English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ G ] / Get back in there

Get back in there translate Turkish

936 parallel translation
Get back in there!
Gir içeri!
Get back in there.
Geri gidin.
Get back in there, you mock turtle.
Gir oraya, sahtekar kaplumbağa.
Get back in there, kid.
Evlat şuraya gir.
Hey, get back in there.
Hey, içeri gir.
Get back in there, you little devils.
Arkaya geç seni küçük şeytan
Get back in there!
Kafesine git
Get back in there!
Gir sıraya!
Now, just get back in there, Willard.
Hadi yerine geç, Williard.
Get back in there.
Gir içeri.
Get back in there.
Geri çekilin.
I think I told you to get back in there and stay with that door locked.
Sana içeri girip kapıyı kilitlemeni söylediğimi düşünüyorum.
Ain't you going to tell me to get back in there?
İçeri girmemi söylemeyecek misin?
"I told you to get back in there!"
"Sana içeri girmeni söylemiştim!"
- Get back in there!
- Geri dön!
Get back in there.
Geri git..
Come on, get back in there!
Hadi, buraya dön! Sadece kitaplar!
You get back in there.
Derhal geri gir.
Get back in there and keep the fires going till morning.
İçeri dön ve ateşlerin bütün gece yanık kalmasını sağla.
- Halt you, get back in there.
- Durun, geri çekilin.
But when they go to get in their car to come on home don't you get back in there with them.
Ama eve dönmek için arabalarına bindiklerinde... sakın onlarla binme.
The rest of you, get back in there.
Diğerleriniz geriye çekilsin.
Get back in there. Now.
Oraya geri dön, şimdi.
Get back in there.
İçeri gir.
"Get those steers back in there."
Şu danaları geri sok.
Get up there because I've got to see you in there before he comes back.
Yukarı çık çünkü Doktor geri dönmeden seni yukarda görmeliyim. Hayır, hayır.
But I'm warning you, and you, Jean La Cour... member of the City Counsel, and all of you... if we get us another dose of yellow fever like we had back in'30... when there wasn't enough men alive to bury the dead... there just isn't going to be any town to run a railroad into.
Seni, belediye meclis üyesi Jean La Cour seni ve hepinizi uyarıyorum eğer 1930'larda ölüleri gömecek adam bulunamadığı zamanlardaki gibi.. ... yine bir "sarı humma" vakası yaşarsak içine demiryolu yapacak kasaba da olmayacak.
One day, back in 1896, I was crossing over to Jersey on the ferry and as we pulled out, there was another ferry pulling in and on it there was a girl waiting to get off.
1896'da birgün feribotla, Jersey'e geçiyordum. Biz tam açılırken ederken başka bir feribot yanaştı. İçinde inmek için bekleyen bir kız vardı.
Well, if I could only get home, back in'em there hills, I...
Eğer geri- - Eğer tepelerdeki eve geri dönebilseydim- -
The first sound of fire out there, you'll get a bullet in your back.
sırtında mermi bulacaksın.
Get back in line there.
Sıraya dön!
Come on, get back in line there.
Sırana geri dön!
Everybody wants to ride point so's he'll get in sooner. I'll bet there ain't a man back in the drag!
Herkes önde sürmek istiyor ki bir an önce varabilsin.
Well, if we get in there and the grass closes in back of the stern, there's no going back, Rosie.
İçlerine girersek ve kamışlar geminin arkasını kapatırsa,... geri dönemeyiz Rosie.
There's a front moving in but you ought to have time to get there and back.
Gelecek bir tugay var ama gidip gelecek zamanın var.
Back there in the hills, one of the few spots left in the world where you can get decent food and drink.
Ayrıca tepelerin ardında, adam gibi yemek ve içecek için kalan son bir kaç yerden biri vardır.
Well, I left a raincoat in there the other night... and I'd like to get it back if I could.
geçen akşam burada pardesümü bırakmışım. mümkünse geri almak istiyorum.
You get back in that bedroom... and stay there until you can keep a decent tongue in your head.
Odana git ve... kibar konuşuncaya kadar orada kal.
He said if I go there, he'd get her off my back in 24 hours.
Oraya gidersem, ondan 24 saat içinde kurtulabileceğimi söylüyor.
I'M GONNA DRIVE TO MY HOME IN WOODLAND H I LLS. WHEN WE GET THERE, YOU CAN HAVE YOUR CAR BACK.
Bu ucuz numaralarla parayı ödemekten yırtacağını sanıyorsan...
- Get back in there.
- Şuraya geçer misin?
Get back in there!
Git!
And take note of what goes on around town, because by the time I get back, there won't be no newspaper to read it in.
Kasabada olanları not et çünkü döndüğüm zaman olanları okuyabileceğim bir gazete olmayacak.
You aren't seriously suggesting that if I get through the wire and case everything out there and don't get picked up, to turn myself in and get thrown back in the cooler so you can get the information you need?
Tellerden çıkıp her yeri incelememi ve eğer yakalanmazsam, sadece siz gereken bilgileri alın diye paşa paşa dönüp yeniden teldolaba tıkılmamı önerirken şaka yapıyordun, değil mi?
I know one thing for sure, we'd better make sure we can get back into the ship before we look around, just in case there's trouble.
Bir şeyden eminim etrafa bakınmadan gemiye geri dönersek, hepimiz için daha iyi olur. Dertler, hep olaylarda.
That means we've gotta get back there in close to two.
Bu demek oluyor ki bizim oraya ulaşmak için yaklaşık 2 dakikaya ihtiyacımız var.
They're in trouble, and she's here to try and get you back there.
Başları dertte ve o seni oraya döndürmek için geldi.
Get back there in about twenty minutes and we'll pick him up.
Yirmi dakika kadar sonra oraya dönüp onu alırız.
He's going to stay there till you get back on your feet, even if it costs Sarek his life.
Sen geri alana kadar orada kalacak, Sarek'in hayatına mal olsa bile.
In that case, there's nothing like a wee bit of coffee to get you back in shape.
Kahveden başka bir şey seni kendine getiremez.
I mean, if they did get in, there'd be no back exit. We'd be done for. We can get out of here if we have to.
Yani eğer oraya girerlerse, hiçbir yere kaçamayız, işimiz biter.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]