I came to translate Turkish
25,156 parallel translation
I came to return this.
Burada ne işin var?
- I came to return this.
- Bunu bırakmak için gelmiştim.
I came to meet Wes, but they were standing at his door.
Wes'e geldim, ama kapıda duruyorlardı.
Well, actually, I came to see Jeremy here.
Aslında buraya Jeremy için gelmiştim.
I don't do this very often, so I may suck at it, but I came to apologize.
Bunu çok sık yapmıyorum, yani batırabilirim ama özür dilemeye geldim.
I came to you as a friend.
Sana bir arkadaş olarak gelmiştim.
I came to you because you showed me a way to stop him from hurting me.
Artık canımı yakmasını engellemenin bir yolunu gösterdiğin için geldim.
Flash, just who I came to see.
- Flash, tam da görmeye geldiğim kişi.
I came to let you go.
Seni serbest bırakmaya geldim.
Yeah, I came to have you sign this before City Council went in to mutiny, but that can totally wait.
Evet, belediye meclisi ayaklanmadan önce bunu imzalatmak için gelmiştim. ... ama kesinlikle bekleyebilir.
I actually came here to talk to you.
- Ben seninle konuşmaya geldim.
I don't even know why I came back to this stupid town.
Bu aptal kasabaya neden döndüm, bilmiyorum.
I... I came up here before to see if I could help you,
Buraya sana yardımım olur mu diye bakmaya gelmiştim.
And I came back home to reclaim my life.
Ve hayatımı geri almak için döndüm.
I just came to say that I think I can manage this.
Sadece buraya bu sorunu çözebileceğimi söylemek için geldim.
You know why I came here, so if you don't want to give me that, I'll just go back home.
Buraya neden geldim biliyorsun, eğer istediğim şeyi bana vermeyeceksen, hemen eve dönebilirim.
I just came to drop this off.
Sadece bunu bırakmaya geldim.
I just came to say hi.
Sadece merhaba demek için.
I just came to say hi to Bonnie.
Bonnie'ye merhaba demek için uğradım.
I know you came here to be Michelle or Hillary or RBG, and I came here to be my dad, right?
Buraya Michelle ya da Hillary ya da RBG olmak için geldiğini biliyorum, ben de buraya babam gibi olmak için geldim.
I went to the bathroom. I came back, and it was gone, and I will call security if I have to. It was right there.
Lavobaya giderken buradaydı ve döndüğümde gitmiş.
I came back to be with you.
Seninle olmak için geri geldim.
I just came by to make sure that my good friend was thinking about someone else other than himself for once.
Ben sadece yakın arkadaşımın bir kez olsun kendinden ziyade başkalarını da düşünebileceğinden emin olmak için gelmiştim.
Um, but I think it's time that you came back to class.
Ama bence derse dönmenin zamanı geldi.
I guess since you came back, I-I've wanted some sort of closure to...
Geri geldiğinden beri eski defterleri kapatmak istiyorum.
I was ready to quit, back in D.C., but I came back because of you.
Bırakmaya hazırlamıştım kendimi, Washington'dayken ama senin için geri döndüm.
You think I came all the way back here to see your amazing machine?
Sence onca yolu senin inanıImaz makineni görmek için mi döndüm sanıyorsun?
I think there's a spot in the stands if you came to watch.
Sanırım tribünde bir yer var eğer izlemeye geldiysen.
I only came to you for help because I was desperate.
Sadece çaresiz olduğum için yardım istemeye geldim.
He never came back to us, and as far as I know, he never even knew your mom remarried.
Bize asla dönmemişti ve bildiğim kadarıyla annenin yeniden evlendiğini bilmiyordu.
He came with me. To make sure I was safe.
Güvende olduğumdan emin olmak için benimle geldi.
What do you want? I came to apologize.
- Ne istiyorsun?
I came because I just wanted to be held...
Sadece bana sarılmanı istemiştim.
We're useless without it. Guys, I don't want to be the quitter here, but if we can't do what we came here to do,
- Millet, oyun bozanlık yapmak istemem ama madem buraya yapmak için geldiğimiz içi yapamıyoruz bence acele olarak şehre dönüp güvenli bir yere girmeye çaba...
Uh, you came by my place of work the, uh, other day to talk about a date, so I'm just, calling you... up to arrange the... the date.
Geçen gün buluşma teklifi yapmak için işyerime gelmiştin seni aramamın sebebi buluşma tarihini konuşmaktı.
Which is why I would prefer not to say where it came from.
Bu yüzden nereden geldiğini söylememeyi tercih ederim.
I wanted to get things shipshape before you came back, then you went and surprised me.
Gelmeden önce her yeri derli toplu yapmak isterdim ama çok geçmeden sen geldin ve beni şaşırttın.
I just came to tell you in person how much I appreciate your offer.
Sadece sana teklifin için ne kadar minnettar olduğumu bizzat söylemeye geldim.
I know you said never to call you, but the police came by to see me.
Seni asla aramamı söylemiştin, biliyorum, ama polis beni görmeye geldi.
- If this came from the dropship and the dropship came from the mother ship, theoretically, I could use it to vibe us up there.
Eğer bu indirme gemisinden geldiyse ve indirme gemisi de ana gemiden geldiyse teorik olarak bizi bununla vibelayarak oraya çıkartabilirim.
Yesterday, you came in and you asked for Edward Clariss'report, but I didn't tell you who that husk belonged to, so that means you stole a sample when you showed up to my crime scene.
Dün gelip benden Edward Clariss'in raporunu istedin ama ben sana o derinin kime ait olduğunu söylememiştim. Demek ki suç mahallinde deriden bir parça çaldın.
I came here to get something from my mother that I realize now I'll never get.
Buraya annemden bir şeyler görmeye gelmiştim ama anladım ki bu asla olmayacak.
I came here to do the one thing that they couldn't stop me from doing :
Buraya yapmama engel olamadıkları tek şeyi yapmaya geldim.
I came alone. I haven't met anyone yet ; it's gonna take a while, even when I do meet them, to get to the cuff stage.
Daha kimseyle tanışmadım, ki tanışsam bile kelepçe safhasına geçmemiz biraz zaman alır.
They came to my planet before I was born.
Ben doğmadan önce gezegenime gelmişler.
I came back to get some lip balm.
Dudak koruyucusu almaya gelmiştim.
I came here to work with the guy who killed Damien Darhk, not ring a freaking bell.
Ben buraya Damien Darhk'ı öldüren adamla çalışmaya geldim. Aptal bir zili çalmaya değil.
That's what I came here to say to you.
Bu komik. Ben de sana bunu söylemeye gelmiştim.
I came back here to...
Buraya...
I came back to make some money.
Biraz para kazanamak için döndüm.
I think she came to this meeting.
Sanırım bu toplantıya geldi.
i came to find you 19
i came to see you 142
i came to say goodbye 53
i came to you 34
i came to talk to you 32
i came to help 16
i came to tell you 19
i came to warn you 17
i came to help you 17
i came to say good 29
i came to see you 142
i came to say goodbye 53
i came to you 34
i came to talk to you 32
i came to help 16
i came to tell you 19
i came to warn you 17
i came to help you 17
i came to say good 29