English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ G ] / Getting old

Getting old translate Turkish

2,174 parallel translation
I don't know if it's me getting old, but the bourgeoisie is expanding.
Yaşlanıyor muyum nedir? Her geçen gün bu Kapitalistler artıyor.
You're getting old, aren't you worried?
Yaşlanıyorsun, bu seni endişelendirmiyor mu?
You're getting old, Raquel!
Yaşlanıyorsun Raquel!
I'm getting old, that's all.
Yaşlanıyorum, hepsi bu.
If you're getting old, what's left for me?
Sen yaşlanıyorsan bana ne demeli?
Harry's getting old.
Harry yaşlanıyor yahu.
You're getting old, Kate.
Sen de yaşlanıyorsun, Kate.
This is getting old.
Kabak tadı vermeye başladın.
You're getting old, Boogie.
Yaşlanıyorsun, Boogie.
It's tough getting old.
Yaşlanmak kötü şey.
It's horrible getting old.
Yaşlanmak korkunç bir şey.
I'm doing this so no one will know I'm getting old.
Bunu yapıyorum böylece kimse yaşlandığımı bilmeyecek.
No, this is getting old.
Hayır, bu olay eskidi.
This is getting old. Right, Ezra?
Can sıkıcı, değil mi, Ezra?
I might be getting old.
Belki de yaşlanıyorum.
You know, once upon a time, getting old was a sign of wisdom, something to be revered.
Biz zamanlar yaşlanmak bilgeliğin işaretiydi saygı duyulması gereken bir şey.
But he's getting old, and he's in a hurry.
Ama o yaşlanıyor, ve onun acelesi var.
UUUH... You're kinda getting old, aren't ya?
Biraz yaşlanmışsın, değil mi?
Yes, David, that's already getting old.
Evet David, bu laf gittikçe bayatlıyor.
And, you know, it's getting old.
Bu numaralar bayatlamaya başladı artık.
I'm... getting old, that's it.
Ben yaşlanıyorum, hepsi bu.
I'm getting old.
Artık yaşlanıyorum.
You're getting old. Hmm?
Yaşlanıyorsun!
I'm getting old.
Ben yaşlanıyorum.
Rock'n'roll is getting old.
Rock'n'roll eskidi artık.
You know, it's getting old, Max, you putting yourself down all the time.
Eskidi bunlar Max. Sürekli kendini aşağılaman.
This is getting old, lucas.
Bu biraz eskidi, Lucas.
Third, I'm getting old.
Üçüncü, ben yaşlanıyorum.
- Are you getting old, Mum?
- Yaşlanıyor musun yoksa, anne?
Because you're getting too old for that sugary shit, that's why not.
Çünkü bu şekerli şey için fazla büyüdün, işte bu yüzden olmaz.
I'm getting way too old for this.
Bunu yapmak için gerçekten yaşlanıyorum.
You are getting weak old man.
Gücünü kaybediyorsun ihtiyar.
We're all getting a little old to be calling someone girlfriend.
Zaten birine kız arkadaşım diyemeyecek kadar yaşlandık.
I'm getting too old for this shit.
Bu iş beni yaşlandırıyor.
I think you're getting too old for this gig.
Sanırım bu işler için fazla yaşlandın.
The old man was getting on my nerves anyway.
Yaşlı adam zaten sinirlerime dokunuyordu.
You're getting closer, old son.
Yaklaşıyorsun, evlat.
I'm getting too old for this crap.
Bu şey için fazla yaşlıyım.
Oh, she, uh... she aggravated an old shoulder injury, but she's just happy she's not getting stitches.
Eski bir omuz sakatlığı nüksetti. Ama dikiş atılmadığına seviniyor.
This is where Neil Palmer's reject pile goes after getting the old heave-ho.
Neil Palmer'ın reddettikleri burada toplanıyor da.
One of the miracle seekers just died A 26-year old man, and the others are getting sicker
Mucize arayanlardan biri az önce öldü 26 yaşında bir adam ve diğerlerinin durumu da ağırlaşıyor.
Wow, I'm getting a really unpleasant picture of what you're like in the old sackarooni.
Sevişirken nasıl gözüktüğünle ilgili, gözümde oldukça tatsız bir imaj canlanıyor.
I'm just getting this old stuff ready to sell.
Sadece eski eşyaları satışa hazır hâle getiriyorum.
Hey, I talked to my uncle, and... apparently Rover McGillaray is getting his old job back.
Hey, amcamla konuştum, ve... ve bakılırsa, Rover McGillaray işini geri alacak.
Since she was 2 years old, she was always getting into things.
2 yaşından beri, her zaman bir şeylerle uğraşır.
I mean, you're in a wheelchair, and he's getting chemo, and how old are you, son?
Yani, siz tekerlekli sandalyedesiniz, o kemoterapi görüyor ve sen kaç yaşındasın?
As for the rich... same old, same old, they just keep getting richer.
Zenginlere gelince aynı tas aynı hamam. Zenginleşmeye devam ediyorlar.
I think that's where the cracks started to show... just getting used to each other so much, taking each other for granted like a pair of old sneakers...
Sanırım çatlaklar o zaman çıkmaya başladı... birbirinize çok fazla alışıyorsunuz, birbirinizi kabulleniyorsunuz bir çift eski spor ayakkabı gibi...
Look, I'm sure you're a very nice person, but a little old to be getting felt up in the foyer.
Bak, eminim çok iyi bir insansın... bunu antrede yapmak için biraz yaşIısın.
Getting in touch with your old familiars.
Eski yakın dostlarınla temasa geçmek...
All right, here it is again on the face of a 16-year-old girl about to shoot her home room teacher in nevada and again on the face of abasque separatist getting on a bus with 20 pounds of explosives strapped to his chest.
Pekâlâ, şimdi de Nevada'da öğretmenini vurmak üzere olan 16 yaşındaki kızın yüzünde de aynı ifade. Ve yine, göğsünde 9 kiloluk patlayıcıyla otobüse binen Basklı bir ayrımcının yüzünde de aynı ifade.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]