English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / Hearted man

Hearted man translate Turkish

60 parallel translation
It wasn't universal, it was adressed to every chicken-hearted man.
Bu evrensel değil, tavuk yürekli bir adamı ele aldı.
You're a lovely, generous, good-hearted man, really a woman's ideal.
Hoş, cömert, temiz kalpli birisin. Kadınların hayalini kurduğu biri, ama dün gece şarkı söylememeliydin.
He was the biggest-hearted man that ever trod this earth.
Dünyanın gelmiş geçmiş en cömert insanıydı.
The Shogun is a cold-hearted man
Shogun acımasız bir adam.
What a big-hearted man!
Ne cömert bir adam!
No, that's the kindest and good hearted man I have ever met.
O gördüğüm en nazik ve en iyi kalpli erkek olmalı.
He's the kindest-hearted man in the world.
Earl dünyanın en iyi kalpli adamıdır.
To show you that I'm not a hard-hearted man. That it's not all dollars and cents.
Katı yürekli ve para delisi biri olmadığımı göstermek için.
Utterly baffled and beaten what was the lonely and broken-hearted man to do?
Son derece şaşkın ve yenik durumdaki... bu yalnız ve kalbi kırık adam ne yapsaydı?
He's certainly a kind-hearted man.
Kesinlike iyi kalpli bir adam.
Your husband was a great-hearted man.
Kocan cana yakın bir adamdı.
- Father was a very great, very wild-hearted man.
Babam çok büyük ama biraz vahşi bir adamdı.
Marty is extremely generous, big-hearted man.
Marty oldukça cömert, iyi kalpli bir adam.
I knew that warm voice belonged to a warm-hearted man.
O hoş sesin cana yakın birinden geldiğini biliyordum.
What's wrong with you, stone-hearted man?
Neyin doğru olduğunu sadece sen mi biliyorsun? Taş kalpli!
My father was a warlord, a cruel-hearted man.
Babam zalim bir savaş lorduydu.
I'm guilty of not being a smart man, not being a good-hearted man,
Akıllı bir adam, iyi kalpli bir adam olmadığım için suçluyum sanırım.
maybe... "When she was leaving as a bride, everyone sang..." "The large-hearted man will take the bride away"
belki de gelinliğiyle gidiyordu herkes şarkı söylüyordu büyük kalpli adam gelinini uzaklara götürüyor
People see me as a hard-hearted man.
İnsanlar beni taş kalpli bir adam olarak görüyor.
He's a soft-hearted man.
- Çok yumuşak başlı birisidir.
But I tell you, I am a chicken-hearted man.
Söyleyeyim, ben ödlek adamın tekiyim.
An open-hearted man.
Açık kalpli bir adam.
Listen I know you're a kind-hearted man.
Dinleyin iyi kalpli bir adam olduğunuzu biliyorum.
He's a smart, successful, beautiful, good-hearted man.
Zeki, başarılı, hoş ve iyi kalpli bir adam.
The most kind-hearted man in the world has turned his back on Jesus.
Dünyanın en iyi kalpli adamı, İsa'ya sırtını döndü.
.. like Samir or a kind-hearted man like you.
Samir gibi yürekli bir adam, tıpkı senin gibi.
Then, you really are a very kind-hearted man.
O zaman, sen gerçekten de yürekli bir adamsın.
He is the most cruel, dead-hearted man in this entire world.
O dünyadaki en zalim, en kötü kalpli adam.
You're a good-hearted man.
İyi kalpli bir insansın.
You know my little savage, I am not a cold-hearted man.
dinle beni küçük insan, ben yumuşak kalpli biri değilim.
To close a perfect square, you've got the big-hearted man with the cello.
Muhteşem dörtlüyü tamamlamak için koca yürekli çellocu adam vardı elinde.
You're truly a warm-hearted man!
Sen gerçekten yufka yürekli bir adamsın!
You're such a kind-hearted man, Hercules.
İyi yürekli bir adamsın Herkül.
He's as gentle and warm-hearted as any man who's ever sailed for the king.
hepsi bu kadar değil.bir adam olarak öyle nazik ve sıcak kalplidir... kral için neler yaptı.
I was once a lost and evil man, blind-hearted and sinful.
Bir zamanlar şuursuz ve uğursuz biriydim, kötü kalpli ve günahkar.
The man's too good-hearted. I've always said so.
Bu adam oldukça yufka yürekli.
I was broken-hearted to see you waste your time with a married man.
Evli erkeklerle zaman harcadığını görmek beni kederlendiriyordu.
You're a lucky man to have such a good-hearted wife.
Bu kadar iyi kalpli biriyle evli olduğunuz için şanslısınız.
Though Darcy may be no more of a black-hearted villain than your average rich man, used to his own way.
Belki Darcy zenginlerin çoğu gibi taş kalpli bir zalimdir.
I mean, just because your old man was a cold-hearted prick doesn't mean that you and I gotta be that way.
Senin buzdan kalbi olan yaşlı bir adam... olman, benim de senin gibi olmamı gerektirmiyor baba.
- No beggar, a large-hearted man "
- Dilenci değil, kocaman yüreği olan bir adam.
Hoss'memoirs reveal him to be a hard-hearted, petty-minded man, always wanting to shift responsibility for his mistakes onto others.
Hoess anılarında, ondan katı yürekli, dar kafalı ve hatalarının sorumluluğunu hep başkalarının üzerine yıkmaya çalışan biri olarak bahseder.
Without You, there isn't a moment Without You, there is no tomorrow If it wasn't for You, man would be stone-hearted
Sensiz bir an olmaz... sensiz yarin olmaz... bu kalpte olmaz... hiçbir heyecan..
I know you were just trying to be nice, because you're a good-hearted, wonderful, thoughtful man.
İyi bir şeyler yapmaya çalışırken orada kaldığını biliyorum. Çünkü sen altın kalpli, harika ve düşünceli bir adamsın.
He was a good-hearted family man,
O iyi kalpli aile sahibi bir insandı.
Maybe this man is too soft-hearted to lead D'Hara- -
Belki de bu adam D'Hara'ya hükmedemeyecek kadar yufka yüreklidir...
A man falls in love with a hard-hearted, young woman.
Bir adam, taşyürekli bir genç kadına aşık olur.
You're a handsome, kind-hearted, young man, and any girl would be lucky to have you in her life.
Sen yakışıklı ve iyi kalpli bir delikanlısın ve her kız hayatında senin gibi biri olduğu için kendini şanslı saymalı.
But let no man call me cold-hearted.
Ama kimse bana zalim dedirtmesin.
We want to see a pure-hearted, good-natured man of tai chi - become a killer.
Temiz kalpli, iyi mizaçlı Tai Chi yapan bir adamın katile dönüşmesini görmek istiyoruz.
We can't be faint-hearted now, man.
Artık çekingen olamayız, dostum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]