For your sake translate Turkish
2,007 parallel translation
For your sake, I mean.
Demek istediğim, senin iyiliğin için.
For your sake, brother, I hope you're right.
Senin iyiliğin için, dostum, umarım haklısındır.
I hope so, for your sake.
Kendi iyiliğin için umarım doğru söylüyorsundur.
I advised him against it, of course, for your sake.
Seni düşünerek bunu yapmamasını söylerdim.
And you better hope for your sake that I find her!
- Hayır, o kız dışarıda bir yerlerde, ve kendi iyiliğin için, onu bulmamı ummalısın.
For your sake, i hope it is.
Senin iyiliğin için umarım öyle olur.
I hope for your sake that's true.
Umarım dediğin gibi olur..
What has changed? It's for your sake that we didn't touch him, Mr. Prosecutor.
Bak, ona dokunmadıysak senin hatırındandır savcı bey.
Well, I hope not for your sake.
Peki, umarım söylememişindir.
Don't overdo it for your sake.
Kendi iyiliğin için aşırıya kaçma.
You just need to give Susan a little more time for your sake, okay?
Kendi iyiliğin için Susan'a biraz daha vakit vermen gerekiyor, tamam mı?
I hope for your sake your parents have some major cools, too.
Senin iyiliğin için, umarım ailen de anlayışlıdır.
We will not break up for your sake, Mother.
Sen istedin diye ayrılmayacağız, anne.
I know you're disappointed now, but I'm doing it for your sake.
Hayal kırıklığına uğradığının farkındayım, ama senin iyiliğin için yapıyorum.
Please believe it was only for your sake that I spoke.
Sadece, senin iyiliğin için konuştuğuma lütfen inan.
I hope you're right for your sake, Tony.
Kendi iyiliğin için umarım doğru söylüyorsundur Tony.
You know, I hope for your sake you're right, and I hope this place ίS aS airtίght as you seem to want to believe ίt ίs, and I hope that you're not a part of a conspίracy
Sizin iyiliğiniz için, bu soyguna her hangi bir karışmamış olmanızı umuyorum.
O God, one leader to lead jihad for your sake.
Ya Allah, bir lider uğruna bir cihad başlatmak için.
- You better hope so, for your sake.
- Senin iyiliğin için umarım öyle olur.
It was an embarrassing question, but I asked it for your sake.
Bu cansıkıcı bir soruydu. ama iyiliği için sordum.
For heaven's sake, Your Honour, have you seen the dates in these diaries?
Tanrı aşkına, sayın yargıç. Günlüklerdeki tarihleri gördünüz mü?
So you murdered a higher life form for the sake of your pet.
Yani daha değerli bir yaşamı kendi hayvanın uğruna katlettin.
Let us acknowledge, just for the sake of the records, that your rights have been read to both of you and that you have waived those rights and are cooperating with us in the investigation of the rape and murder of michelle clark.
Haydi, kayıt için şu bilgilerin üzerinden bir geçelim ikinize de haklarınız okundu ve Michelle Clarke'nin tecavüz ve cinayeti soruşturmasında haklarınızdan vazgeçip işbirliği yapmayı kabul ettiniz.
They'd better, for you and your wife's sake.
Senin ve eşinin hatırı için geçseler iyi olur.
Put a comb through your hair, for God's sake.
Saçına biraz çeki düzen ver, Tanrı aşkına.
For your own sake, don't ask any more questions.
Kendi iyiliğin için başka soru sorma.
For the sake of business, that little prick should think I'm kicking your ass.
İşimizin iyiliği için numaradan kıçına tekmeyi basacağım.
And for god sake, stop sleeping with Sam unless you can tell him how wrong this all is, he is stealing your job and using you as a sounding board.
Ve tanrı aşkına, bunların ne kadar yanlış olduğunu söylemedikçe Sam'le yatmayı bırak. Senin işini çaldı ve seni ses yansıtıcısı olarak kullanıyor.
Are you saying you'd rather keep your magic a secret for Arthur's sake than use it to protect your friends and family?
Yani Arthur'un iyiliği için arkadaşlarını ve aileni göz ardı ederek sırrını saklamayı seçiyorsun, öyle mi?
D'you not think that even if it's not worthwhile to take care of yourself for your own sake, it's worth doing for somebody else's?
Kendi hatırınız için kendinize bakmayı değerli bulmuyorsanız bile sizce bir başkası için bunu yapmak önemli değil mi?
D'you think I did it for your own sake?
Bunu sizin için mi yaptım sanıyorsunuz?
You shouldn't sacrifice yourself for your father's sake.
Babanın hatırı için kendini feda etmemelisin.
We don't have news, but please come with us quietly for your daughter's sake.
Bizde kızınızla ilgili haberler yok, lütfen bizimle ses cıkarmadan gelin. Kızınız için.
For Christ's sake, Ben. This is your kid.
Bu senin de yavrun.
I'm saying this for your own sake.
Bunu kendi iyiliğin için söylüyorum.
Forget your dream. " You said this for Lee's sake.
"Vazgeç bu hayalden." Bunu Lee'yi düşünerek söylediniz.
For your health's sake, please give up false hope.
Tanrı aşkına bu boş beklentinizden vazgeçin.
Come on women, for the sake of your soul!
Hadi ama hanımlar, ruhlarınız adına!
For goodness sake, Charles, I don't keep asking you questions about your family.
Allah aşkına, Charles ben sana ailen hakkında sorular soruyor muyum?
If not for your father then for the sake of your people for the province of Amer you will have to sacrifice your happiness.
Baban için olmasa bile Amer halkının hatrı için mutluluğundan fedakarlık etmek zorundasın.
He better be all right for your fucking sake.
Umarım iyidir, yoksa kafanı kırarım.
Now, for his sake, move of your own accord...
Şimdi onun hatırına, başına buyruk davranmayı bırak...
For your own sake, just go home.
Kendin için, lütfen git evine.
Not for the sake of your dignity, but for the love of your people.
Şerefiniz için değil insanları sevdiğiniz için.
It's your tooth, for God's sake.
Allah aşkına bu senin dişin.
Sorry. Go take a hot bath. And for heaven's sake, don't wake up your father.
Git sıcak bir banyo yap ve Allah aşkına babanı uyandırma.
Sisters, send your men to her just once for heaven's sake and let them put out this whore's fire.
Kadınlar, kocalarınızı bir seferliğine gönderin de ateşi sönsün kahpenin.
We're only staying here for your wife's sake!
Karının hatırına burada duruyoruz!
I hope you can make your husband understand for Gunny's sake Gunny needs the two of you
Umarım bu kocanın durumu algılamasında yardımı olur. Gonny'in iyiliği için. Gonny'in ikinize de ihtiyacı var.
You need to get your life straight for Christ's sake
# Tanrı aşkına hayatına artık bir düzen vermen gerek
For the sake of your Son...
Oğlun aşkına.
for your information 371
for your own good 102
for your birthday 37
for your own sake 81
for your daughter 16
for your mother 31
for your 26
for your safety 30
for your wife 22
for your help 20
for your own good 102
for your birthday 37
for your own sake 81
for your daughter 16
for your mother 31
for your 26
for your safety 30
for your wife 22
for your help 20