I called them translate Turkish
790 parallel translation
But when I called them, she was out.
- Evet, ama dışarda.
- I forgot what I called them.
- Onlara ne dediğimi unutmuşum.
I'll tell you, Charlie... they're here because I called them for questioning.
Bak ne diyeyim, Charlie. Onları sorguya çağırdığım için geldiler.
Well, I called them
Şey, onlara
I called them the night you left.
Evi terk ettiğin gece onları aradım.
I've already called them.
Polisi çoktan aradım.
I told them that you were called away by duty.
Onlara senin göreve gittiğini söyledim.
I called out to them, but they didn't hear me, so I followed them.
Onlara bağırdım ama beni duymadılar, ben de onları takip ettim.
No, after I called your attention to them.
Hayır, sizin dikkatinizi onlara çektikten sonra değil.
After you called up I spoke to them all... and I think I've got Velma on my side, but Ma is against it.
Sen aradıktan sonra onlarla konuştum. Sanırım Velma da benimle aynı fikirde. Ama annesi pek sıcak bakmıyor.
Sorry you went to all that trouble. I've already called them.
Bu kadar zahmete girdiğin için üzgünüm, ama ben zaten hepsini aramıştım.
Well, I didn't say you knew them, as a matter of fact, you called on them when they were out.
Onları tanıdığınızı söylemedim, aslında, onlar dışardayken ziyaret ettiniz.
I've seen a lot of important people, I've talked to them a lot to convince them to give some of their time and money for the poor... but I haven't called a poor person by their name.
Pek çok önemli insan gördüm, paralarının ve zamanlarını bir kısmını... yoksullara vermeleri konusunda ikna etmek için onlarla bolca konuştum... Ancak şimdiye kadar hâlâ fakir bir insanı adıyla çağırmış değilim.
To have them book you, I believe you called it.
Sizi listeye almaları için, öyle söylemiştiniz sanırım.
I called the police from your room and told them who you are... and what you did tonight.
Polisi arayıp kim olduğunu ve bu akşam ne yaptığını söyledim.
I didn't feel like going to the office then and called them... and told them I wouldn't be in until after lunch.
Ofise gitmek istemedim. Ofisi arayıp öğle yemeğinden sonra geleceğimi söyledim.
Remember when I told you how those Roman fighters used to chop each other up... in some big arena, and you laughed and called them freaks?
Sana büyük arenalarda birbirlerine balta savuran Romalı savaşçıları anlattığım zamanı hatırlıyor musun, hani gülüp onlara ucube demiştin?
I called them.
- Ben.
I'll write him a letter, get them called in.
Ona bir mektup yazar, iptal edilmesini söylerim.
I told them you called off the party.
Onları aradım, partiyi iptal ettiğini söyledim.
I called the newspaper, and told them to publish the article.
Gazeteyi arayıp, makaleyi yayınlamalarını söyledim.
No luck. I called three girls, not one of them was free.
Şansa bak, üç kızı aradım ama hepsinin de işi varmış.
She called out to them I put her head into the water.
Kız onları çağırdı. Ben de onun başını suya soktum.
The moment you let her know I was double-crossing them, she called Yussef to warn him.
Onlara karşı ikili oynadığımı kadına söylediğin an o da uyarmak için Yussef'i aradı.
I stood with them, and we waited for our own names to be called.
Yanlarında durdum ve hep birlikte isimlerimizin okunmasını bekledik.
Eh, McPherson? Sorry you went to all that trouble. I've already called them.
Bu kadar zahmete girdiğin için üzgünüm, ama ben zaten hepsini aramıştım.
Dick and Janet called I told them to call the store
Dick ve Janet aradı. Onlara dükkanı aramalarını söyledim.
I memorized the key words and wrote them down on index cards. The night I was gonna drop it on her, I called her into the room and I said : "Hold onto your hat."
Onunla buluşacağım gece, onu arayıp dedim ki "Hazırlıklı ol" sonra elimi cebime attım.
- Not at all. That mistake is only possible among the ordinary men, as I perhaps unfortunately called them.
Bu yanlış ancak sıradan insanlar arasında mümkündür ki böyle bir isimle hitap etmek ne kadar doğru olur bilmiyorum.
I received your request... and I called him precisely to welcome them, because our Church is a large family.
Talebin bana ulaştı ve ben de seni tebrîk etmek istedim. Çünkü kilisemiz büyük bir aile.
And I asked them. " Who has called here...
