Here and now translate Turkish
8,927 parallel translation
So is the promise which I give you right here and now.
Sana bunun sözünü hemen burada veriyorum.
But here and now, it's the height of the Cold War.
Ama burada şu anda, Soğuk Savaş zirvesinde.
I should have you arrested right here and now.
Seni şu an ve burada tutuklatmalıyım.
- No, time and place. Here and now.
Hayır, sadece yer ve zaman olarak burayı söyledi.
All that you need to do right now starts here and now.
Yapmanız gerekenler burada, şimdi başlıyor.
Perhaps it will help us defeat the witches here and now in Salem.
Belki'de salem'deki cadıların hepsini yok etmemize yardımcı olur.
We need it in the here and now.
Ona şimdi ve burada ihtiyacımız var.
Can you tell us here and now whether the Pentagon's gonna provide proof of her death now that this infamous photo of her is taken after she is reportedly killed, is spreading like wildfire?
Şimdi, burada, Pentagon ölümüne kanıt bulacak da olsa adı çıkmış fotoğrafının öldürüldüğü söylendikten sonra, kontrolsüz yangın gibi yayıldığını söyleyebilir misiniz?
You want her out here hours from now and miles from help?
Buradan saatlerce uzakta, yardımdan yoksun olmasını mı istiyorsun?
You've sat here and told me you had no relationship with Reddington before he turned himself in, and now you're telling me he was close enough to your father to be with him when he died?
Buraya oturup, teslim olmadan önce Reddington ile hiçbir ilişkin olmadığını söyledin, ama şimdi bana baban öldüğünde yanında olacak kadar babana yakın olduğunu mu söylüyorsun?
Oh, I just thought that it's kind of quiet down here, and now Dr. Herman's surgery is happening.
Şu anda ortalık çok sakin. Dr. Herman'ın ameliyatı başladı.
He would hop on a plane, and seven or eight hours from now, if she hadn't already herniated, Derek would come in here and he would take this surgery, your surgery, away from you.
Uçağa atlayacak ve yedi-sekiz saat sonra hastaneye varacak. O zamana kadar beyinde fıtıklaşma olmazsa Derek ameliyathaneye girecek ameliyatı devralacak. Senin ameliyatını senden alacak.
And now I'm here for you.
Ve şimdi senin için buraya geldim.
Now we just have to hang back here and let them get to those dresses first.
Şimdilik tek yapmamız gereken burada takılmak ve onların elbiseleri almalarına izin vermek.
So from now on, I'm just gonna lie here and never care again.
Şu andan itibaren burada yatacağım ve hiçbir şeyle ilgilenmeyeceğim.
We can turn around and walk out of here right now.
Şu an arkamızı dönüp buradan hemen çekip gidebiliriz.
Cantor Howell was inspired by that resolve to create this painting and now we stand here, looking at his work and feel a sense of...
Cantor Howell resmi yaparken bu duygudan esinlendi. Şimdi karşısında durmuş ona bakarken hissettiğim tek şey- - - Gurur.
I just got your e-mail saying you were interested in The Chesapeake, and now, here it is.
"The Chesapeake" ile ilgilendiğini yazdığın mailini yendi aldım. Bir de bakıyorum tablo karşımda.
Right now, I'm out here in the thing and I have it on o-o-over my l-l-long johns.
Şimdi üzerimde o var. içimde de uzun paçalı donum.
Look, I can't get you out of here right now, but I'll come back, and I'll tell the others.
Bak, şu anda seni buradan çıkartamam ama diğerlerine söyleyip, geri geleceğim.
Now new and alarming questions are being raised about what happened to a young wife and medical student here in New York some 20 years ago.
Şimdi ise, genç bir eş ve New York'ta... bir tıp öğrencisi olan kadının başına 20 yıl önce... neler geldiği hakkında endişe verici sorular yükselmeye başladı.
He was just a brave man, and that's what he brought me up to be, and if he'd have been looking down on me now, if I was sat here, laying down there crying, he'd look at me and he'd go,
O cesur bir adamdı işte ve beni de böyle yetiştirdi. Şu an yukarıdan bana bakıp burada oturduğumu ve ağladığımı görseydi, suratıma bakar ve " Shaun, lanet olsun.
We all know I deserve to be in here, but I think I'm a better man for being in here this time, and, whether I get out in four days or four months or four years from now,
Burada olmayı hak ettiğimi hepimiz biliyoruz ama sanırım bu sefer burada olmak beni daha iyi bir adam yaptı. Şu andan itibaren dört gün ya da dört hafta ya da dört yıl dışarı çıksam yaptığım şeyleri telafi etmeye çalışırım.
And now we're here.
Artık buradayız.
Want me to prove it to you right here and right now?
Hemen burada ispatlamamı ister misin?
And if Liam wants to be with her, he needs to get here now.
Liam onun yanında olmak istiyorsa hemen buraya gelmeli.
And I'm here now.
Ve ben şu anda buradayım.
Now I'm here with us and Eva and Mom and the press.
