I called the hospital translate Turkish
155 parallel translation
I called the hospital and I talked to the head orthopedic surgeon, and I told him who you were and what had happened.
Hastaneyi arayıp beyin cerrahlarından biriyle konuştum. Ona kim olduğunu ve neler olduğunu anlattım.
I called the hospital.
Hastahaneyi aradım.
- It's interesting because I called the hospital and they said you were released on Monday.
- İlginç çünkü hastaneyi aradım ve senin pazartesi günü taburcu edildiğini söylediler.
I called the hospital.
Hastaneyi aradım.
I called the hospital and told them you're too busy having sex with your wife.
Hastaneyi arayıp karınla sevişiyor olduğunu söyledim.
I called the hospital hours ago.
Saatler önce hastaneyi aradım.
I called the hospital and the firehouse.
Hastaneyi ve itfaiyeyi aradım.
But if she comes home later and it turns out to be nothing, don't tell her I called the hospital, ok?
Ama sonra eve gelirse... ve herşey yolunda giderse, ona hastahaneyi aradığımı söyleme, tamam mı?
So I called the hospital to see who doctor Rabinowitz is and he's an oncologist... who specializes in testicular cancer.
Doktor Rabinowitz'un kim olduğunu öğrenmek için hastaneyi aradım. Kendisi bir onkolojist. Uzmanlığı da testis kanseri.
So I called the hospital, and they said he hadn't shown up for two days.
Ben de hastaneyi aradım ve iki gündür işe gelmediğini söylediler.
I called the hospital, he's not there.
Hastaneyi aradım, orada değil.
I called the hospital a few hours ago, and they said he was stabilized.
Bir iki saat önce hastaneyi aradım, durumu kararlı dediler.
So I called the hospital and I found out that you paid my bill ; and then I called my landlord... and I found out you paid my rent, too.
Ben de hastaneyi aradım ve faturamı senin ödediğini öğrendim... sonra ev sahibimi aradım... ve kiramı da ödediğini öğrendim.
I called the hospital and told them that I'd be in after lunch.
Hastaneyi arayıp yemeğe çıktığımı söyledim.
Yes, I wasn't here 20 minutes when the hospital called.
Evet, ben geldikten 20 dk sonra hastaneden aradılar.
I've been associated with this hospital for six years... and yesterday afternoon, Dr. Gilley called me... to tell me he was cutting off my privileges with the hospital.
6 yıldır bu hastanede çalışıyorum. Dün öğleden sonra, Dr. Gilley aradı ve hastaneyle olan bağımın kesildiğini söyledi.
After I took Frann to the hospital, I called Deal.
Hastaneye Frann aldıktan sonra Ben Deal aradım.
When I was in the hospital, the President of this community college in Northern California called me and he asked me to go out and teach.
Hastanedeyken, Kuzey Kaliforniya'daki bir üniversitenin rektörü beni arayıp orada ders vermemi istedi.
I called an ambulance to have her taken to the mental hospital.
Akıl hastanesine götürsünler diye ambülans çağırdım.
I-I called to inquire... uh, if an elderly lady had- - had shown up, uh... i-in missing persons or th-the morgue or the hospital or- -
Hastanelerden morglardan ya da kayıp kişiler arasından bulunan yaşlı bir kadın oldu mu diye soracaktım.
I called every hospital in the city.
Bütün hastaneleri aradım.
I called you because of rumors about an incident at the hospital.
Seni, hastanede yaşandığı söylenen, bir takım olaylar yüzünden çağırdım.
The hospital told Jacey when they called him.
Hastahane Jacey'i aradığı zaman O'na söyledi.
So now I'm thinking that, like, maybe I went a little overboard because MaritZa called me this morning talking about how the baby got a bad liver and he's still in the hospital and they think that he's gonna die.
Şimdi düşünüyorum da belki, belki çok fazla açıldım. Maritza bu sabah beni aradı bebeğin karaciğerinde problem varmış. Ve hala hastanedeymiş.
So I've been thinking about why I called you... you know, that day from the hospital.
