English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ N ] / Nowhere to run

Nowhere to run translate Turkish

285 parallel translation
You don't know which way to turn, there's no place to hide, nowhere to run... except to me.
Ne tarafa döneceğinizi bilmiyorsunuz. Saklanacak yer yok, kaçacak yer yok. Ben hariç.
Yes, there's nowhere to run.
Evet, kaçacak hiçbir yer yok.
Miss Fang, you have nowhere to run
Fang Hanım, kaçacak bir yeriniz yok
And they poured water on us, and we had nowhere to run.
Üzerimize tazyikli su sıktılar ve kaçacak bir yerimiz yoktu.
There's nowhere to run.
Hiç bir çıkış yolumuz yok.
There's nowhere to run, nowhere to hide.
Kaçacak, saklanacak hiçbir yer yok.
Nowhere to run.
- Kaçacak yerimiz yok.
"You've got nowhere to run"
"Kaçacak hiç bir yer yok"
there's nowhere to run.
Kaçacak bir yer yok.
"Nowhere to Run To" by Martha and the Vandellas.
Kaçacak Hiçbir Yer Yok, Martha and The Vandellas.
Nowhere to run, nowhere to hide.
Kaçacak yer yok.
There's nowhere to run!
Hiçbir yere kaçamazsın!
There's nowhere to run.
Kaçacak yer yok!
Nowhere to run to, baby.
# Kaçacak yerim yok tatlım
Got nowhere to run to, baby.
# Kaçacak yerim yok tatlım
Nowhere to run.
# Kaçacak yerim yok
Nowhere to run to, baby.
# Kaçacak yerim bebek
Got nowhere to run to, baby.
# Kaçacak yerim yok bebek
- There's nowhere to run.
- Kaçacak hiç bir yer yok.
And there's nowhere to run.
Kaçacak yer yok.
Nowhere to run to.
Kaçacak yer yok.
There's nowhere to run, Hercules.
Kaçacak yer yok, Herkül!
Nowhere to run this time, toy maker.
Bu kez kaçabileceğin bir yer yok, oyuncakçı.
There's nowhere to run.
Kaçamazsın.
Trapped in the Jefferies tube, alone, nowhere to run, his smug comrade captured by Romulans,
Jefri kanallarının içerisinde, kaçacak hiçbir yer olmadan sıkışıp kaldım, kendini beğenmiş yoldaşım, Romulanlar tarafından ele geçirilmişti,
It's got nowhere to run.
Kaçacak hiçbir yeri kalmadı.
Nowhere to run.
Kaçacak yeriniz yok.
Those Galor-class cruisers had nowhere to run.
Galor-sınıfı kruvazörlerin çalışmadığı bir yer.
Look, there's nowhere to run.
Kaçacak yer yok.
You've got nowhere to run, gas!
Kaçacak yerin yok-gaz!
There was nowhere to run.
Kaçabileceğimiz bir yer yoktu.
Nietchean give it up there's nowhere to run!
Nietchean teslim ol. Kaçacak yerin kalmadı!
- I've got nowhere to run.
- Kaçacak bir yerimiz kalmadı.
Nowhere to run now, guys.
Kaçacak yer yok, beyler.
There is nowhere to run.
Kaçabileceğin yer yok.
Nowhere to run to now.
Şimdi kaçacak yer yok.
Like I say... But the worst thing is there's nowhere to run.
dediğim gibi... ama en kötüsü de, kaçacak bir yerimin olmaması.
There's nowhere to run, dear.
Kaçabileceğin bir yer yok tatlım.
There's nowhere to run.
Çalıştırmak için yer yok.
There's nowhere left to run.
Kaçacak yerin kalmadı.
You hear the door slam And realize there's nowhere left to run
Kapının çarptığını duyuyorsun ve kaçacak bir yerin kalmadığını fark ediyorsun.
There's nowhere left to run, Callahan.
Kaçacak yerin kalmadı, Callahan.
There's nowhere else to run.
Kaçacak yer kalmadı.
Ain't nowhere to run ( come everybody let's )
Kaçacak hiçbir yer yok
Nowhere left to run, Xena.
Kaçacak bir yer kalmadı Zeyna.
He'd run out of money and had nowhere to go.
Parası bitmiş ve gidecek yeri kalmamıştı.
There's nowhere left to run.
Kaçacak yeri yok.
Why don't they ever run into a well-lit room with nowhere to hide?
Neden saklanacak hiç bir yer olmayan yere kaçsınlar ki?
So you understand then that there's nowhere for Tanith to run.
Demek Tanith'in kaçabileceği bir yer olmadığını anlamışsındır.
There's nowhere to hide, there's no weapons to speak of so we run.
Saklanacak bir yerimiz yok. Na'Feel, bana tam güç sağlamanı istiyorum.
There's nowhere left to run.
Kaçacak yer yok.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]