First time ever translate Turkish
1,726 parallel translation
For the first time ever, an indigenous person was voted president in a landslide.
İlk kez, yerli birisi başkan olarak oylandı.
It's the first time ever.
Bu bir ilkti.
The Marmaro ballet's coming to London for the first time ever from Prague.
Marmaro Bale'si ilk kez Prag'dan Londra'ya geliyor.
For the first time ever, a beautiful lady is approaching the ring.
Belki de ilk defa çok güzel bir hanim ringe yaklasiyor.
For the first time ever, it looked like the spectrum could be explained.
İlk defa tayf açiklanabilir gibi görünüyordu.
The first time ever a father and son have competed against each other at the final table of the World Series.
İlk kez Dünya Serisi final masasında bir baba ile bir oğul birbirlerine karşı yarışıyor.
Now for the first time ever you can make homemade sausage and homemade pasta as easy as one, two, three.
Bir, iki, üç adimda ev yapimi sosis veya makarna yapmak bukadar kolay olmamisti.
Direct from Harvard Memorial Hall in Cambridge, Massachusetts, this is WNBC Radio, bringing to you live tonight's history-making debate between little Wiley College from Marshall, Texas, and the Harvard University Debate team, the first time ever
Burası WNBC Radyosu. Massachusetts, Cambridge'deki Harvard Memorial Salonu'ndan canlı olarak yayınlayacak bu akşamın tarihî münazarasında Harvard Üniversitesi ile Teksas, Marshall'dan Wiley Üniversitesi münazara ekipleri karşı karşıya gelecek.
For the first time ever, I gotta use the bathroom.
İlk kez tuvalete gitmem gerekiyor.
He wasn't rich anymore or powerful or pampered. But for the first time ever, he was a real dog.
O artık zengin değildi, güçlü de değildi, şımarık da değildi, ama hayatında ilk defa gerçek bir köpekti.
For the first time ever, fate takes a detour, and I glimpse something strange and new.
İlk defa kader yolundan saptı ben de bir anlığına garip ve yeni bir şey görmüş oldum.
This isn't the first time I've experienced this. Ever since I've been possessed by whatever this is... and I don't know why.
Sadece bu da değil, son masalcımız olan annem geçen yıl öldü.
You know, swearing an oath to the FBI was the first time in my life I... I ever felt like I was a part of something.
FBI için yemin ettiğim zaman, hayatımda ilk defa bir şeyin parçasıymış gibi hissetmiştim.
And that was the first time I'd ever slept with anybody.
Ve bu benim birisiyle ilk defa beraber oluşumdu.
I think this is the first time I've ever been glad she tricked me into marrying her.
Sanırım ilk defa beni evlenmek için katakulliye getirdiğine memnunum.
Maybe for the first time in like... ever.
Neredeyse hayatımda ilk defa.
The irony is I think it was the first time I ever... really understood Lex.
İşin garibi şu ki, sanırım ilk defa Lex'in neler hissettiğini anladım.
For the first time in my life, I have everything I've ever wanted, and it's right here on this farm with you.
Hayatımda ilk defa, istediğim her şeye sahibim hem de bu çiftlikte seninle birlikteyken.
I remember the first time i ever saw him.
Onu ilk gördüğüm zamanı hatırlıyorum. Belki de daha sadece küçücük çocuklardık,
I remember the first time i ever saw him.
Onu ilk gördüğüm zamanı hatırlıyorum.
That's the first time the drinks were ever on me.
İlk kez o gün tüm içecekleri üstüme aldım.
It was the first time I ever saw one of those things, you know.
Onlardan birini ilk defa gördüğüm anlardan biriydi.
Now, listen, when was the first time Melissa ever talked about her new friend Dave?
Melisa, seninle yeni arkadaşı hakkında ilk Ne zaman konuştu?
It's the first time I've ever seen anything like it.
İlk kez bunun gibi bir şey görüyorum.
This is the first time I've ever been cut.
Şimdiye kadar ilk kez bir kesik alıyorum.
Because This Is The First Time I've Ever...
Çünkü benim ilk kez başıma...
