English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ G ] / Glassware

Glassware translate Turkish

54 parallel translation
- Just a little glassware.
Birkaç cam eşyaydı. - Ne?
- Just a little glassware.
- Neyin var senin?
- What'd you say? - It was nothing but just a little glassware.
- Birkaç cam eşyadan başka bir şey değil dedim.
Not to mention the glassware.
Cam eşyaları hesaba katmıyorum.
- Simpson's Glassware.
- Simpson Züccaciye.
Your clothes, your snuff, your ornaments Your glassware, your pussy cats...
Giysilerinizi, enfiyelerinizi cam eşyalarınızı, yavru kedilerinizi...
The hotel chain wants us to furnish glassware, and we're closing the deal this morning.
Oteller zinciri mobilya döşememizi istiyor ve bu sabah anlaşmayı bağlıyoruz.
Can repair glassware parties.
Kırık parçaları tamir edebilirim.
Dad, don't bite the glassware.
Baba, camdan yapılma şeyler ısırılmaz.
A cheap clock, some ugly glassware.
Ucuz bir saat, çirkin bir gözlük.
Here's the jewellery, glassware and stuff...
İşte mücevher, zücaciye falan buradadır...
When he's taking her to these contests and not working in any job, I have to work days at a glassware plant and nights at a Wal-Mart.
O Theresa'yı, tüm o yarışmalara götürürken adam gibi bir işte çalışmadığı için ben gündüzleri, cam eşya fabrikasında geceleri de Walmart'ta çalışmak zorundaydım.
The glassware should be trimmed With gold.
Cam takımların kenarı altın olmalı.
Checking glassware for spots?
Senden iyi şef garson olurdu. Kadehteki lekelere mi bakıyorsun?
- What's her last name, Glassware?
Soyadı ne? Glassware mi?
East Village, 1985, rickety tables, chipped glassware... Lorelai.
East Village, 1985, köhne masalar, çatlak bardaklar.
Found a lot of glassware in there.
Bir sürü cam eşya bulduk.
OLD FRIENDS GETTING TOGETHER AFTER TEN YEARS- - BROKEN GLASSWARE IS TO BE EXPECTED.
On yıl sonra eski arkadaşlar bir araya geliyorsa kırılmış camlar kaçınılmazdır.
I used to have, like, twice as much glassware until my dumb-ass ex-partner drove us into a ditch and wrecked most of it.
İki kat daha fazla cam malzemem vardı. Benim salak eski ortak bizi bir hendeğe sürüp çoğunu kırana kadar.
- Glassware looking a little sparse.
- Cam malzemeler de biraz az.
You'd think with all the money we spend they could afford some proper glassware.
Evet farkındayım bir de harcadığımız onca parayla birkaç bardak falan alırlar falan sanıyorsun.
Now, we're going to need all new glassware heating mantles, about a hundred pounds of ice.
Yeni cam gereçler, ısıtma cihazları elli kilo kadar buza ihtiyacımız olacak.
Who put the can goods where the glassware belongs?
Kim bardakların yerini değiştirdi?
This is mainly glassware and china.
Bardaklar, Çin malı ürünler...
I reckon it's glassware.
Bence cam bardak.
Trying to use adult glassware was clearly a mistake.
Cam bardak kullanmak hataymış.
Well, I have plenty of glassware at my place, so we'll just donate this stuff to goodwill.
Evimde bir sürü tabak çanak var bunları hayır işi için bağışlamalıyız.
They make beautiful dishes, glassware, napalm.
Harika tabaklar, cam eşyalar ve napalm bombası yapıyorlar.
This is now the only lab with glassware washed by a man with two doctorates and a restraining order signed by Carl Sagan.
Burası da, iki tane doktorası ve Carl Sagan tarafından imzalanmış bir yasaklama emri olan birinin çanak çömlek yıkadığı ilk laboratuvar olmuştur.
So, clean all the broken glass and the sticky apple juice, then I need all new glassware, some real liquor...
Bütün kırık camları temizle, ve yapışkan elma suyunu.. .. sonra da yeni bir bardakta, gerçek bir içkiye ihtiyacım var.
They've been using glassware by the pool, putting feet on the furniture, and begging girls to kiss each other.
Havuzun içinde takılarla dolaşıyorlardı, mobilyaların üstüne çıktılar, kızlar birbirini öpsün diye bağrıştılar.
Glassware, pots, pans, appliances.
Zücaciye, kaplar, tavalar, alet edevat.
I mean, when was the last time you bought some new glassware?
Mesela en son ne zaman zücaciye satın aldın?
When you have sold all of the birds you can take on glassware, then menswear, then underwear and over-wear and in-wear and out-wear.
Kuşların hepsini sattıktan sonra züccaciye bölümüne geçersin sonra erkek giyim, iç giyim, dış giyim, üst giyim, alt giyim...
Check it out, I got glassware, mantles, generator, exhaust system.
Şunlara bak, cam eşyalar, örtüler, jeneratör, egsoz sistemleri var.
I've been to frame glassware I painted the portrait.
Resmettigim portre icin camdan cerceve getirdiler.
Or that you want to open up a glassware boutique in Connecticut?
Veya Connecticut'ta gözlükçü açmak istediğini.
Mr Edwards in Glassware is for ever declaring,
Zücaciyedeki Bay Edwards her zaman...
Because Dalia graciously volunteered to donate all of the china, silver, glassware, and spirits.
Çünkü Dalia zarif bir şekilde porselen, gümüş, cam eşya ve alkolsüz içkinin tamamına kendi isteğiyle bağışta bulundu.
You know your glassware.
Bardak işinden anlıyorsunuz.
Defective glassware.
Çatlak bardaklar.
Four of yours, two waiters, saleswoman from the glassware shop, and five passersby.
4 kisi senin çalisanin, 2 garson, 1 zücaciye dükkanindan satici kadin 5 de yoldan geçen yaya.
Mass inoculations ‭ without glassware, needles, all the infrastructure that we no longer have.
Kitleleri şırınga kullanmadan aşılayabilecektik. Artık elimizde olmayan imkânları yani.
Ahh. Broken glassware, The overwhelming scent of fresh blood.
Kırılan cam eşyalar, taze kanın karşı konulmaz kokusu.
Glassware goes missing all the time.
Cam eşyalar her zaman kaybolur.
Food, glassware...
Yemek, züccaciye...
When I said ownership came with responsibilities, I wasn't talking about polishing the board room's glassware.
Paysahipliğinin yükümlülükleri olduğunu söylediğimde toplantı salonunun camlarını parlatmaktan bahsetmiyordum.
Jian-Yang, Jesus Christ, don't sneak up on people like that, you devious little bastard, especially if they're cleaning glassware.
Jian-Yang, insanlara böyle yaklaşmasana lan sinsi pezevenk. - Özellikle de cam temizliyorlarsa.
Oh, I'm awful fond of this glassware (! )
Bardakların şıngırtısı daha iyidir.
Her drunken, naked tirade through glassware at Harrods.
Harrods'ın züccaciyesinde çıplak ve sarhoş nutuk atmış.
( Glassware jangles ) ( pilot barks )
Kör olduğum için onlara ihtiyaç duymadığımı mı sanıyorsunuz?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]