Hit the road translate Turkish
951 parallel translation
Let's hit the road.
Hadi yola çıkalım.
Then I can hit the road.
Sonra yola çıkıyorum.
I'll dig up a new truck and hit the road again.
Bir kamyon bulup tekrar yola düşeceğim.
You'll make me very happy if you hit the road
Defolup gidersen beni çok mutlu edersin
After Margaret gives me the brush, why, you and I can hit the road together, just like tramps.
Margaret beni terk ettikten sonra seninle serseriler gibi kendimizi yollara vururuz.
Fill your gas tank and hit the road.
Doldur deponu ve çık yola.
- Hit the road.
- Yola çıkın.
Let's hit the road.
Gidelim.
A smart guy would hit the road right now. Fly out of here.
Kurnaz biri hemen yolu tutardı.
Let's hit the road!
Yola koyulalım!
Now, hit the road.
yola çıkın.
Just thought I'd tell you I'm gonna hit the road.
Yola koyulacağımı söyleyeyim dedim.
Go on, hit the road.
Git. İkileyin bakalım.
- Go on, hit the road!
- İkile bakalım!
Took our car, all the hardware in it, and we hit the road. 3000 kilometres.
Arabamıza malzemeleri tıktık, düştük yola. 3,000 kilometre.
Once I kill him, I'll have to hit the road right away.
Onları öldürünce işleri yoluna koyarım.
Tomorrow we'll hit the road.
Yarın yola çıkıyoruz.
Faster, hit the road!
Hızlı, daha hızlı sür!
When's this show gonna hit the road?
Gösteri ne zaman yola çıkıyor?
So I got there quicker than he did, had the suit, the tux, and was all set and hit the road, you know.
Ben de ondan önce oraya vardım, takım elbiseyi aldım. Smokini aldım. Yola çıkmaya hazırdı.
I need to relax before I hit the road again.
Yeniden yola çıkmadan önce rahatlamaya ihtiyacım var.
"Gotta get movir, gotta hit the road." Bullshit.
"Gitmem gerek, yola çakılmam gerek." Saçmalık.
- Actually, it may be time to hit the road.
Fermuarımı aç. Fermuarı.
Just as the Gypsy Queen must do You're gonna hit the road
Çingene kraliçesinin yaptığı gibi, yola koyulalım.
I've got half a notion to pull up stakes and hit the road for California.
Pılımı pırtımı toplayıp, California'ya gideceğim.
Hit the road, wop.
Yola koyul pis İtalyan.
- Let's hit the road.
- Yola çıkalım.
- Okay, let's hit the road.
- Tamam, Doktor. Yola koyulalım.
Why don't you and me hit the road for a couple of weeks?
Neden sen ve ben kendimizi birkaç haftalığına yollara vurmuyoruz?
People do not come here, so I have to hit the road.
İnsanlar artık buraya gelmiyor, bende otobana gitmek zorunda kalıyorum.
Hit the road, buster.
Yola düzül, ahbap.
Then, you'll hit the road again... like I will tomorrow.
Sonrasında tekrar yola koyul, tıpkı yarın yapacağım gibi.
Let's hit the road.
Yola çıkıyoruz.
We should hit the road
Yola koyulsak iyi olur!
- Hit the road!
- Defol git!
And I'll hit the road, a smile on my face...
Yüzümde bir gülücükle ayrılmayı yeğlerim.
Just you fly right, or you can hit the road.
Ya işinizi doğru yapın, ya da çekip gidin.
- Hit the road! Senor, I'd- -
Senor, Ben...
Let's hit the road. I'll show you people you have never seen.
Seninle biraz gezelim.
We better hit the road, honey. Wanna beat the traffic...
Biran evveli yola çıkalım, trafik...
Yes, uh-huh. I knew you'd feel differently after you hit the open road, But this is nothing, Johnny.
Kendini açık caddeye vurduğunda farklı hissediyorsun ama daha bu hiç, Johnny.
If you work up north through the gloriettas, you can hit the skin road.
Eğer kuzey yönünde gidersen yoluna rahatça devam edebilirsin.
Hit the road before I...
- Yola koyul yoksa...
You hit the main road after 20 kilometers.
20 km sonra anayola çıkarsınız, oradan sağa dönün.
Stay on this trail till you hit the stage road, then take the west fork.
Araba yoluna kadar bu patikada kal, sonra batıya sap.
We just located another neighbor of yours, and he remembers almost being hit by a car... tearing down that road in back of your place last night. And it was just after the fire.
Dün gece bir komşunuz bir arabanın evinizin oradan hızla geçtiğini görmüş ve bu yangından sonra olmuş.
Christ, he's probably hit the Mesa Road intersection by now.
Muhtemelen Mesa kavşağına varmıştır bile.
With all these months on the road have you hit Nashville yet?
Aylardır yollardasınız ve hâlâ Nashville'ye varamadınız mı?
I knew I hit somethin'last night when I turned off the road.
Dün gece dönerken yolda bir şeye vurduğumu biliyordum.
Hit the road.
Burayı terket.
We're still investigating, but for some unexplained reason, his car ran off the road, hit a bridge.
Hala araştırıyoruz, ama açıklanamayan bir sebebten dolayı arabası yoldan çıkıp köprüye çarpmış.