trying to help?
O günlerden biri. Beyler susun!
Does it ever bother you that this organization...
Seni rahatsız ediyor mu?
Does that bother you?
Canını sıkar mı?
does that work for you 25
does that make sense 109
does that mean 106
does that sound good 41
does that make any sense 52
does that ring any bells 18
does that make sense to you 21
does that ring a bell 47
does that mean something to you 29
does that surprise you 53
does that make sense 109
does that mean 106
does that sound good 41
does that make any sense 52
does that ring any bells 18
does that make sense to you 21
does that ring a bell 47
does that mean something to you 29
does that surprise you 53
does that sound familiar 29
does that hurt 126
does that work 42
does that count 49
does that help 65
does that answer your question 51
does that mean anything to you 114
does that make any sense to you 17
does that feel good 25
does that mean anything 24
does that hurt 126
does that work 42
does that count 49
does that help 65
does that answer your question 51
does that mean anything to you 114
does that make any sense to you 17
does that feel good 25
does that mean anything 24
does that 50
does that matter 51
does that happen a lot 19
bother you 20
does not exist 16
does it fit 17
does it matter 572
does it bother you 71
does it hurt 438
does she know 78
does that matter 51
does that happen a lot 19
bother you 20
does not exist 16
does it fit 17
does it matter 572
does it bother you 71
does it hurt 438
does she know 78