English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Don't look now

Don't look now translate Turkish

1,217 parallel translation
They don't look so clever now, do they?
Şu an çok zeki görünmüyorlar artık, değil mi?
Look, you know, I don't really think that this is appropriate right now.
Bak, bunun şu anda uygun olduğunu hiç sanmıyorum.
Okay, now, look. Don't take too long.
Çok uzun sürmesin bak.
- It don't look too good right now.
- Simdi o kadarda güzel gözükmüyor.
Now, look, Alan, I don't expect you to be the type of guy to believe this, but, um you're all we've got right now.
Bak, Alan, senin böyle şeylere inanacak bir adam olmadığını biliyorum ama elimizdeki tek şans sensin.
Children, look at that lovely dessert tray over there. Why don't you go over and pick what you'd like now so they could reserve it?
- Çocuklar, şuradaki tatlı masasına baksanıza, neden kalkıp istediğiniz tatlıyı şimdiden seçmiyorsunuz?
Now, look, I don't suppose the prime minister is in the library, is he?
Dinle. Başbakan kütüphanede yoktur herhalde, değil mi?
Now, don't look at the sewing machine.
Dikiş makinesine bakma sakın.
You don't look so tough now, do you blondie?
Şimdi o kadar da güçlü görünmüyorsun, öyle değil mi sarışın?
All right now, but look now, you got to understand if we don't get out on that stage tonight... we don't get paid, ya hear?
Pekâlâ, ama şimdi bak... şunu anlamak zorundasın, bu gece sahneye çıkmazsak para alamayız, duydun mu?
Jefferson, don't look now but something followed you home from EI Pollo Loco.
Jefferson, sakın şimdi bakma ama bir şey seni bir meksika restoranından eve takip etmiş.
Now, don't look for trouble, mister.
Sakın sorun çıkarma bayım.
I know things don't look too good right now but they'll get better.
Şu an işlerin çok iyi görünmediğini biliyorum ama düzelecek.
Now, then, if you don't mind, could I just take a look at your bank book?
Şimdi, izninizle, banka cüzdanınıza bakabilir miyim?
Now, don't look at the flash.
Şimdi, flaşa bakmayın.
Now, Scar, don't look at me that way.
Scar, bana öyle bakma.
Now, be brave... and don't look back.
Şimdi cesur ol... ve arkana bakma.
Now, don't look down.
Şimdi, aşşağı bakmayın.
Oh, my dear. Don't look now, dear husband but our son is missing again.
Şimdi bakma sevgili kocacığım ama oğlumuz yine kayboldu.
When we first met, I was attracted by your remarkable beauty, but now that I know a bit more about you, suddenly you don't look so good, sister.
İlk tanıştığımızda güzelliğinden çok etkilenmiştim. Ama hakkında daha çok öğrendikçe gözüme güzel gelmemeye başladın. Bacım!
Now, look, Jacques, I don't care what kind of napkins you use.
Şimdi, bak, Jacques, ne çeşit peçete kullandığın umurumda değil.
Now, look, Al, you just don't understand.
Bak Al, anlamıyorsun. Bu çok...
Look, I know what you're going to say... but if I don't do things like this with her now, I mean, if not now, when?
Bak, ne söyleyeceğini biliyorum... ama bu tür şeyleri onunla şimdi yapmazsam ne zaman yapacağım?
Look, Mr. Quint, I don't know what your relationship was with my grandmother but this is my house now and these are my things.
Bak, aranızdaki ilişki neydi bilmiyorum ama burası benim evim ve bunlar benim eşyalarım.
Don't look now, but our friends are still here.
Bakma, ama dostlarımız hala burada.
Come on, look, now you going to have to eat something,'cause if you don't eat, you're going to get sick.
Yemek yemezsen hastalanırsın. Bak anneye.
Now you don't have to look it up.
Artık bakmana gerek kalmadı.
Now, look, I don ´ t wanna get in- -
Şimdi, bak, Bu konulara- -
Will you? Now look ; you love him, don't you?
Bak, eğer onu seviyorsan söyle dediğimizi yapsın.
Now, listen, why don't you go on your break and let your friendly pediatrician take a look.
Dinle. Sen öğle paydosuna çık ve sıcakkanlı pediatristin bir baksın.
Don't look now.
Hemen bakma.
You have wrecked the house Jefferson and Griff now look like fried green tomatoes and you still don't know where that switch goes.
Evi harap ettin Jefferson ve Griff kızarmış yeşil domatesler gibi görünüyor ve hala o düğmenin neye yaradığını bilmiyorsun.
Now look, if he answers, don't arouse his fucking suspicions.
- Eğer cevap verirse... - Evet? - O zaman şüpheyi üzerine çekme.
Look don't... Not now.
Bak gitme... şimdi olmaz.
You don't look so tough now, cue ball.
Şimdi sert gözükmüyorsun öyle değil mi beyaz çocuk?
You don't look so tough now, you little nigger.
Şimdi ne oldu güçlü bakamıyorsun, seni küçük zenci.
Look, perfection and principles don't belong in business, not now or then.
Mükemmeliyet ve prensipler. Bunlar iş dünyasında geçerli değil. Ne o zaman geçerliydi, ne şimdi geçerli.
You don't look like you're gonna be wakin'up happy now.
Artık mutlu uyanacakmış gibi gözükmüyorsun.
Oh, don't worry about it. You're in the majors now, you gotta look the part. Okay.
- Artlık birinci ligdesin.
Now, do you want to look happy or sad? I don't mind, whatever.
Şimdi, fotoğrafta mutlu mu yoksa mutsuz mu çıkmak isterdiniz?
Now, I don't think anybody's going to look there, but, uh... you know, a rule's a rule.
Eğitim kılavuzunda omuz altında kıl olmaması gerektiği yazıyor. Kimsenin oraya bakacağını sanmıyorum ama bilirsin...
Look, if it's all right with you, I don't want any company right now, so...
Sakıncası yoksa, şirketten bahsetmek istemiyorum.
Now, look, Peg don't go using this trip as an excuse to spend all my money.
Bak. Peg. Bu arama bütün paramı harcamak için bir bahane olmasın.
They don't look so fine now.
Onlar hiç iyi gözükmüyor.
Now, look... Don't you think they've learned their lesson?
- Şimdi, bak... sence de derslerini almadılar mı?
Now, look, I don't want to have to put you kids through hell
Şimdi, bakın, siz çocukları cehennemin dibine göndermek istemiyorum.
Don't look now.
"Özgürlük Savaşçıları"
Don't you Look beautiful now.
Güzel görünüyorsun di mi?
Now look, even I don't know who or what Maya is. But I do know that in three months, we'll do a show called'Maya'.
Maya'nın kim ve ya ne olduğunu bilmesem de onu 3 ayda tamamlayım adının Maya olacağını biliyorum.
I don't look any different to you now, Sarah?
Sana şimdi farklı görünmüyor muyum, Sarah?
Don't look now, but here's your chance to have your long-ass conversation.
Uh-oh. Hemen bakma! İşte sana o istediğin sohbeti yapma fırsatı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]