English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / How are you alive

How are you alive translate Turkish

118 parallel translation
How are you alive?
Nasıl oluyor da hayattasın?
"D," how are you alive? Long story.
Uzun hikaye.
How are you alive?
Sen ölmedin mi?
How are you alive?
Nasıl oluyor da yaşıyorsun?
- How are you alive?
- Nasıl hayatta kalıyorsun?
How are you alive?
Nasıl kurtuldunuz?
How are you alive?
Nasıl burada olabiliyorsun?
You don't know how many dreams I have had, how many nightmares... but they are alive, even in the dreams, its terrible.
Kaç tane rüya gördüm bilemezsin, kaç tane kâbus ama capcanlıydılar, rüyada bile. Korkunçtu.
How are things there? You still alive?
Hala yaşıyor musunuz?
But you'll realize how lucky you are to be alive.
Ama hâlâ hayatta olduğunuz için ne kadar şanslı olduğunuzu göreceksiniz.
You don't realise how lucky you are to be alive.
Hayatta kaldığın için ne kadar şanslı olduğunun farkında değilsin!
I can't tell you how good it is to see that you are still alive.
Hayatta olduğunu görmenin ne mutlu edici olduğunu tahmin edemezsin.
- What are you talking about? - How I found out the doll was alive.
- Bebeğin canlı olduğunu nasıl anladığımdan.
How you doin', Tom? - I hope you were gentle with Hallmark. - How many hostages, besides the Vice President, are still alive?
- Başkan Yardımcısından başka kaç tane rehine var, ve hala hayattalar mı?
And you and you and your baby are probably alive because I acted, okay? If that's the way you see it. How do you...
Ben ve sokağın karşı tarafındaki adam ve sen, senin bebeğin şu an sağ isek bunun nedeni rolümü oynamamdır.
How come you are still alive?
Sen nasıl canlandın?
How are you still alive?
Nasıl hala yaşıyorsun?
How many people are alive because of you? How many have you saved?
Senin sayende kaç kişi hâlâ hayatta?
How come you are still alive?
Nasıl oldu da hayatta kalabildin?
How did you came back alive? You are a traitor of this nation!
Buraya nasıl sağ döndünüz sanıyorsunuz?
You know how many relatives you have, if your parents are dead or alive, if you've got a sister who cries'cause she has no idea what happened to you.
Kaç akraban olduğunu, annenle babanın sağ olup olmadığını ne olduğunu bilmediği için ağlayan bir kardeşin olup olmadığını biliyorsun.
Good news is as of about a half an hour ago the mother and the kid are still alive, so... how are you so sure?
İyi haber, en azından bir buçuk saat öncesine kadar anne ve kızının hayatta olduğunu biliyoruz. Bundan nasıl emin olabiliyorsun?
You should be thinking how lucky you are to be alive, young lady, Instead of trying to jack up the price on a totaled car.
Hurdaya çıkmış bir araba için fiyatı yükseltmek yerine hayatta olduğun için ne kadar şanslı olduğunu düşünmelisin.
How are you still alive?
Seni o... çocuğu! Neden hala hayattasın?
Are you sure that this is how you want to... spend my last couple of days alive?
- Bunu istediğine emin misin... - son birkaç günümü canlı geçirmek istediğime mi?
Now, if they manage to keep you alive until you get to the hospital, well, then we can chat about how high on your leg we need to amputate or maybe where the best Braille classes are.
O zaman, hastaneye gelene kadar canlı kalmayı başarabilirseniz bacağınızı keseceğimiz uzunluğu ya da en iyi körler sınıfının nerede olduğu ile ilgili sohbet edebiliriz.
And last up, how the hell are you still alive?
Son olarak, nasıl hâlâ hayatta olabiliyorsun?
How are you alive?
Neden hâlâ hayattasın?
- How are you still alive?
- Sen nasıl oluyor da hayattasın?
How are you still alive?
Halen nasıl canlı olabilirsin?
How are you even alive right now?
Nasıl hayatta kaldın?
How are you even alive?
Nasıl hayatta kalıyorsun?
How the hell are you alive? Hey, Peter. How are you?
Şimdi uzaktan kumandayı ayaklarının dibine koyuyorum ve'Two and a Half Men'i açıyorum.
How did you end up in me and how can you be alive when you say you are made of metal?
Sen benim içime nasıl girdin ve metalden oluştuğunu söylediğin halde nasıl canlı olabiliyorsun?
How else are we meant to show the passengers? Man I'm lucky to be alive. You see I have two capillaries going from my neck to my brain, both feeding my frontal lobe...
Yolcuya göstermek için çektik herhâlde ipleri, ama bir anda böyle parlayınca şu boyundan efendim beyine doğru giden iki tane ana kılcal damar var.
All I can see is how utterly powerless you are knowing that you're about to be buried alive.
Benim gördügüm, diri diri gömülecegini bilen tamamiyla güçsüz biri.
How are you even alive? Ma'am, are you okay?
Nasıl ölmediniz siz?
How are you still alive?
Nasıl oluyorda hala hayattasın?
How many men are you still alive?
Sizden kaç kişi kaldı?
All I can see is how utterly powerless you are knowing that you're about to be buried alive.
Benim gördüğüm, diri diri gömüleceğini bilen tamamıyla güçsüz biri.
How are you still alive to tell this story?
Bunları hâlâ nasıl bu kadar şevkle anlatabiliyorsun?
How are you still alive?
Nasıl hala hayattasın?
It finally occurred to them to stop singing all that nonsense... about how awesome it is to be alive or ugly... or whatever the point is you guys are always trying to make... and instead, they just got mean.
Sonunda kafalarına yaşamanın ya da çirkin olmanın ya da siz her ne mesajı vermek istiyorsanız onun ne kadar harika olduğu hakkındaki o saçmalıklar hakkında şarkı söylemeyi bırakmak dank etti. Ve onun yerine kabalık yaptılar geçtiler.
Mm-hmm. And how are you still alive?
Hala nasıl hayattasın?
How are you still alive?
Hala nasıl hayattasın?
How are you still alive, Zemo?
Nasıl hâlâ hayattasın, Zemo?
How do you know you're gonna be alive this time next year? What are you doing?
Gelecek yıl bu zamanlarda hayatta olacağını nereden biliyorsun?
How are you still alive?
Nasıl oldu da hâlâ hayattasın sen?
How are you still alive?
Hâlâ nasıl yaşıyorsun?
How are you still alive?
Nasıl oluyor da hala tabuta çivini çakmadın ya?
How the hell are you still alive?
Nasıl oluyor da hâlâ hayattasın?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]