I call death translate Turkish
126 parallel translation
But I know that on that night her soul heard the call of the death bird
Ama ben, o gece, onun ruhunun ölüm kuşunun çağrısını işittiğini biliyorum.
It's none of your business, but since we're what you call "partners in crime" I'll tell you that the firm of Bannister Grisby is insured against the death of either partner.
Bu seni ilgilendirmez, ama biz "suç ortağı" olduğumuza göre... sana söyleyeyim, Bannister ve Grisby şirketi sigortalı. Ortaklardan birinin ölümüne karşı.
I didn't necessarily call you anything, but I said what I said, and I'll stand by it to the death.
Sana zaten bir şey söylemem gerekmiyordu. Ama söyledim ve ölene kadar arkasındayım.
- I don't know what you call thin, but I saw old Valerius after he starved himself to death and he looks better than she looks!
- Zayıflıktan ne anlıyorsun bilmiyorum ama açlıktan kendini öldüren yaşlı Valerius'u görmüştüm kıyaslayınca o adam bile daha şişman sayılır!
Shelley, I call him he's a great dentist from New York a city in which, as you probably know, general there are thousands of Spanish-speaking people who stand in dire need of extensive bridgework and this man's death, I'm afraid would be a crushing blow to whatever small hopes they might have for a healthier set of teeth and gums.
Shelley, derim büyük bir diş hekimi New York'tan, İspanyolca konusan binlerce... . ... insanın köprü yaptırmaya ihtiyaç duyduğu bir şehirden ve bu adamın ölümü onların küçük umutlarına darbe indirecek sağlıklı diş ve dişetlerine kavuşamayacaklar.
NARRATOR : " I call Heaven and Earth to witness against you this day that I have set before thee life and death the blessing and the curse.
Bugün sana hayat ve ölüm arasında ve lütuf ve lanet arasında bir seçim yapma hakkını veriyorum. cenneti ve dünyayı size karsı tanıklık etmeye çağırıyorum... ... Ve şimdi cenneti ve dünyayı senin yapacağın bu seçimin şahidi olmaya çağırıyorum.
I couId call a local newspaper and ask them to check on their death notices.
Tek yapmam gereken yerel gazeteyi arayıp onlardan ölüm ilanlarına bakmalarını istemek olurdu.
I love their courage, or their contempt for death, or whatever you want to call it.
Cesaretlerini severim,... ya da ölümü küçümsemelerini ya da adına her ne dersen.
Though I would not call it death, since he is only a device.
Tabii buna ölüm diyemem, ne de olsa o bir makine.
How can you call me a legitimate king if I condemn the earth to a horrifying death?
Eğer dünyayı korkunç bir savaşa mahkum edeceksem benim meşru bir kral olduğumu nasıl söyleyebilirsin?
I will be able to face death with my head held high but these tyrants who call themselves Fascists cannot.
Başımı dik tutarak ölümle yüzleşme becerisini gösterebileceğim ama kendilerine Faşist diyen bu zalimler bunu başaramazlar.
Let's call it a night. But I can't avenge my partner's death with this peashooter. That cannon of yours is against regulations!
onu arayalım ama ortağımın intikamını, bu tapa tabancası ile alamam senin silahın kurallara aykırı!
I am Monts Call me a Good Death.
Öyle mi, ben Montsou'danım. Adım Bonnemort.
But I got a call from a doctor in Pittsburgh Regarding a death certificate For someone named Stanley Krasne.
Rahatsız ettim üzgünüm ama az önce Pittsburg'den bir doktor Stanley Krasne adına bir ölüm belgesi için beni aradı!
I'll call Francois and tell him there's been a death.
François'yı arayıp bir akrabamızı kaybettiğimizi söyleyeceğim.
I call it Death of a Shoe Salesman.
Adını "Bir Ayakkabı Satıcısının Ölümü" koydum.
You see, I've turned the moon... into what I like to call a "Death Star."
Gördüğünüz gibi, ayı... benim söylemeyi sevdiğim şekliyle bir "Ölüm Yıldızı" na çevirdim.
I call it "Ashton's Super Weapon of Death."
Buna, "Ashton'ın Süper Ölüm Silahı" diyeceğim.
I mean, when they say, "I'll call you," that's the kiss of death.
Yani eğer "Seni ararım" derse, işte bu ölüm öpücüğü olur.
I cannot, in good conscience, call for the death of my sister but I fear her vengeance.
Katılamıyorum, vicdanım kız kardeşimin ölümünü istememe izin vermiyor ama onun hıncından korkuyorum.
I don't understand how you can call yourself an expert, when we know for a fact, that the time of death couldn't be when you said, because...
Kendinize nasıl uzman diyorsunuz anlamakta güçlük çekiyorum, Özellikle ölüm vaktinin ifade ettiğiniz zaman olamayacağı gerçeğine idrak etmişken zira...
I'm gonna call it in. The coroner's office will take her in and determine the cause of death.
Adli tabip gelip onu alacak ve kesin ölüm sebebini ortaya çıkaracaklar.
While I was being slammed into the car having billy clubs jammed in my neck that psychotic storm trooper y'all call a cop also allowed this big-ass bumblebee to nearly sting me to death.
Boynuma sıkıştırılmış copla arabanın içine itilirken hepinizin polis dediği o psikopat herif bir de, koca bir eşek arısının beni sokarak öldürmesine sebep oluyordu.
And some people call this force the devil, but I think that whole religious thing is... so I prefer to call it Death itself.
Bazı insanlar bu güce "Şeytan" diyorlar. Ama ben bunun dinsel yönüyle ilgilenmiyorum. O nedenle de bu güce "Ölüm" demeyi tercih ediyorum.
