He loves me translate Turkish
1,373 parallel translation
He loves me, Mother.
beni seviyor anne.
I think he loves me, Father, even if he hasn't said so yet.
Sanırım beni seviyor, baba. Şimdiye kadar söylememiş olsa da.
He says he loves me.
Beni sevdiğini söylüyor.
But he loves me.
Ama beni seviyor.
He loves me a lot.
O beni çok seviyor.
But today he will have to give the test of how much he loves me.
Ama bugün, o bana olan aşkının sınavını vermek zorunda kalacak.
He loves me.
Beni seviyor.
No, no, see, he loves me.
Hayır, hayır, bakın, o beni seviyor.
He told me he loves me.
Beni sevdiğini söyledi.
He loves me, not you.
Seni değil beni seviyor.
Because he loves me as much as I love him.
Çünkü beni, benim onu sevdiğim kadar çok seviyor.
I had breakfast with my dad who told me how great I am, how much he loves me, and then he threatened to disown me.
Babamla kahvaltı ettim ve ne kadar harika olduğumdan bahsetti bana ne kadar sevdiğinden, sonra da beni evlatlıktan reddetmekle tehdit etti.
He loves me.
O beni seviyor.
He loves me more than Preston ever did.
Beni, Preston'un sevdiğinden daha çok seviyor.
I love Xenan, and he loves me.
Xenan'ı seviyorum, ve o da beni seviyor.
If he loves me, he'll never say that.
Eğer beni gerçekten seviyorsa, bunu asla istemez. - Merhaba efendim.
He loves me.
Beni sever.
Which means he loves me.
Bu da beni sevdiğini gösterir.
Because he loves me.
Çünkü beni seviyor.
And he loves me because I'm me.
Ve o beni, ben olduğum için seviyor.
Yeah, he loves me.
Beni seviyor.
And, well, he loves me.
Ve, şey, o da beni seviyor.
" And if He loves me as she tells me...
" Onun söylediği gibi beni seviyorsa...
He loves me.
O beni Seviyor.
You want me to prove he loves me?
Beni sevdiğini kanıtlamamı istermisin?
I know you miss your dad. And he loves me very much. You both do, and it has nothing to do with me.
Babanı çok özlediğini biliyorum... ve beni çok seviyor ikiniz de beni seviyorsunuz, ama tekrar birleşmeniz bana bağlı değil.
It's crazy how much he loves me!
Beni deliler gibi seviyor!
I don't know whether he loves me.
Beni seviyor mu, bilmiyorum.
And he is... everything to me he loves me so much...
Benden büyük bir kardeşim var. Ve o... benim her şeyim beni çok seviyor.
He loves me.
Bana aşık!
And he has the sweetest smile and the nicest body, and he loves me.
Çok tatlı bir gülümsemesi ve güzel bir vücudu var ve beni seviyor.
He doesn't have to tell me he loves me.
Söylemesine gerek yok o beni seviyor.
And he loves me so much.
Ve beni de çok seviyor.
ALL THIS TIME, I'VE BEEN FOOLING MYSELF. THINKING HE LOVES ME.
Bunca zaman beni sevdiğini düşünerek kendimi kandırmışım.
Mm... tuesday, but he loves me.
Zaman akıp gidiyor.
- He loves me.
- Beni seviyor.
He still loves me.
Beni hala seviyor.
I realized that he loves you more than me.
Benden daha fazla sizi sevdiğine inandım.
Nobody. I knew he wouldn't try to hurt me because I heard he loves blondes.
Hiç kimse. Beni incitmeye kalkışmayacağını biliyordum çünkü... sarışınlardan hoşlandığını duymuştum.
He loves to embarrass me.
Buna bayılırım.
He loves to embarrass me.
Hoşuma gidiyor. Hayatım, beni utandırıyorsun.
Call me an oink, but I think he still loves her.
Bir domuz olduğumu düşünebilirsin ama bence hâlâ onu seviyor.
It's OK for him to say that, cos l know that he really loves me only.
Söylemesinde sakınca yok çünkü sadece beni sevdiğini biliyorum.
- He loves you. - He does love me.
- O seni seviyor.
Just his way of saying that he still loves me.
Sadece hala bana olan sevgisini gösteriyor.
He told me he loves you.
Seni sevdiğini söyledi bana.
I know you know your dad loves you and your brothers much, much more than he'll ever care for me.
Babanın seni ve kardeşlerini benden daha çok umursadığını biliyorum.
The woman he loves is me.
Onun sevdiği kadın benim.
He's staying in the hospital next door and just loves coming to play with Grandma and me.
Büyükannemin yan odasında kalıyor ve gelip büyükannem ve benimle oynamak hoşuna gidiyor.
Your father no longer loves me He only loved me When we met each other
Baban beni artık sevmiyor şimdi onun tek sevdiği sensin biz tanıştığımızda
You can cuff me, shackle me, gag me if you have to, just let me see Alex, make eye contact so that he knows that his granddad loves him.
Kelepçeleyin, zincir vurun, gerekirse ağzımı bağlayın ama Alex'i göreyim, gözüne bakayım böylece büyükbabasının onu sevdiğini bilebilsin.
he loves me not 34
he loves you 282
he loves it 102
he loves you very much 18
he loves her 68
he loves you so much 17
he loves them 16
loves me 23
mexico 335
metro 61
he loves you 282
he loves it 102
he loves you very much 18
he loves her 68
he loves you so much 17
he loves them 16
loves me 23
mexico 335
metro 61