Seni neden aradığımı düşünüyordum... Biliyorsun, hastanedeki o gün.
I called at the State Hospital.
Eyalet Hastahanesini aradım.
I didn't want to say so, but the hospital called.
Söylemek istemedim ama hastaneden aradılar.
I guess the hospital called him last night.
Sanırım dün gece hastane onu aramış.
Night shift at the hospital. I'm glad you called.
Gece vardiyasındaydım. Aradığına sevindim.
I called the hospital.
Ne oluyor?
I came as soon as the hospital called.
Kırmızı halıyı ne zaman serelim?
He called me at the hospital, I'm a pedes nurse, and said he'd accidentally double-booked.
Beni hastaneden aradı. Hemşireyim.
Oh, my God. You know, when Rory called me tonight and said the word'hospital'... I just legitimately thought I was having a heart attack.
Rory beni arayıp da hastanedeyim deyince kalp krizi geçiriyorum sandım.
I called the police, the hospital, my bookie, the kennel...
Polisi, hastaneyi, bahisçimi, hayvan barınağını aradım...
I called her from the hospital and tried to tell her.
Hastaneden aradım ve anlatmaya çalıştım.
I called the office and they said you were at a hospital
Ofisi aradım onlarda hastanede olduğunu söylediler.
I have called in every favour, and kissed every pompous, wrinkled ass in this fluorescent hellhole so that I could secure for you, the one-and-only, mack-daddy, out-of-your-mind birthing suite in this entire hospital.
Böylece, senin için, tüm hastanedeki tek süper lüks doğum süitini ayırabildim.
After that I called Dr. Zimmerman, I flew to Madrid, from there to Buenos Aires, went to the hospital to see him, then to your hotel and you'd left.
Dr. Zimmerman'ı aradıktan sonra Madrid'e uçtum, oradan da Buenos Airles'e gidip onu gördüm, sonra da ayrıldığın otele gittim.
As soon as I thought that, the hospital called and said her kidney failed.
Ben böyle düşünür düşünmez... hastaneden arayıp böbreklerinin iflas ettiğini bildirdiler.
I even called the hospital.
Hastaneyi bile aradım.
I don't know, your mother called me. I got to the hospital 2 hours later.
hiç bilmiyorum, annen beni aradı ve 2 saat sonra hastanedeydim.
I called you to inform you that we're taking him to the hospital. With an ambulance.
Onu hastaneye götürdüğümüzü söylemek için aradım.
I called the police, went to the hospital, did the exam.
Polis çağırdım, hastaneye gittim, muayeneden geçtim.
The hospital called and said you released Patrick. Have you lost your mind?
Lois, ben baban.Hastane aradı ve senin Patrick'i serbest bıraktığını söyledi.
I went to the animal hospital, they were closed and I called Babette and she told me where you lived.
Hayvan hastanesine gittim. Kapalıydı. Babette'i aradım.
That's what they called it in the mental hospital.
AkıI hastanesinde böyle derlerdi.
It wasn't until the next day that Beatrice called me and asked me... if I'd help get him to a hospital.
Beatrice'in beni arayıp onu hastaneye götürmeme yardımcı olmamı istemesi evvelki gün değildi.
I know I hadn't been to see Dad at the hospital but they had called to say that something had happened to him.
Babamı görmek için hastaneye gitmediğimi biliyorum fakat hastaneden babamın başına bir şey geldiğini söylemek için aramışlardı.
I even called my husband at the hospital.
Hastanedeki kocamı da aradım.
I called the doctor to see if you should go to the hospital.
Hastaneye gitmemiz gerekiyor mu diye doktoru çağırdım.
He said he couldn't move, so I just called the ambulance, and we got him to the hospital.
Hareket edemediğini söylemişti, ambulans çağırdım, ve hastaneye götürdük.
i called it 59
i called him 132
i called you 172
i called earlier 21
i called her 89
i called 270
i called them 49
i called the cops 33
i called the police 46
i called your office 21
i called him 132
i called you 172
i called earlier 21
i called her 89
i called 270
i called them 49
i called the cops 33
i called the police 46
i called your office 21