Days a year translate Turkish
355 parallel translation
The grind, 365 days a year.
Eziyet, bir yıl 365 gün.
That gives me 350 days a year to kick around in.
- Bu bana üstünde düşünecek 350 gün veriyor.
Not only for 15 days a year, but always.
Sadece yılda 15 gün değil, fakat her zaman.
365 days a year, 730 plays, and out of the lot, if one turns up that can be produced and that's got a part for you, I'm lucky.
Senede 365 günden 730 piyes eder. Bunlardan, sahnelenecek ve sana göre rol bulunan bir tane piyes çıksa, ne mutlu!
There's hardly a home in Cape Anne that doesn't have a fireplace... where your female ancestors cooked three meals a day, 365 days a year.
Büyükannelerinizin günde üç öğün, yılda 365 gün yemek pişirdikleri ocağın bulunmadığı bir ev yoktur Cape Anne'de.
This is the Charles River Basin where amateur yachtsmen can sail 365 days a year.
Burası amatör yatçıların 365 gün yelken açabileceği Charles Nehri Havzası.
Composed of country roads linked with the main highway nearly all of it open to traffic 363 days a year.
Otobanla bağlantılı yollardan oluşuyor. yaklaşık yılın 363 günü trafiğe açık.
24 hours a day, 365 days a year, it plays an endless series of war games using all available information on the state of the world.
Günde 24 saat, yılda 365 gün, dünyanın şu anki durumunu değerlendirir.... Ve sonsuz seçenekte sonuçları bulunan savaş oyunları oynar.
I think you're a sick, foul-mouthed, disgusting man, and you make people really nauseous 365 days a year.
Bence hasta ruhlu, terbiyesiz, iğrenç bir adamsınız! İnsanları yılın 365 günü rezil ediyorsunuz!
It just goes to show what masochists people are, they listen 365 days a year.
Beni yılın 365 günü dinliyorlarsa bu onların mazoşist olmasındandır.
We got canteens 365 days a year.
Yılın 365 günü mataramız var.
Five days a year, for Dionysus, they used to wander the hills of ancient Greece.
Yılda 5 günlüğüne, Dionysus için antik Yunanistan'ın dağlarına çıkarlardı.
My mother spent the last 10 years caring for Vera 24 hours a day, 365 days a year for $ 80 a week.
Annem son 10 yılını Vera'ya bakarak geçirdi. Günde 24 saat, yılda 365 gün haftada sadece 80 dolara.
This is 365 days a year. Who do you think I do this for?
Bu yılın 365 günü bunu kimin için yaptığımı sanıyorsun?
But they can survive even if there are only two days a year when it's warm enough for them to grow.
Yıl içerisinde, büyümeleri için yeterince sıcak olan sadece 2 gün dahi olsa hayatta kalabilirler.
Once a year a pig is slaughtered. The meat lasts three days.
Yılda bir defa kesilen domuzun eti üç gün dayanıyor.
365 days in a year, and this has to be the day.
Yılda 365 gün var ve bu bugün oluyor.
You drooling idiot, there are 365 days in a year one can get married.
Seni aptal, evlenmek için bir yılda 365 gün var.
365 days in a year and I gotta pick this one to nick myself!
Yılda 365 gün var ve ben yüzümü kesmek için bugünü buldum!
Still, I put up with it for a year and a half, but the only novel thing that happened was you taking a few days off, and now this new hat of yours.
Yine de bir buçuk yıldır tahammül ediyorum ama tek değişiklik işe birkaç gün gelmemeniz bir de şu yeni şapka oldu.
New Year's Eve is just a few days off.
Yeni yıl arefesi sadece bir kaç gün geride kaldı.
Five days a week for 50 weeks a year for 13 years is 3,250 times...
13 yıldır yılda 50 hafta haftada 5 gün 3.250 kez...
These past few days are the first happy days I've had in a year.
Son günler, bir sene içinde yaşadığım en güzel günlerdi.
She was a 16 year old girl, open and natural,... and with her you lived your happiest days,... and the last ones.
O 16 yaşında bir kızdı dürüst, doğaldı... onunla birlikte en mesut günlerini yaşıyordun,... aynı zamanda son günlerini de.
That's a hideous little something that must occur five days out of the year, so I can spend the other 360 in the manner to which I have become - and fully intend to remain - accustomed.
İşim yılın beş günü baş etmem gereken küçük bir tatsızlık, böylelikle kalan 360 günü alıştığım ve alışkın kalmaya niyetli olduğum tarzda geçirebiliyorum.
I was holding on so tight just a year and three days more.
Çok iyi dayaniyordum. Sadece bir yiI üç gün kalmisti. Buna herkes dayanir.
Well, 10 days... a month... a year... until I get him.
On gün... bir ay... bir yıl... onu yakalayana kadar.
The following year Hans Jaeger will be forced to flee from Norway after the Liberal government imposes upon him a second sentence of 150 days in prison this time for sending 300 copies of his book out of the country to Sweden
Bir sonraki yıl Hans Jaeger, liberal hükümet tarafından hapishanede ikinci kez 150 günlük ceza alınca Norveç'ten kaçmaya zorlandı. Bu sefer kitabının 300 kopyasını ülke dışına İsveç'e göndermekten yargılandı.
