English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ N ] / Now go

Now go translate Turkish

42,070 parallel translation
Now go! Get your helmets on!
Hadi bakalım.
Now go.
Şimdi gidin.
Now go on!
Şimdi git!
Now go kiss your damn wife.
Şimdi git karını öp.
Now go on.
Şimdi, devam et.
Now go! Ana, focus on me.
Ana, bana odaklanmalısın.
Now I have to go out there and give Toby a coupon for 30 cents off his next purchase.
Şimdi gidip Toby'e bir sonraki alışverişi için 30 sentlik indirim kartı yazmam gerek.
Either you go down for perjury or you come clean right now and tell us the truth.
Ya yalancı şahitlikten yargılanırsın ya da şimdi bize doğruyu anlatır ve temize çıkarsın.
Actually, I'm going to go now.
Ben şimdi gidiyorum.
You really want to go there right now?
O konuyu açmak istiyor musun gerçekten?
Now, no matter where you go, I can find you.
Şimdi nereye gidersen git seni bulacağım.
Now let's go home.
Hadi artık eve gidelim.
We're now getting word we're going to go live now to the woman whose mother, Mindy Hesser, was the first victim of the ricin poisoning.
Şimdi risin zehirlenmesinin ilk kurbanı Mindy Hesser'ın kızının basın toplantısına bağlanıyoruz.
Now let's go.
Hadi gidelim.
Now you go home, okay?
Şimdi eve git, tamam mı?
Now you can go to the Offshore.
Şimdi Açıklar'a gidebilirsin.
Now, go, go!
Şimdi, hadi!
Well, I think I'm gonna go now.
Peki, ben gideyim en iyisi.
But the fight must go on and that's why you're here now.
Ama savaş devam etmeli, sen de o yüzden buradasın.
There is a place right across the border that we can hide, but we have to go now!
Sınırın az ötesinde gizlenebileceğimiz bir yer var. Hemen gidelim.
Now. Go.
Hemen, şimdi.
Go now.
Gidin.
Leave him. Go now.
Bırakın onu, devam edin.
Now, I know this is against tradition, but I was wondering if, instead of going down through the ravine, we could change directions and go north, towards Megan's elementary school?
Geleneğe aykırı olduğunun farkındayım fakat nehre doğru gitmek yerine rotamızı değiştirip kuzeye Megan'ın ilkokuluna doğru gitsek nasıl olur acaba?
And now I have to go study for my Homeland exam.
Artık İç Güvenlik sınavım için çalışmaya gitmem gerek.
Beth, you will get to go home, but right now you can't get too worked up.
Beth, evine gideceksin ama şu anda canını çok sıkmaman lazım. Toby haklı.
Go, Walter, now!
Haydi Walter, şimdi!
Okay, now, hold on just a second, we don't go out there and risk our lives until we know who we're saving, okay?
- Tamam, şimdi biraz bekle, kimi kurtardığımızı bilmeden ortaya çıkıp canımızı tehlikeye atamayız... -... tamam mı?
They go out for a real tree instead of using a perfectly good plastic one, and now Happy's already disappointed in Christmas.
Harika bir plastik ağaç kullanmak varken gidip gerçek ağaç peşine düştüler ; Happy için Noel, hayal kırıklığı oldu bile. Sakin ol.
You can go wherever the hell you want to now,'cause you are no longer welcome here.
Artık istediğin yere gidebilirsin çünkü artık burada istenmiyorsun.
What's gonna go wrong now?
Artık ne yanlış gidebilir ki?
This ship's gonna go down fast now.
Bu gemi artık daha hızlı düşecek.
We've gotta go now!
Hemen gitmemiz gerekiyor!
I'm here, now let them go.
Ben geldim, sen de onları bırak.
Now unless you like licking floors, you have to move on, go to the shop and buy some more.
Yerdeki sütü yalamak istemiyorsan, kıçını kaldırıp markete gitmen ve süt alman lazım.
Because if you don't tell me right now, I'm gonna go over there,
Çünkü şimdi bana anlatmazsan, oraya gidip kendim soracağım.
I need you to go over there and open those doors for me right now.
Oraya gidip benim için kapıları açmanı istiyorum, hemen.
Here we go. Looks like I'm getting a signal now.
Hah, şimdi çekiyor gibi.
We got to go. We got to go right now.
Gitmemiz gerek, hemen gitmeliyiz.
Go Back Now!
Hemen git!
Go now.
Git hadi.
You go back, I'll take over now
Geri dönün, buradan sonra ben devralırım
Can I go back to work now?
Şimdi işe geri dönebilir miyim?
It's safe to go home now.
Güvendeyseniz artık eve dönelim.
And now we go back into the shadows, hiding from the people we're trying to protect.
Ve biz gölgelere geri dönüyoruz, insanları karanlıkta saklanarak korumaya çalışıcaz.
Okay, you go now.
Tamam, git. Şimdi.
I'm at work right now. So, let's go.
Şu anda işteyim mesela, hadi gidelim.
Now, go wipe it off and help set the table.
Yüzünü temizle ve sofranın kurulmasına yardım et.
We have to go. Now.
Hemen gitmeliyiz.
I'm gonna go barf now.
- Şimdi gidip kusacağım.
Any kind of movement, they just freak out, So we're now doing our best locust-herding techniques to try to get them to go in front of the lens, which is proving harder than anticipated.
Tek bir hareketle ürküp kaçıyorlar. O yüzden biz de şimdi en iyi çekirge çobanlığı tekniklerini kullanarak onları lensin önüne geçmeye yönlendiriyoruz, ama beklediğimizden daha zor bu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]