Getting to know you translate Turkish
1,579 parallel translation
I can't tell you how much I've enjoyed getting to know you.
Seni tanımaktan ne kadar keyif aldığımı anlatamam.
Well, it seems I'm still getting to know you.
Demek ki hala seni yeterince tanımıyormuşum.
A year of just - - getting to know you.
Sadece seni tanimak için bir yil.
Why don't we talk about this back at the winery and spend some time getting to know you.
Bunu mahzende konuşalım ve seni daha yakından tanıyalım.
I have already changed so much, the mere fact that I'm getting to know you without being engaged or married,
Ben şimdiden çok değiştim. Nişanlanmadan veya evlenmeden seni tanımaya çalışmamın nedeni...
After the handover, I had a little, "getting to know you" chat with their new man in London.
Takastan sonra Londra'daki yeni adamlarıyla ufak bir "sizi tanımaya başlıyoruz" konuşması yaptım.
It has been so great getting to know you.
Seni tanımak çok güzeldi.
See, I'm getting to know you and that granite set Of ethics you've got.
Görüyor musun, seni ve taş gibi sağlam etik kurallarını öğrenmeye başlıyorum.
- Carolyn it's been so nice getting to know you.
- Carolyn seni tanımak çok güzeldi.
You know, that's the only thing that Armstrong's got going for her is the media, getting them to turn her into some sort of a cause celeb.
Armstrong'a güç veren tek şey bu. Basın onu ünlü biri gibi gösteriyor.
Oh, Mike, that's great. I was afraid to ask, you know,'cause Veronica, she was getting on my case, and I...
Oh, Mike, bu harika. sormaktan çekiniyorum, Veronica olayını biliyorsun, o benim meselemle ilgileniyor, ve ben...
You know, I've been staying over at Mike's place ever since Veronica and I broke up and, well, he's getting tired of me moping around, and I just wanted to know if I could stay at your place for
Biliyorsun, Veronica'dan ayrıldığımdan beri Mike'ın orada kalıyorum, ve... Bana yerleri sildirmesinden falan bıktım, ve merak ettim de, senin evinde bir süre kalabilir miyim... acaba, sadece kendimi toplayana kadar.
Listen, you know, when you're getting out of rehab, it's very, very difficult and it's especially difficult to go to see your family.
Rehabilitasyondan çıktığınız zaman her şey çok zor gelir. Ama en zoru ailenizi görmektir.
Yeah, I'm getting there. It has to be really good, you know?
evet, bitirmek üzereyim. gerçekten mükemmel olmalı, anlıyor musun?
So I've developed this bad habit of getting involved with people close to the case, you know, As a way of keeping it interesting.
O yüzden ben de bu kötü alışkanlığı edindim, davaya yakın olan insanlara yaklaşıp istediğim bilgiyi elde ediyorum.
There should be a grace period, then a getting-to-know-you period, then a dinner on a national holiday.
Demişti ya. Başta bir nezaket dönemi olacak, sonra seni tanımaya başlıyorum dönemi, sonra bir Şükran Günü yemeği.
You know, a bunch of friends getting together to play some games, like donkey punch.
- Bilirsin bir grup arkadaş bir araya gelir, ve oyun oynarız, eşek yumruklama gibi.
I know you're too suspicious to accept that without getting out your ruler and your calipers and your scanning equipment, so, go ahead.
Kendi cetvelinden, caliperinden, tarama cihazlarından geçirmeden bunu kabullenmenin senin için zor olduğunu biliyorum, o yüzden durma.
When you're getting ready to be a dad, nobody pulls you aside and says "You know you're gonna have to clean the vagina a lot because everytime she takes a shit it goes straight up her twat."
"Vajina temizlemeye hazır ol." "Çünkü her sıçtığında kutusu bok doluyor." demedi.
Just so you know, we have to come straight back here after the game daniel's thing starts at 6 : 00, so I have to start getting ready at, like, 3 : 00.
Turnuvadan sonra oyalandamadan eve dönmemiz gerekiyor. Daniel'ın partisi saat altıda başlıyor, ben de üçte hazırlanmaya başlasam iyi olur.
But even within a population youll have one that just never gets riled up and one that you know you just cant get too close to without it getting upset.
Fakat aynı tür içinde bile bazıları hiç korkup kızmıyor bazılarınınsa sinirlendirmeden yanına fazla yaklaşamayacağınızı anlıyorsunuz.
i really love the fact that they're getting closer and closer to earth, and i hope they find it, because that's, you know, the show's gotta...
Dünya'ya gittikçe yaklaştıkları gerçeğini seviyorum. Umarım onu bulurlar, çünkü dizi o noktaya kadar gelmeli.
Meanwhile, I'll be here, you know, getting ready to save my life.
Bu arada ben hayatımı kurtarmakla meşgul olacağım.
Now, all you need to do is let us know if you recognize anybody getting off on her floor.
Tüm yapmanız gereken, o katta inen tanıdık biri olup olmadığını bize söylemek.