Are there less days in a year now than there were then?
Şimdiki bir yıl, o zamanki bir yıldan daha mı kısa?
I looked up at the 16th floor 8 hours a day, 5 days a week for a year and five months.
16. kata bakıyorum, Günde sekiz saat, haftada beş gün, bir yıl beş aydır.
Of 365 days in a year you had to pick today!
bir sene 365 gün siz gelmek için bu günü seçtiniz!
These young seal pups around me were conceived almost a year ago, and, until a few days ago, were kept in the warmth and safety of their mother's body as she swam through the freezing polar seas.
Etrafımdaki genç fok yavruları neredeyse bir yıl önce rahme düşmüştü ve birkaç gün öncesine kadar annelerinin sıcak ve güvenli vücudunda onunla birlikte dondurucu kutup denizlerinde yüzüyorlardı.
Forgive.... In 30 days, on the eve of the longest day of the year Andromeda must be taken to the Sacrificial Rock by the sea there bound and chained to the stone she must be unknown to man, a virgin.
Affet... 30 gün sonra, yılın en uzun gününün akşamında Andromeda deniz kıyısındaki Kurban Kayalığı'na götürülecek orada kayaya zincirlerle bağlı olacak.
A year would last 425 days instead of 365 and there would be only one season, fresh summer.
Bir yıl 365 yerine 425 gün olurdu. Ve yaşanan tek mevsim, yaz olurdu.
One anniversary a year and what about the other days?
Yıldönümü senede bir kez... ama ya öteki günler?
The whop snatched a 14-year-old girl and raped her for two days straight in a basement.
Vurucu, 14 yaşındaki bir kızı kaçırıp iki gün boyunca bir bodrumda tecavüz etti.
14 hours a day, six days a week, 52 weeks a year.
Günde 14 saat, haftada 6 gün, yılda 52 hafta.
How many days are there in a year?
Bir yılda kaç gün vardır?
I will close this with all good wishes for the new year... and a wish that we may see you in England one of these days.
Bunu yeni yıl için iyi dileklerimle birlikte ekliyorum. Önümüzdeki günlerde sizi burada görebilmek dileğiyle.
Well that depends - I can count those on one hand there I had, in the last year, a few lucky days... No moments of happiness?
Ancak mutlu anların da olmuştur muhakkak.
Did you possess a 64 year old woman..... for two days?
64 yaşında bir kadına mı sahip oldunuz iki gün boyunca?
This reporter was contacted personally by the infamous ´ CComa Cop " ´ fugitive officer Mason Storm who, until days ago, had been in a 7-year coma.
Bu muhabir, bir kaç gün önce 7 yıllık komadan çıkmış olan kaçak "Koma Polis" Mason Storm'la kişisel olarak bağlantı kurdu.
His brother-in-law, a year or two ago, Willie Sims, who were very tight in the old days.
Bir kayın biraderi var, Willie Sims. İki yıl kadar önce, ki o zamanlar araları çok iyiydi.
Remember last year when you were sick and you couldn't take a dump for 3 days?
Hatırla, geçen yıl hasta olmuştun, 3 gün kıçını klozetten kaldramamıştın?
Such a room, shuttered in darkness 364 days of the year... was felt to compensate for whatever was regrettable in the Beaufort past.
Yılın 364 günü kapalı kepenklerin ardında karanlığa bürünen bu salon... adeta Beaufort ailesinin geçmiş günahlarının kefaletini öderdi.
It's 90 days to a year, max.
En fazla 9 günden bir yıla kadar.
If this was a year ago, and I said I could get this kid... out of here in 10 days, there wouldn't be any doubt.
Bu bir yıl önce olsaydı ve bu çocuğu 10 gün içinde buradan çıkarabilirim deseydim hiç kuşku duyulmazdı.
Not 19 days, but 1,000 days in total darkness with only 30 minutes of daylight a year.
19 gün değil, 1000 gün zifiri karanlıkta. Ve yılda sadece 30 dakika gün ışığına çıkarak...
So, a few days of rain once every year or so are enough to enable plants to survive in some of the driest places on earth.
Yani yaklaşık her yıl birkaç gün süren yağmur bitkilerin, dünyanın en kurak bölgelerinden bazılarında hayatta kalmalarına yetiyor.
Then I'll see you in a couple of days and you and I are gonna celebrate our biggest, most special day of the year.
O zaman birkaç gün sonra görüşürüz ve ikimiz yılın en büyük, en özel gününü kutlarız.
- We're talking about a 4-year-old. - A 4-year-old with AIDS you wanted to put through a torturous procedure his last few days.
- AlDS'li bir çocuğu kalan son günlerinde... acı verici bir prosedüre sokmak istedin.
days ago 298
days and 46
days a week 26
a year from now 43
a year 660
a year ago 267
a year and a half 29
a year later 77
years 15110
year 8817
days and 46
days a week 26
a year from now 43
a year 660
a year ago 267
a year and a half 29
a year later 77
years 15110
year 8817
years ago 5618
years old 4883
years later 514
years older than you 21
years of experience 32
years older than me 22
years together 37
years ago today 35
years of age 170
years to life 41
years old 4883
years later 514
years older than you 21
years of experience 32
years older than me 22
years together 37
years ago today 35
years of age 170
years to life 41