I call you translate Turkish
37,606 parallel translation
Let me see her right now, before I call your superiors and tell them you've been freelancing as a part-time private detective.
Senin üslerini arayıp yarı zamanlı dedektif olarak çalıştığını söylemeden önce onu görmeme izin ver.
[Chris] It's me, Crowley. You have to be there when I call you.
Aradığımda açabilecek durumda olmalısın.
I told you my call sign, it's WQ2YV.
Çağrı kodumu söylemiştim, WQ2YV.
I just... if you get any leads, if you hear anything, Satch, just call me, okay?
Ben sadece... ipucu yakalarsanız, herhangi bir şey duyarsanız beni arayın, olur mu?
Hey, I got to call you back.
Seni sonra ararım.
Man, this must be some strong-ass weed,'cause I swear I heard that girl call you "Mom."
Dostum, acayip sağlam ot bulmuşum, zira, yemin ederim ki, şu kızın sana "anne" dediğini duydum.
But, hey, I'm gonna call you later because
Seni sonra arayacagim ama.
You know, I should just call my dad now and just tell him - that I'm going to jail. - Whoa, whoa.
Hemen babamı arayıp hapse gideceğimi söylemem gerek.
I'll call you back a little later.
Seni az sonra tekrar ararım.
- I'll call you later?
- Seni sonra arayacağım?
I'm gonna have to call you back.
Seni sonra ararım.
- I did try to call you about this.
- Seni aramaya çalıştım.
I'll call soon to tell you where to bring the money.
Yakında seni arayıp, parayı nereye getireceğini söyleyeceğim.
Now I need you to call Time Warner about my cable bill.
Şimdi kablolu yayın faturası için * Time Warner'ı aramanı istiyorum.
I'll... I'll call you tomorrow.
Ben.... yarın seni ararım.
I can't talk right now, I'll call you later.
Şu an konuşamıyorum, seni sonra ararım.
But I did call a cab for you guys.
Ama sizin için taksi çağırdım.
But I would like to know what to call you.
Ama sana nasil hitap edecegimi bilmek isterim.
I'll call you back.
Size dönerim.
Dad, I know we talked about the weird stuff... Dad, call me as soon as you get this.
Baba, tuhaf konuları konuştuğumuzu biliyorum ama... baba, bu mesajı alınca beni ara.
I wanted to give you a call before I came here, but I... couldn't get a number on you.
Gelmeden önce aramak istedim, ama... numaranı bulamadım.
I guess you've been expecting my call.
Sanırım aramamı bekliyordunuz.
I'll-I'll call you as soon as I...
Seni döner dönmez ararım.
If somehow I die in the next few minutes, please take all of this off me before you call anyone.
Olur da birkaç dakika içinde ölürsem lütfen birini aramadan bunları üzerimden al.
I was just saying you should probably call the school.
Sadece okulla iletişime geçmen gerektiğini söylüyorum.
I'll call you later.
Sonra görüşürüz.
I got to call you back.
Seni tekrar arayacağım.
So, uh, I say just, you know, call me back when you get th...
Diyeceğim şu ki, mesajdan tatmin olduysanız.. ... şu an aramak için bire basın. - Ne...?
Mom said I'm not supposed to call you, so I got to go.
Annem dedi ki, seni aramamalıymışım ; bu yüzden kapatmam lazım.
I thought we agreed you'd call me Julia.
Bana Julia diyeceğin konusunda anlaştığımızı düşünmüştüm.
Now you're checking the numbers that I call?
Şimdi de aradığım numaraları mı takip ediyorsun?
I ´ ll call you back.
Ben seni ararım.
Brady and I made a judgment call while you were off at the spa.
Bu yüzden evet, Brady'yle sen spadayken bu yönde karar verdik.
I'll call you tomorrow.
Seni yarın ararım.
I'm sorry, can you hang on a second? I'm getting another call.
Affedersiniz, bir dakika bekleyebilir misiniz?
- Yeah. I just got a call. I think you may have sent over a box of old payroll files by accident.
- Demin aradılar da, sanırım yanlışlıkla eski maaş çizelge dosyalarının olduğu kutuyu yollamışsın.
Can-can I call you back?
Seni sonra arayabilir miyim?
[telephone continues ringing, cell phone buzzes] I'm gonna have to call you back.
Seni sonra ararım.
I told you! Don't call me that!
Sana bana öyle seslenme dedim!
I told you! Don't call me that!
Bana öyle seslenme dedim sana!
Sir, I'm gonna have to call you back.
Beyefendi, sizi sonra ararım.
I just wish I knew what to call you.
sadece sana ne diyeceğimi bilmek isterdim.
I was thinking I'd call you Jâ Tizzy.
Sana J Tizzy demeyi düşünüyordum.
I'll call you back.
Seni sonra ararım.
- Okay. I'll call you.
- Tamam, ararım.
I'll call you.
Seni arayacağım.
I can forgive most things, but if you ever call me Disney again... [chuckles]
Çoğu şeyi affedebilirim ama bana bir daha Disney dersen...
Hi, Lucy. Sorry I didn't call you back yesterday.
Dün seni geri arayamadığım için üzgünüm.
Call me. I want to tell you what we've got.
Bulduğumuz şeyi sana da söylemek istiyorum.
I saw you making a phone call.
Birini telefonla aradığını gördüm.
[Monica] I saw you making a phone call.
Birini telefonla aradığını gördüm.
i call your name 20
i call shotgun 25
i call her 23
i called it 59
i call death 27
i called him 132
i call him 32
i called you 172
i call the shots 24
i call 87
i call shotgun 25
i call her 23
i called it 59
i call death 27
i called him 132
i call him 32
i called you 172
i call the shots 24
i call 87