I see you're getting to know my brother.
Bakıyorum da kardeşimi tanımaya başlıyorsun.
Okay, listen, I know you're getting to that age where you'd rather be with your friends than your old man, and that's okay.
Peki, dinle, Ben... artık arkadaşlarınla olmayı babanla olmaya tercih ettiğin yaşlara geldiğini biliyorum. ve bu normal.
You know what? Speaking of which, I'd like to come by, visit with you and talk about getting involved.
Biliyor musunuz, aslında söz açılmışken, size uğrayıp ziyaret etmek, bir araya gelmek isterim.
I mean just to let you know that the important thing is getting everyone ready for the Arnett Mead game.
Demek istiyorum ki, önemli olan şeyin herkesi Arnett Mead maçı için hazırlamak olduğunu bilmelisiniz.
You know, a lot of kids are getting tattoos and it doesn't have to mean anything.
Biliyorsun, birçok çocuk dövme yaptırıyor ve bir anlamı olması gerekmiyor.
I need to know what your life was before you bought up property here and women started getting killed.
Burada bir mekan satın almadan önceki hayatını bilmeliyim. Ve de kadınlar öldürülmeye başlamadan önceki.
You're getting the drums reflecting off of the walls, you know.. this wonderful ambience to the drums.
Davullar, duvarlardan yansıyordu ve muhteşem bir ambiyans oluşmuştu.
So I know you want to find them and everything, But this is getting a little shady.
Peki, onları bulmak istediğini biliyorum ama bu biraz şüpheli olmaya başladı.
You know, getting to know each other.
Bilirsin, birbirimizi tanımak falan.
You know, it would be nuts to go back to Scranton Without getting to fully experience it.
Kendini tam anlamıyla geliştirmeden Scranton'a geri dönmek, delilik olmalı.
You know, you do have a spooky knack for getting people to open up to you. Yeah.
İnsanların sana açılmasını sağlamakta ürkütücü bir becerin var.
I know you're gonna say I was getting ahead of myself, Reaching out to the brother
Biliyorum, kendimi aştığımı söyleyeceksin,
Yeah, I guess, but-but we are still, you know, getting to know each other.
Evet sanırım. Ama hâlâ birbirimizi tanıma aşamasındayız.
You know, when you go out of town but instead of getting a hotel room, you go straight to a bar with the sole intention of hooking up with a girl so you have a place to stay.
Hani şehir dışına çıkarsınız da, otel odasında kalmak yerine kalacak bir yerin de olsun diye bir kızla sevişmek gibi tek bir gayeyle doğruca bir bara girersin ya.
You know, you're getting harder and harder to believe.
Sana inanmak gitgide zorlaşıyor.
And when you're done writing, you can start getting to know the P904!
VE onu yazmayı bitirdiğinde P904 kuralını öğrenmeye başla!
And I know that unless you help me, I'm going to have trouble getting him back safely.
Bana yardım etmezsen, onu sağ salim bulmakta zorlanacağım.
Getting to know each other. Now we have you for the whole weekend, right?
Tüm hafta sonu bizimlesiniz, değil mi?
Yeah, and I know that, Karen, And the next time that I need kiki to spend the day getting maages and going shoe shopping I will call you, okay?
Evet, biliyorum, Karen bir dahaki sefere Kiki'nin masaj yaptırması veya alışverişe çıkması gerektiğinde seni arayacağım, tamam mı?
So while you're in france, maybe you can spend some time getting to know D.J.
Fransa'dayken belki DJ'le biraz vakit geçirip onu tanıyabilirsin.
And we wanted you to be the first to know... we're getting married.
Ve bunu duyan ilk senin duymanı istedik evleniyoruz.
We're still getting to know each other... you know?
- Hala bir birimizi tanımaya çalışıyoruz. Genelde diğer yolu pek denemem.
So, are you and lois getting to know each other?
Sen ve Lois birbirinizi mi tanıyorsunuz?
She is like :'So just that you know, once you step foot in this house, you're getting... hand-cuffed and you'll be taken to DT, which is like a detention center for kids, kind of like jail for kids.'
Bir daha bu evin kapısından içeri adımını atarsan kelepçelenir ve DT'yi boylarsın dedi. Bu çocuklar için ıslah evidir, bir tür hapishanedir.
You know, It's getting harder for me to see you every day in school.
Bildiğin gibi, seni her gün okulda görmek git gide zorlaşmaya başlıyor.
Now I know you don't know the man code, so I want you to swear on Tom getting gangrene on his cock that you will say nothing.
Erkek sözünün anlamını bilmediğini biliyorum, o yüzden de bir şey söylersen, Tom'un aletinin kangren olması adına yemin etmelisin.
But I don't know if getting paid six-figure sums to hang out with rock stars all day really constitutes work, but, you know...
Ama bilmiyorum tabii, altı rakamlı dolgun bir ödeme çekini gün boyu rock yıldızları ile takılarak elde edebilir misin? ... ama bilirsin...