I don't know, but now I know because they call to this island Island of the Death "
Ama buraya neden "ısle Del Muerte" dediklerini artık biliyorum.
And this one I like to call "Flying Fury of Death"!
Ve buna da "Ölümün Uçan Öfkesi" diyorum!
I think for me, death was just a wake-up call.
Kendim için düşününce, ölüm yalnızca bir uyandırma çağrısıydı.
Hey, hey, listen, I've got a life-and-death call on this phone.
Hey, hey, dinle, bu telefonda bir ölüm kalım meselesini var.
I'll call Brass, see if he can find an eyewitness that can place the car in the parking lot at the time of Nevin's death.
- Brass'i arayayım. Nevins'in öldüğü saatte arabayı otoparkta gören bir tanık bulmaya çalışsın.
When I got word that the Montecito was going to put to death... 1,000 lobster right under my nose, I knew... that it was a call to action.
Montecito'nun 1000 adet ıstakozu... burnumun dibinde öldüreceğini duyunca... bunun bana bir çağrı olduğunu anladım.
I call my trick "The Jaws of Death."
Hileme "Ölümün Pençesi", diyorum.
Even if they call me a coward, I won't let death win.
Bana korkak diyeceklerse, Ölümün kazanmasına izin vermeyeceğim.
So you're gonna go, and if I see Death, I'll call ya.
Sen gideceksin ve Ölüm'ü görürsem seni ararım.
I've never received a phone call like this. I'm having second thoughts about Rex's death.
Rex'in ölümüyle ilgili şüphelerim var.
Arcadian I have fought countless times yet I've never met an adversary who could offer me what we Spartans call "a beautiful death."
Arkadyalı sayısız kez savaştım yine de bana biz Spartalılar'ın deyimiyle "güzel bir ölüm" sunabilecek bir düşmana rastlamadım.
I got the call logs from the months before Trevor's death Look at this
Trevor'un ölümünden sonra arama dökümünü aldım. şuna bakın.
This is life-or-death. I'd better call for backup.
Bu ölüm-kalım meselesi destek çağırsam iyi olacak.
I think they call that treason, Danny, which when last I checked is punishable by death.
Sanırım bunu vatan hainliği sayacaklar, Danny, ki son baktığımda bu idamla cezalandırılıyordu.
If we were in China, I'd beat him to death, but he's the type to call the police.
Eğer Çin'de olsaydık, onu ölesiye döverdim. Ama onun polisi arayacakmış gibi bir hali var.
I told Mister the thing about the death call but he won't believe it at all.
Öğretmene ölüm çağrısından bahsettim ama inanmadı.
what should I do when death call comes?
Ölüm çağrısı geldiğinde ne yapacağım?
I heard it too the story about the death call where did you hear?
Ölüm çağrısıyla ilgili hikâyeyi ben de duydum. Nerede duydun?
I heard if he could receive that death call for his girlfriend. she would be saved.
Eğer kız arkadaşının yerine ölüm çağrısın alsaymış, onu kurtarabilirmiş.
Either our patient goes on bypass, or I call time of death.
Hastamız ya bypass'a girer ya da ölümünü ilan ederim.
Therefore, we're going to have a 100-point, winner-take-all, sudden death, Tribal Council round to test the aspect of my job that I think is the most important, something I call the Bob Hope factor.
Bu yüzden 100 puanlık bir yarışma yapacağız. Alan kazanır. Noktayı koyacağız.
I'm gonna call garcia and see if anything katherine hale owned was used after her death.
Garcia'yı arayıp Katherine Hale'in kredi kartı öldükten sonra kullanılmış mı diye soracağım.
I also discovered a mysterious call on your cell the night of your husband's death.
Kocan öldüğü gece telefonundan gizemli bir arama yapılmış.
Oh, beauty is a beguiling call to death and I'm addicted to the sweet pitch of its siren.
Güzellik, ölümün ayartıcı çağrısıdır ve ben onun tatlı melodisinin tiryakisiyim.
I didn't get one life-or-death phone call all day!
Bütün gün boyunca bir telefon bile almadım!
I don't wanna beat this to death, but if your mother finds out that you and courtney are seeing each other and thinks I kept it from her, I don't know what she'd do, probably call off the wedding.
Ölene kadar bununla uğraşamam, ama annen anlarsa sen ve Courtney'nin birbirinizle görüştüğünüzü, ve bunu ondan sakladığımı düşünse, onun ne yapacağını bilemem, muhtemelen düğünü iptal eder.
I believe I am feeling what you would call regret For causing dr. Arrow's death.
İnanıyorum ki, Dr. Arrow'un ölümünden dolayı senin pişmanlık dediğin şeyden hissediyorum.
i call shotgun 25
i call her 23
i called it 59
i call you 38
i called him 132
i called you 172
i call him 32
i call the shots 24
i called earlier 21
i called her 89
i call her 23
i called it 59
i call you 38
i called him 132
i called you 172
i call him 32
i call the shots 24
i called earlier 21
i called her 89
i call your name 20
i called 270
i called them 49
i call 87
i called the cops 33
i called the police 46
i called the hospital 16
i call them 20
i called your office 21
i call the police 17
i called 270
i called them 49
i call 87
i called the cops 33
i called the police 46
i called the hospital 16
i call them 20
i called your office 21
i call the police 17
i call it 154
i call for justice 27
i called dr 19
death 1004
deaths 27
death row 19
death penalty 21
death threats 22
death experience 79
death situation 19
i call for justice 27
i called dr 19
death 1004
deaths 27
death row 19
death penalty 21
death threats 22
death experience 79
death situation 19