You know, first time you're ever going to abseil, you kind of didn't want it to be down into an active volcano, but hey.
Kimse ilk tırmanışının aktif bir volkanın içine olmasını istemez. Ama olsun.
So-yeo, have you ever had a date with a man other than your husband, at a place you've come for the first time?
So-yeo, ilk defa geldigin bir yerde, kocandan baska bir erkekle çiktigin oldu mu hiç?
This is the first time I've done this... Ever since I did it to my neighbor when I was 10.
10 yasindayken komsu kizina yaptigimdan beri bunu ilk kez yapiyorum.
Oh! This is the first time I've ever had such a delicacy!
Hayatımda ilk kez bu kadar lezzetli bir şey yiyorum.
It was the first time I ever got so much attention
İlk defa bu kadar çok ilgi görüyordum.
The first time I heard of the concept of a fire sale I actually thought it would be cool if anyone ever really did it.
Yangın satışı lafını ilk duyduğumda eğer biri gerçekten yaparsa aslında güzel olur diye düşündüm.
You know, that's the first time in my entire life I've ever been punched.
Hayatımda ilk defa yumruk yedim.
Although, I gotta say, first time I ever had to save anyone.
Yine de söylemeliyim ki ilk defa birini kurtardım.
I'll wager that's the first and last time you'll ever be caught off-guard.
Bahse girerim, bu gafil avlandığın ilk ve son an olmalı.
It's the first time they'd ever seen it.
Bunu ilk kez görüyorlardı.
Is that the first time you've ever said that?
Bunu ilk kez mi söylüyorsun?
This is the first time I've ever had any people up in the plane.
Bu, uçağa birilerini bindirdiğim ilk sefer olacak.
- This is the first time you've ever used it.
- İlk defa adımı söyledin de.
That's the first time a girl's ever said that to me, so...
İlk kez bir kız bana bunu söylüyor, yani...
You're the first vertebrate to ever travel in time.
Sen zamanda yolculuk eden ilk omurgalısın.
I can't believe this is the first time you've ever been here.
Buraya ilk kez geldiğinize.. inanamıyorum.
You know, that's the first time I've ever slept at night.
Biliyor musun, bu uyuyarak geçirdiğim ilk geceydi.
And when they asked if the Beatles would ever get back together, he said just because a whole pile of dummies missed it the first time, he shouldn't have to be crucified again.
Beatles'ın bir daha birleşip birleşmeyeceği sorulduğunda ise, demiş ki bir avuç salak ilk kez özledi diye, tekrar çarmıha gerilmeme gerek yok.
You act like this is the first time you've ever fallen in love.
Sanki ilk kez aşık olmuş gibi davranıyorsunuz.
The first time I do, I get caught taking the dirtiest man I ever met off the street.
İlk yaptığımda yakalandım. Dünyanın en rezil insanını sokaklardan uzaklaştıracaktım.
That was the first time I ever heard of it.
Ben hayatımda ilk kez duydum.
I threw up the first time I ever went on stage.
Ben ilk sahneye çıktığımda kusmuştum.
You know the first time I ever wanted to kill a man was when I seen Charlie laying in the hospital.
İlk kez ne zaman birini öldürmek istedim biliyor musun? Charlie'yi hastanede o halde gördüğümde.
Probably the first time they've ever seen a real game.
Muhtemelen ilk defa gerçek bir maç seyrediyorlardır.
This is the first time, I was ever in a tub with no corners.
Hayatımda ilk defa, köşeleri olmayan bir küvetteyim.
first time for everything 43
first time here 16
first time 177
first time in 16
everything is fine 327
everybody 7095
everyone 6978
everything 4202
ever 2888
everest 31
first time here 16
first time 177
first time in 16
everything is fine 327
everybody 7095
everyone 6978
everything 4202
ever 2888
everest 31
every 358
everywhere 595
everyday 85
everett 151
everlasting 109
everything will be fine 299
everything is awesome 16
evert 20
everything's gonna be okay 291
everything is good 35
everywhere 595
everyday 85
everett 151
everlasting 109
everything will be fine 299
everything is awesome 16
evert 20
everything's gonna be okay 291
everything is good 35