English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ G ] / Great man

Great man translate Turkish

3,661 parallel translation
Master Recap is a great man.
Recep usta çok iyi adam.
Gosh, you are... you are a great man.
Wayne. Tanrım! Sen sen harika bir adamsın.
Didn't I always tell you. Sinan would be a great man?
Ben demiştim hep zaten Sinan büyük adam olacak, el üstünde tutacaklar diye.
The great man himself, Stefano Cioffi.
Stefano Cioffi, büyük adam.
- Our Julius Caesar was a great man!
- Bizim Julius Sezar'ımız harika bir adamdı.
Kevin was a great man.
Kevin harika bir insandı.
Behind every great man is his father.
Her başarılı erkeğin arkasında babası vardır.
Chancellor Drew was a great man.
Şansöyle Drew harika bir adamdı.
I thought he was a great man.
Harika bir adam olduğunu sanmıştım.
This week the world lost a great man, and I lost a mentor.
Bu hafta, dünya harika bir adamı kaybetti. Bense akıl hocamı.
All the great and the good turning up like this to pay their respects to the great man.
Bütün bu büyük ve başarılı adamlar ona olan saygılarını göstermek için çıkıp gelmişler.
Great man, great warrior until the end.
Son ana kadar, büyük bir adam, cesur bir savaşçıydı.
My dad's a great man.
Babam harika bir adamdır.
That is the mark of a great man- -
Bu büyük adamların bir imzasıdır- -
Marc was a great man.
Marc harika bir adamdı.
A great man won't torture a lady
Senin gibi büyük biri bir kadına işkence edemez.
I have never been a great man and for all you have done to my childhood
Asla büyük biri olmadım. ve.. çocukluğumu mahvettiniz.
The man that kills Sedullus is great warrior.
Sedullus'u öldüren adam büyük bir savaşçıdır.
We return to the great unknown a man with a belly full of the fruit of temptation.
Yasak meyveden tatmış bir adamı gizemli bilinmezliğe doğru yolluyoruz.
All right, cool man, it was really great seeing you.
Dur! - Buz gibi burası. - Selam.
I'm going to get back to my brother. - All right, man. - Great seeing you guys.
Gerçekten üzgünüm.
I thought you said coming to a football game would be great for man-watching.
Futbol maçlarının erkek kesmek için... çok iyi bir yer olduğunu söylemiştin.
[Sighs] Big man, looks great.
Koca adam, süper gözüküyor.
he was such a strong man from a great state.
O gerçekten çok güçlü bir adamdı ve harika bir eyaletten gelmişti.
[Man] Plus it looks great.
Artı, harika görünüyor.
Great, man.
Harika, dostum.
Hey, Grant, great party, man.
Grant, harika bir parti. İş dünyasında 25. yılın.
Marco's a decent man, and a great materials controller.
Marco düzgün bir adam ve harika bir malzeme kontrolcüsü.
Oh, man, that was real... just great!
Oh, dostum, bu gerçekten...
They have the gears we need. - Great. - They're gonna send'em out.
İstediğimiz şanzıman onlarda var.
Then a man of great wisdom says...
Derin bilge biri diyor ki...
You're great, man. - Oh!
Süper adamsın.
That's great, man!
Bu harika, dostum!
Man, I think it would be great.
Bence harika olurdu.
William Bell is a great man.
William Bell harika bir adamdır.
- Great. Congratulations, man.
Tebrikler dostum.
The great pity with London is that... with all its... exotic flavours, er... a man such as Mr Madden can so easily be lead astray.
Londra'nın en acınası yönü de tüm o ilgi çekici özelliklerine rağmen Bay Madden gibi bir adamı kolayca yoldan çıkarabilmesi.
Oh, gosh, that's great, man.
Oh, vay, bu harika, adamım.
Dad wasn't a man of great thoughts. But he had this one dream.
Babamın öyle çok harika düşünceleri yoktu, sadece tek bir şeyi düşlerdi.
Man! Great!
Erkek!
Calling a great man to action.
Büyük bir adamı göreve çağırıyor.
The man thrives on stories, and I've just given him a great twist.
Adam zaten hikâye peşindeyken, hikâyenin âlâsını sunmuş oldum.
Is a man of great ability, with wisdom and courage, Abe.
O çok yetenekli, bilgili ve cesur bir adam, Abe.
No, he was a great diver, man.
Ne? Hayır, o harika bir dalgıçtı, dostum.
It's great, man.
Harika gidiyor dostum.
Yeah, that was a great pit, man.
Evet, orası çok iyi bir konser alanıydı, dostum.
Hey, so I just happened to be in the neighborhood and I thought, "Man, Quinn is in such great shape, she must love fruit."
Selam. Buradan geçiverirken "Quinn'in fiziği de amma iyiydi. Meyve seviyor olmalı." diye düşündüm.
So great to be here, man.
Burada olmak mükemmel adamım.
You look great, man.
İyi görünüyorsun adamım.
That sounds great, man.
İyiymiş, adamım.
Despite all the great guys out there, I picked the man sitting next to me now.
Dışarıda o kadar harika adam varken ben kalkıp yanımdaki adamı seçtim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]