Şu anda buradayız, Eva, annem ve basınla birlikte.
You invite me to your talk, but you don't want to meet, and now you come here.
Konuşmak için beni çağırıyorsun, sonra görüşmek istemiyorsun, şimdi de buraya geliyorsun.
Now, you know, withdrawal from painkillers can be challenging, but we're here to support you and make it as easy as possible.
Biliyorsun ki ağrı kesici bağımlılığından kurtulmak biraz zorludur ama biz sana destek olmak ve bunu mümkün olduğunca kolay atlatman için yanındayız.
Now, come on in here and identify some of this Polish food so I can know what I'm not eating tonight.
Şimdi buraya gel ve şu Polonya yemeklerini teşhis et ki bu gece onlardan yemeyeyim.
Now this here fits a pattern of burglars breaking into homes all up and down the coast.
Bu durum, bütün sahil şeridi boyunca evlere girip çıkan hırsız işi gibi duruyor.
Now I want you to stay here and be quiet until I come back, do you understand?
Ben gelene kadar burada sessizce kalmanızı istiyorum, anladınız mı?
They have to know the operative in charge of Black Dagger's here, and they need to know now.
Kara Hançer'in sorumlusunun burada olduğunu bilmeleri gerek ve hemen bilmeleri gerek.
And now you show up here, and you do this shit?
Sonra buraya gelip ortalığı karıştırdın?
Now, I wasn't here... and you didn't hear nothin from me, okay?
Ben buraya hiç gelmedim, sen de benden hiçbir şey duymadın tamam mı?
Now, we can do this right here in front of your new paramour's employer, or we could go someplace private and have a frank conversation.
İstersen yeni gözdenin işvereni önünde başlayalım veya tenha bir yerde hesaplaşalım.
And I didn't want to have to throw my weight around here, but I'm now a premium member of the chamomile club, so I would think that would get me immediate seating.
Bunun ayrıcalığını kullanmak istemiyordum ama papatya kulübüne üyeyim bu yüzden bana yer bulacağınızı düşünüyorum.
In the cocoons, we were back with our families and now we are stuck here, again, because of you, because of Melanie.
Kozalarda tekrar ailemizle birlikteydik. Şimdiyse senin yüzünden tekrar burada tıkılı kaldık. - Melanie yüzünden.
So you can either paddle the hell out of here right now or you can shut up and help me get that camera back.
Ya derhâl küreğini çekip buradan defolursun ya da sesini kesip o kamerayı geri almama yardım edersin.
I never thought we'd meet in person, and now you're here.
Yüzyüze tanışacağımızı hiç düşünmemiştim ve şimdi buradasın.
You know, Lois always dreamed about coming here, and now I know why.
Lois her zaman buraya gelmenin hayalini kurardı. Şimdi sebebini anlıyorum.
But they did come up here every now and then.
Ama buraya arada bir gelmişler.
And I truly wish there were time here for a more appropriate and meaningful reunion, but right now, I have to try to explain as best I can why we need your algorithm.
Keşke daha uygun ve anlamlı bir yeniden bir araya gelme için zamanımız olsaydı ama elimden geldiğince neden algoritmana ihtiyacımız olduğunu anlatacağım.
It's just I've been a volunteer here for three years now and I always say the same thing to all the new recruits.
Üç yıldır burada gönüllü olarak çalışıyorum ve yeni gelenlere hep aynını söylerim. Bulaşma.
No. Shh. Now, this is awkward... you being here with your ex... and your next.
Hayır Şimdi bu çok garip burada eski sevgilinle ve yenisiyle birlikte oldun.
Well, they're all dead now, and here I am.
Evet, hepsi ölü artık, bense yaşıyorum.
So now he's a holy man and he gets to walk around here
şimdi kutsal bir adam olarak etrafta dolaşıyor,
Kevin, a few hours ago, you were yelling at me to go home and now we're here.
Kevin, a few hours ago, you were yelling at me to go home and now we're here.
And right now, there's nothing he wants more than to be back up here with us.
Şu anda da, bize destek olmaktan başka istediği başka bir şey yok.
A few days ago, I offered to crown you king and now here you sit.
Birkaç gün önce, seni kral yapma fırsatı sundum sana şimdi oturduğun yere bak.
here and there 132
here and here 148
and now 4728
and now you know 21
and now it's your turn 20
and now look at you 30
and now i know 37
and now it's over 33
and now we're here 21
and now he's dead 107
here and here 148
and now 4728
and now you know 21
and now it's your turn 20
and now look at you 30
and now i know 37
and now it's over 33
and now we're here 21
and now he's dead 107
and now i do 31
and now you're here 41
and now you 88
and now they're gone 21
and now you're back 23
and now here you are 25
and now it's too late 24
and now i'm here 35
and now he's gone 75
and now it's gone 56
and now you're here 41
and now you 88
and now they're gone 21
and now you're back 23
and now here you are 25
and now it's too late 24
and now i'm here 35
and now he's gone 75
and now it's gone 56