Ve onlara "Kahrolsun komünistler." ya da "Komünistler dışarı."
I don't think that speaking to them is what's called for.
İstenilenin onlarla konuşmak olduğunu sanmıyorum.
I called the bank... and told them you'd be down to cash it.
Bankayı aradım Lon... ve onlara istediğin an nakde çevirebileceğini söyledim. Hiçbir zorluk çıkarmayacaklar.
At Parallax, I've found that people who have had real trouble in their lives, so-called antisocial people, if I can earn their loyalty, I can give them a sense of their own worth. That's very rewarding, believe me.
Parallax'ta, hayatlarında gerçek sorunları olan antisosyal olarak nitelendirilen insanlar tanıdım onların sadakatini kazanabilirsem, kendi değerlerini anlamalarını sağlayabilirim ve bunun tatmini büyüktür, inan bana.
I did, too, called them bad language, dirty, filthy, foul, vile, vulgar, coarse, unseemly, in poor taste, street language, locker room talk, gutter talk, barracks language, naughty,
Ben de yaptım. Küfürlü çirkin, ahlaksız, terbiyesiz iğrenç, ayıp, amiyane kaba, münasebetsiz, yakışıksız, sokak ağzı bel altı, koğuş ağzı, seviyesiz, münasebetsiz yılışık, cıvık, teşhirci, nezaketsiz, nahoş, uygunsuz saygısız, açık saçık, densiz, yersiz galiz, davetkar rezil, edepsiz, pis.
I called the police and told them there's a suspicious looking guy hanging around the jeweler shop on 24th Street.
Polisi aradım ve şüpheli iki tip var dedim. 24. Cadde'deki kuyumcunun çevresinde.
I called for them to come.
Ben çağırdım gelsin diye.
I'd have called them Judith and Rebecca - nice names.
Onlara Judith ve Rebecca diyecektim - güzel isimler.
I called his father in Detroit then I got them talking on the phone.
Detroit'teki babasını aradım ve onları konuşturdum.
Well, I thought she'd called them.
Eşim aradı sandım.
I called the network and I told them you were going to Rim Rock Canyon.
Şirketi arayıp Rim Rock Kanyonu'na gideceğini söyledim.
I'm sorry, Lt. Morant. They called me to pray for them.
Beni onlar için dua etmeye çağırdılar.
Called them to... see you're trying get rid of the dirt in boxer world I wanted them to see... my father is a real hero
Şahit olmalarını istedim Dövüş dünyasında ki... Kötülüklerin nasıl icabına baktığını gösterecektim onlara Onlara babamın gerçek bir...
I wish we hadn't even called them.
Aramak zorunda kalmamayı dilerim.
I got the names and numbers of all the locals that called in about the dreams. There are ten of them. Good work.
Tabii ki bu adamları da ölü kabul ediyorduk.
I called the restaurant last night... and told them it was a very special occasion.
Dün akşam restoranı arayıp... onlara özel bir gece olacağını söylemiştim.
You called them last night but I didn't tell you I got the audition until this morning.
Onları dün gece aradın, seçmelere hak kazandığımı sabaha kadar söylememiştim.
Just... Tell them I called again.
Sadece tekrar aradığımı söylersin.
So, I called my boys over, and we picked up a few of them, and a couple of M-60s, and then they booked up.
Ben de çocukları çağırdım bir kaçını kaldırdık işte, bir de birkaç M-60, hepsi kapıldı.
I want you to find whatever rock these so-called heroes are hiding under... and crush them!
Hangi taşın altında gizleniyorlarsa şu sözde kahramanları bulmanızı ve onları ezmenizi istiyorum!
They had herded together from factories, from the houses, wherever they could find the Jews, and had put them into something that was called Klu.
Yahudiler'i bulabildikleri her yerden, fabrikalardan, evlerden çıkarıyorlardı. Onları "Klu" denen bir yere koydular.
i called it 59
i called him 132
i called you 172
i called earlier 21
i called her 89
i called 270
i called the cops 33
i called the police 46
i called the hospital 16
i called your office 21
i called him 132
i called you 172
i called earlier 21
i called her 89
i called 270
i called the cops 33
i called the police 46
i called the hospital 16
i called your office 21
i called dr 19
theme 39
them 588
themselves 24
theme song 16
themed 19
theme music playing 79
theme music 17
them's the rules 20
them too 26
theme 39
them 588
themselves 24
theme song 16
themed 19
theme music playing 79
theme music 17
them's the rules 20
them too 26