I'm only translate Turkish
40,114 parallel translation
- I only respect force.
- Ben sadece güce saygı duyarım.
I killed our only evidence of changelings in Arcadia.
Arcadia'daki Dönüşenlerle ilgili tek kanıtımızı öldürdüm.
I'm only trying to protect you.
Sadece seni korumaya çalışıyorum.
I'm lucky to have escaped with only a soiled diaper!
Sadece kirli bir bezle kurtulduğum için şanslıyım.
But maybe my friends are the reason I'm the only one here still... breathing?
Ama belki de burada hâlâ nefes alan tek kişi olmamın sebebi arkadaşlarımdır.
I would only be leading my friends to their death.
Yalnızca arkadaşlarımı ölüme götürürmüşüm.
With all due respect, you said a Trollhunter should only work alone, but if it weren't for my friends, I wouldn't even have the first stone.
Kusura bakma ama bir Trol Avcısı'nın yalnız çalışması gerektiğini söylemiştin. Ama arkadaşlarım olmasaydı ilk taşı bile elde edemezdim.
I can only open a portal that's big enough for a baby mouse or an olive, remember?
Açtığım portal sadece bir fare yavrusu ya da zeytin geçecek kadar oluyor.
My only regret was that I never had a chance to drive one of your automobiles.
Tek pişmanlığım şu otomobillerinizden birini kullanma şansına erişemememdi.
- I'm afraid, Master Jim, only the Krubera can thrive in the Deep Caves.
- Usta Jim, korkarım Derin Mağaralarda sadece Kruberalar yaşayabilir.
I'm the only one who's feeling awkward.
Ben çok tuhaf hissediyorum.
Where I live is different, and since I live only with my mom.
Yaşadığım yer, babamın olmaması.
I came all the way here looking only at one man.
Onca yolu tek bir adam için aştım.
- Do well, I'll only be looking at you.
- Başarılar, gözümü senden ayırmayacağım.
Why should I be nice to someone who only thinks about his first love?
İlk aşkını düşünen birine ne diye iyi davranacakmışım?
Only, I'm just going there to see her.
Onu görmek istediğimden gidiyorum sadece.
The only thing I cannot grant is my own death.
Elimden bir tek kendi canımı almak gelmiyor.
I think I signed only once.
İmzamı bir kere attığımı hatırlıyorum...
It's scary out there at night. It's only 7pm, and I'm busy right now.
Şu an akşam 7 ve benim de bir sürü işim var.
It looks like I'm not the only one with a complicated relationship.
Çetrefilli kaderden muzdarip bir ben değilmişim gibi görünüyor.
The only gift I ever received was a building.
Aldığım tek armağan bir binaydı.
I'm only saying this because I don't think you're aware of this, but but that's not exactly the best choice for the dressing, don't you think?
Bilmiyorsundur belki diye diyorum ama bu yemek için bu sos biraz fazla değil mi?
I'm only borrowing it for a moment.
Buna "geri almak" denir.
I'll only do as you ask, whatever it may be.
O her neyse yapmamı söylersen onu da yaparım.
I'm your only way out.
Tek çikis yolun benim.
I know we only just met, but doesn't it...
Yeni tanıştığımızı biliyorum ama sanki...
Um... well, I started dancing when I was seven... And for me, it was really kind of the only thing that really, like, felt like me, you know?
Um... peki, ben 7 yaşındayken dans etmeye başladım ve benim için, gerçekten beni kendim gibi hissettiren tek şeydi, anlıyor musun?
But today, I'm only going to ask for her hand in this dance.
Şimdilik dans için sadece elini istiyorum.
Usually, I'm the only one who gets hurt, but it didn't work out like that today, so I'm sorry.
Normalde, hep canı yanan ben olurum. Ama bugün öyle olmadı. Üzgünüm.
You only know two people at this wedding and I'm one of them.
Bu düğünde sadece iki kişiyi tanıyorsun. Biri de benim.
I'm the only one with a body in my drawer?
Çekmecemde bir ceset olan tek ben miyim?
Sir, I only stepped away to check out the Huntley
Efendim, Huntley'i kontrol etmek için bir adım attım.
Okay, look, I'm only giving you, like, an hour, an hour tops.
Bak, sana bir saat veriyorum. En fazla bir saat.
Well, at least I'm not gonna be the only virgin.
En azından tek bakire ben olmayacağım.
I see only my greatest hits.
Sadece en iyi anılarımı görüyorum.
I'm not only an Astronomer. I am also a horologist.
Sadece bir astronom değil aynı zamanda oroloğum.
I can take us to the Trident, if you'd only trust me.
Bana güvenirseniz sizi mızrağa götürebilirim.
I'm only in the office a few days a week.
Haftada sadece birkaç gün ofisteyim.
♪ If you would tell me I'm the only one that you love ♪
Eğer bana söyleyecek olursan, sevdiğin tek kişi benim
The only thing is that it relies on the market volatility that we're seeing now, so I gotta put the money together right away.
Tek şey dayanmasıdır Şimdi gördüğümüz piyasadaki oynaklık üzerine, Bu yüzden parayı hemen bir araya getirmem lazım.
So I'm asking myself only one question.
Bu yüzden kendime sadece bir soru soruyorum.
Well, that'd be easier if he wasn't the only family member I have left.
Geride bıraktığım tek aile üyesi olmasaydı daha kolay olurdu.
I only hope his prison sentence is long enough that his jail cell becomes his coffin.
Umarım hapis cezası yeterince uzun Hapishanesinin tabutu haline geldiğini söyledi.
I'm gonna say once, only once.
Sana bir defa söylüyorum.
You're the only one I love.
Tek aşkım sensin.
I'm only right if Downs shows up.
Down gelirse haklıyım.
I'm only a writer, right?
Ben sadece bir yazarım, değil mi?
I'm trying to figure out who the guys... under the bridge were that night, but, I mean I can only kinda remember part of the license plate.
Ama arabanın plakasını bile tam hatırlamıyorum.
The only reason my mother even came on this trip is because I made her.
Annemin bu geziye bile girmesinin tek nedeni Çünkü onu ben yaptım.
It seems only right I should help you find her.
Onu bulmana yardım etmem doğru olacak gibi duruyor.
I'm the only one who's here, Alex.
Buradaki tek kişi benim, Alex.
i'm only human 33
i'm only joking 44
i'm only asking 24
i'm only kidding 40
i'm only gonna say this once 36
i'm only saying 16
i'm only trying to help 23
i'm only going to say this once 16
only 1631
only you 239
i'm only joking 44
i'm only asking 24
i'm only kidding 40
i'm only gonna say this once 36
i'm only saying 16
i'm only trying to help 23
i'm only going to say this once 16
only 1631
only you 239
only me 129
only the best 34
only a little 36
only you can 21
only time will tell 38
only for you 27
only then 35
only thing 21
only now 58
only i 19
only the best 34
only a little 36
only you can 21
only time will tell 38
only for you 27
only then 35
only thing 21
only now 58
only i 19
only if you want to 26
only better 42
only one problem 30
only one way to find out 127
only child 42
only once 48
only this time 157
only two 46
only one 202
only in america 16
only better 42
only one problem 30
only one way to find out 127
only child 42
only once 48
only this time 157
only two 46
only one 202
only in america 16
only joking 24
only just 22
only us 19
only that 31
only about 26
only by reputation 21
only problem is 60
only problem 18
only worse 25
only just 22
only us 19
only that 31
only about 26
only by reputation 21
only problem is 60
only problem 18
only worse 25