I call your name translate Turkish
240 parallel translation
When I call your name, answer in a loud voice
Adınızı okuduğumda yüksek sesle cevap verin.
Answer "here" when I call your name
Adını okuduğumda "burada" demelisin.
Answer me when I call your name
Adını okuduğum zaman cevap ver.
Say "here" when I call your name
Adını okuduğumda "burada" demelisin.
When I call your name, answer'here'in a loud voice
Adınızı söylediğimde yüksek sesle "buradayım" diye cevap verin.
I call your name softly.
Seni çağırıyorum yavaşça.
- I call your name anyway.
- Gene de çağırıyorum.
What may I call your name?
Adınızı da bağışlar mısınız?
First, as I call your name will you read anything you like from one of your school books?
Adını söyleyeceklerim, herhangi bir ders kitabından sevdiği bir yeri okusun.
When I call your name I can only feel your breath your passion, your fragrance
Ama ben senin ismini söylediğimde nefesini hissedebiliyorum kokunu duyabiliyor, gözünün ışıltısını görebiliyorum
When I call your name, sound off smartly and move out!
İsminizi okuyunca ses verip öne çıkın!
Now when I call your name, please answer, "here."
Şimdi isminizi çağırdığımda lütfen "burada" deyin.
How many times should I call your name?
Ben, senin ismini kaç kere çağırmalıyım?
When I call your name, come into the office, show your papers... you'll get your ship.
Adınızı söylediğimde, büroya gelin, kağıtlarınız gösterin. ... ve geminize binin.
When I call your name, I want you to come right up on stage.
Adınızı söylediğimde sahneye gelmenizi istiyorum.
Okay. If I call your name... it means you're playing here Saturday night.
Adını okuduklarım cumartesi günü çalmaya hak kazananlar.
Okay, if I call your name, it means you're gonna play here Saturday night.
Adını okuduklarım cumartesi gecesi sahne alacaklar.
Okay, when I call your name, you say "present" or "here."
Pekala, isminizi okuduğumda "burada" ya da "sınıfta" diyeceksiniz.
When I call your name... I would like you to stand up... and then you tell me a little something about yourself.
Adınızı söylediğimde... ayağa kalkmanızı... ve bana kendi hakkınızda bir şeyler anlatmanızı istiyorum.
When I call your name, please step forward to receive your diploma.
Adınızı okuduğumda lütfen gelip diplomanızı alın.
All right, listen up and answer when I call your name!
Dinleyin ve adınızı söylediğimde yanıt verin.
I know that you'll stop being mad at me if I call out your name three times.
Üçe kadar sayarsam kızgınlığın geçer mi?
Will you stop being mad at me if I call out your name three times?
Üçe kadar sayarsam kızgınlığın geçer mi?
He wanted to know who was letting me call and all I could say was a nice lady, and I'd write him and tell him your name.
Telefonu açanın kim olduğunu sordu cici bir hanım olduğunuzu, mektupta isminizi yazacağımı söyledim.
Give me the name of your friend so I can call Information.
Arkadaşının adını verirsen bilinmeyen numaralar servisini arayabilirim.
May I call you by your first name?
- Size adınızla seslenebilir miyim?
If you would please leave your name and your number, I would have him call you when he returns.
Eğer adınızı ve numaranızı bırakırsanız döndüğünde sizi aramasını sağlarım.
Please leave your name and number... and I will return your call as soon as possible.
Evet, her ikiniz.
I cannot call you by your first name.
Sana "sen" diyemem.
I'm always afraid that I'll call my wife by your name.
Hep karıma senin adınla sesleneceğimden korkuyorum.
May I call you by your first name?
Sana adınla seslenebilir miyim?
I would break my body to pieces to call you once by your name!
Size bir kere bile adınızla seslenebilmek için vücudumu parçalara ayırırdım.
I'm not here, but if you leave a message and tell me your name and number, I will call you as soon as I come back.
Evde yokum ama mesajınızı ve adınızla beraber telefon numaranızı bırakırsanız, en kısa zamanda sizi ararım.
But if you'll leave your name and number I'll call you back as soon as possible.
Adınızı ve numaranızı bırakırsanız... sizi en kısa zamanda ararım.
I DIDN'T CALL YOUR MAMA A NAME.
Annen için bir şey demedim.
Dog shit by another name smells just as foul, pal, and it sticks to the bottom of your blue suede shoe no matter what you call it, okay?
Başkabir isim onayakışmaz, o köpek pisliği gibi ayakkabınayapışır. Onu nasıI çağırdığın önemli değil tamam mı?
I can't even believe you would have the audacity to call me by your other woman's name.
Bana İndigo dedin! Bana öbür hatununun ismiyle hitap edecek kadar terbiyesiz olabileceğine inanamıyorum. Yani, aptal değilim!
I'd like to call you by your first name.
Yaz tatilinde Paris'e gittim.
I'm not in right now to take your call at the moment, but if you'll leave your name, number and the time you called, I'll get back to you just as soon as I can.
Şu anda telefonunuzu yanıtlayamıyorum isim ve numaranızı ve aradığınız saati söylerseniz en kısa zamanda sizi geri aramaya çalışırım.
Leave your name and number after the beep I will call you as soon as I can.
Bip sesinden sonra adınızı ve numaranızı bırakın ki, en kısa zamanda sizi arayabileyim.
And I'll call you.. Speaking of which, what's your name?
- bende bundan sonra sana... sahiden, Senin adın nedir?
Sorry I can't take your call now, but if you'd leave your name and number, I'll get right back to you.
Şu anda yanıt veremediğim için üzgünüm. Ama adınızı ve numaranızı bırakırsanız, size ulaşacağım.
If you leave your name and number I'll call you back as soon as I finish putting the negligee on my dog.
Ama adını ve numaranı bırakırsan köpeğime gecelik giydirme işim biter bitmez seni ararım.
How can I call you when I don't even know your name?
Daha adını bile bilmiyorum, seni nasıl arayacağım?
And I think I can call you by your first name since you just ate off my husband's chin.
Cocoa sanırım seni ilk isminle çağırabilirim zira demin kocamın çenesinden aldığını yedin.
Cat, I want you to call every big name that you have on that Rolodex... you keep locked in your office and get me some human interest.
Cat, ofisinde kilitli bulunan ajandanda ki tüm... büyük adamları arayıp bana biraz insanı ilgi bulmanı istiyorum.
I'll call you by your name.
Sana kendi adınla hitap edeceğim.
Eileen, call Dr. Pritzker. Tell him I want a no-bullshit report on Sean's... Excuse me, your father's first name?
- Eileen, Doktor Pritzker'i ara ve ona hastanın durum raporunu istediğimi söyle.
I get 50 pounds of flowers delivered to my door and I call the florist and he gives me your name and this charming address and the earrings and the perfume and the television set, for Christ's sake.
Kapıma kadar 20 kilo çiçek getirdiler... ben de çiçekçiyi aradım... O da bana senin adını ve bu hoş adresi verdi. Küpeler, parfüm... televizyon...
You call 91 1 and don't leave your name?
Demek 911'i arayıp ismini bırakmayan sensin? Doğru.
My name is Maya Gallo, and my naughty girlfriends and I are waiting for your call.
Adım Maya Gallo ve edepsiz kız arkadaşımla çağrınızı bekliyoruz.
i call shotgun 25
i call her 23
i call you 38
i called it 59
i call death 27
i called him 132
i call him 32
i called you 172
i call the shots 24
i call 87
i call her 23
i call you 38
i called it 59
i call death 27
i called him 132
i call him 32
i called you 172
i call the shots 24
i call 87