Get back translate Turkish
74,306 parallel translation
A legal clinic isn't the only way to get back.
Hayatını kazanmanın tek yolu hukuk kliniği değil.
If not, let's get back to work.
Yoksa, iş geri dönelim.
When did you get back?
Ne zaman döndün?
- I know that, but if I'm going to be a real lawyer, I have to get better in trial, and the only way to do that is to get back on the horse.
Biliyorum, ama eğer gerçek bir avukat olacaksam duruşmada daha iyi olmalıyım ve bunun da tek yolu...
Velocity data solutions stole your technology, and they're rushing it to market, so you want to orchestrate a takeover and get back what's yours.
Velocity Data Solutions senin teknolojini çaldı ve onu hızlıca piyasaya sürecekler o yüzden sen de senin olanı ele geçirmeye çalışıyorsun.
- You need to get back here now.
- Hemen buraya gelmen lazım.
Get back to Marathon before it's too late.
Çok geç olmadan Marathon'a dön.
I hope you get back to that cabin before the cops do.
Umarım o kulübeye polislerden önce dönersiniz.
You're gonna get your body flat on the floor, and don't make a sound or move a muscle until I get back.
Yukarıda yere yat ve ben geri gelene kadar ses çıkartma ve kıpırdama.
- Aah! - Get back!
Geri çekil!
I'm trying to get back here, but my aim's off.
Geri dönmeye çalışıyordum ama hedefim şaştı.
I was thinking we should get back in the studio, Courtney.
Studyoya donmeliyiz diye dusunuyordum.
Okay, get back there, champ!
Tamam, yerine don sampiyon!
- Get back, over.
- Anlaşıldı, tamam.
Sophia, get back here.
Sophia, buraya gel.
I'm gonna turn away now so I can get back to work.
Kafamı çevireceğim ki, işime geri dönebileyim.
You're gonna tell me you're not using this as a stepping stone to get back to your old firm?
Eski şirketine dönmek için basamak olarak bu davayı kullanmadığını söyleyebilir misin? Ne?
- I wanna know if you're using this case to get back to Pearson Specter.
Bu davayı Pearson Specter'a dönmek için mi kullanıyorsun bilmek istiyorum.
Better get back to our hells.
Cehennemlerimize dönsek iyi olur.
I'm trying to make sure that we have more than 6 months, which is why these people need to get back to work.
Bize altı aydan daha fazla süre tanımaya çalışıyorum. Bu yüzden bu insanların işe dönmesi gerek.
I wasn't trying to get you back.
Seni geri döndürmeye çalışmıyordum. - Yardım etmeye- -
But now he needs surgery, and I put in for the time off weeks ago, and I have to be there for him, but now that I'm telling you this, I'm thinking maybe I could fly back a few days early, or I could get there a day later- stop, stop, stop.
Ama şimdi ameliyata ihtiyacı var haftalar önce izin için başvurdum ve babam için orada olmalıyım ama şöyle yapabiliriz belki birkaç gün erken giderim ya da birkaç gün geç giderim -
You came back to the house to get help from Mom, and she was drunk.
Annemden yardım istemeye eve geldin, ama annem sarhoştu demek.
Okay, you go back, you turn yourself in, you get sent to the Bad Place, and you never see your friends again.
Teslim olursan Kötü Yer'e gidersin arkadaşlarını bir daha göremezsin.
Once I'm back, we'll get to know each other.
Geri döndüğümde birbirimizi tanıma faslına devam ederiz.
Get Laura back on the phone, please? Got it.
Laura'yı hatta bağlar mısın tekrar lütfen?
- I can get Danny back.
- Danny'i geri alabilirim.
Just get him back.
Oğlumu getir bana.
I'm just trying to get my son back alive.
Oğlumu sağ salim geri almaya çalışıyorum sadece.
All right, now I'm begging you, that money is the only way to get Danny back.
Bak, sana yalvarıyorum bu para, Danny'i almam için tek şansım.
Any chance I can get my rifle back?
Tüfeğimi geri alabilir miyim?
I'm just gonna get all this back in here, and you'll be good as new, all right?
Bunların hepsini içeri geri koyacağım, tekrar sapasağlam olacaksın tamam mı?
They're not gonna detonate that bomb until they get their man back.
Adamlarını alana kadar bombayı patlamazlar.
I will assure ladyshopper99 that I can get the dress cleaned and back in her arms before the wedding.
Ladyshopper99'a, elbiseyi temizletebileceğimin ve düğünden önce kollarında olacağının garantisini vereceğim.
Did you get your dress back in time?
Elbiseni vaktinde götürdün mü?
There was a time when I couldn't wait to get out of school, and now I'm back taking classes.
Zamanında, okuldan çıkmak için sabırsızlanırdım, şimdiyse yeniden ders alıyorum.
So, get this. I just got back from my ear, nose and throat specialist, and he said I have problems in all three.
Az önce kulak burun boğaz uzmanından geldim ve hepsinin sorunlu olduğunu söyledi.
Let's finish the job and get you back to being a lawyer.
Şu işi aradan çıkarıp seni tekrardan avukat yapalım.
We need to keep this suit going and get that technology back. Nuh-uh, buddy.
- Davayı sürdürmeli ve teknolojimizi geri almalıyız.
We'll, uh, we'll get that gas leak fixed up, and we'll be back tomorrow with two-for-one hurricanes.
Gaz sıkıntısını çözeceğiz ve.. ... yarın 1 alana 1 bedava kampanyasıyla geri döneceğiz.
Go home, get some clothes, and just never come back.
Evden kıyafet alıp bir daha geri dönmeyiz.
So how are we gonna get the body from his apartment back to our freezer?
Cesedi onun evinden bizim dondurucumuza nasıl getireceğiz?
As soon as Bellamy gets back with that machine, we go public with everything and get you the help that you need.
Bellamy o makineyle geri döndüğünde her şeyi halka açıklayacağız ve ihtiyacın olan yardımı sağlayacağız.
We need to get this machine back to Arkadia.
Bu makineyi Arkadya'ya götürmeliyiz.
We have to get these people back over there!
Bu insanları şeridin arkasına geçirmemiz lazım!
A couple in Denver, just received a five million ransom demand to get their son back.
Denver'daki bir çiftten, oğullarını geri almak için 5 milyonluk fidye istenmiş.
And if I don't get your son back, you don't pay.
Ve oğlunuzu geri alamazsam, ödeme yapmazsınız.
To help them, to get you back.
Seni geri almalarına yardım etmek için.
We're going to get you back.
Seni geri alacağız.
Get your son back.
Oğlunuzu geri alacağız.
We're going to need some time with your son, there's a legal process, lots to get in order before we can get him back to you.
Oğlunuz biraz bizle kalacak, Onu size vermeden önce bir kaç yasal işlem yapmamız lazım.