English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I met this guy

I met this guy translate Turkish

368 parallel translation
I met this guy, Bert Gordon.
Bert Gordon adında biriyle tanıştım.
And then I met this guy.
Sonra o adamla tanıştım.
- Look, I met this guy.
- Bir adamla tanıştım.
See, I met this guy backstage one night with a ruffled shirt on.
Bir gece kuliste fırfırlı gömlekli bir adamla tanıştım.
When I started working in Rome, I met this guy.
Roma'da çalışmaya başladım. Sonra, o çocukla tanıştım.
I met this guy...
Bu adamla tanıştım...
I met this guy named Ding Dong.
Adı Ding Dong olan bir adamla tanıştım.
I met this guy in Ishtar who had pull at the embassy.
- Etkili biriyle tanıştım.
I met this guy at New Year's at the Hotel.
Bir adamla tanıştım. Yılbaşı akşamı otelde.
See, a couple of weeks ago, I met this guy...
İki hafta önce bir adamla tanıştım...
I was stuck there for about two or three weeks... until I met this guy Blackout, this biker.
Orada iki üç hafta sıkışıp kaldım benim adam Blackout'la karşılaşıncaya kadar, şu bisikletçi.
Then I met this guy who had hurt her and instantly, I hated him.
Sonra ona zarar vermek isteyen adamı gördüğümde ondan anında nefret ettim.
It's like I met this guy who's so totally amazing that he makes Elton look like a loser.
O kadar inanılmaz bir çocukla tanıştım ki - Elton yanında sıfır kalır.
You know, I met this guy years ago in Havana. You know that.
Biliyorsun bu adamla bir yıl önce Havanada tanıştım.
I met this guy.
- Kimse yok içeride.
I met this guy in the mountains.
Bu adamla dağların orada tanıştım.
I met this guy at a place called Moke's.
Bu adamla Moke'un Yeri denen yerde tanıştım.
Hey, hey, hey. I met this guy.
Bu adamla tanıştım.
This is the guy I met.
Bu, dün bahsettiğim adam.
I've been in this business a long time. I've never met a performer who in the long run wouldn't rather be a great guy than a great actor.
Uzun vadede harika bir aktör olmaktan ziyade harika bir insan olmayı tercih edene rastlamadım.
Because she was talkin about this guy on June 2... and I hadn't even met her on June 2.
Çünkü bu herif hakkında 2 Haziranda konuşmuş... ama ben onu 2 Haziranda henüz tanımıyordum.
This old guy I met when I came over.
Burada tanıştığım yaşlı adam.
You know, Father... the first time I met you, I thought, " Here's this nice decent guy.
Buraya futbol oynamaya geldik, dövüşmeye değil! 88 serserisi bana aptal zenci dedi.
This is the guy I told you about, the one I met at the hospital.
Bu size bahsettiğim adam, hani hastanede tanıştığım.
- I met this really great guy, you know.
- Müthiş bir adamla tanıştım.
But what if this rich lady met this real nice guy? I mean...
Ama ya zengin kızın sevdiği oğlan...?
I met with this guy Seidelbaum...
- Şu Seidelbaum'la buluştum...
I just met this guy. He works in the Beverly Hills Gun Club.
Beverly Hills Atıcılık Kulübünde çalışıyor.
I just met this guy.
Bu adamla yeni tanıştım.
Because Mom and Dad are going out tonight, she thinks I should sneak out on this blind date with her and a guy she just met.
Çünkü annem ve babam bu gece dışarı çıkıyorlar, ve o da tanımadığı biriyle buluşmasına gizlice onunla gitmemi istiyor, beni de biriyle tanıştıracak.
Vegas Vinnie is a story based on a real guy, this doc I met when I first went across 50 years ago.
Vegas Vinnie, bundan 50 yıl önce ilk kez dünya değiştirdiğimde tanıştığım bir doktordan esinlenilmiş bir hikaye.
I remember, I was examining her, and she was telling me... about this great guy that she'd met named Paul who dressed... like a manic-depressive psych professor.
Hatırlıyorum, onu muayene ediyordum, o da bana... Paul adında hoş bir adamla tanıştığını ama giyinme tarzının... manik depresif bir psikolog gibi olduğunu söylüyordu.
I mean, here I meet this great guy, this ballplayer best guy I ever met.
Yani, bu harika adamla tanışıyorum, beyzbol oyuncusu ile... -... tanıştığım en iyi adam.
I never met this guy.
O adamı tanımıyorum bile.
that letter you sent my column... that was from a guy with more guts... and more heart... than any of the creeps I've met in this city.
köşeme gönderdiğin mektup... bu şehirde tanıştığım tüm sürüngenlerden... daha cesur... daha yürekli birisinden gelmişti.
It was this guy I met on the beach last summer.
Geçen yaz kumsalda tanıştığım biriydi.
I met a guy this afternoon that I think would be absolutely great for you.
Öğleden sonra tam sana uygun olduğunu düşündüğüm biriyle tanıştım.
I just met this guy the other day.
Geçen gün karşılaşmıştım.
I just met this guy this morning.
Bu adamla daha bu sabah tanıştım.
This other guy you keep talking about, this historical figure, I never met him.
Şu sürekli bahsettiğiniz tarihsel şahsiyet... Ben onu hiç tanımadım.
Before I met your sister, I was like this normal guy who sold beepers and cellular phones.
Kız kardeşinle tanışmadan önce çağrı cihazı ve cep telefonu satan normal bir adamdım.
So I heard about this Mark guy that Rachel met today.
Rachel'ın bugün tanıştığı Mark adındaki adamı duydum.
I met this really cute guy in the park.
Parkta çok tatlı biriyle tanıştım.
I just met this guy yesterday.
Bu adamla daha dün tanıştım.
There's this movie guy I met out here.
Burada sinemacının biriyle tanıştım.
This guy was one of the most hard-core sons of bitches I ever met... and he's going off to save the plants.
Ve o bitkileri kurtarmak için ayrılıyor.
In any case, there's this guy I've met, Joy, that I'd think you'd like.
Her halükarda,... Tanıştığım şu adam var, Joy, sanırım seveceksin.
I've, met this guy. Said he would fence most of it.
Bir çoğunu alabilecek bir adamla tanıştım.
You know, sometimes it feels like my whole life here is just one great big detention that I can't escape but then I think about you. And how I've met this great guy who's so romantic and so caring, and who I like and who I want so much.
biliyorsun, bazen bütün hayatım kacamadıgım büyük bir ceza gibi geliyor ama o anda seni düsünüyorum ve nasıl bu muhtesem romantik ve duyarlı adamla tanıstıgımı, ve onu ne kadar cok istedigimi.
By who? By this guy I met.
- Tanıştığım adam.
And my brother's girldfriend's mother, and this guy Bob who I met last year.
Ve kardeşimin kız arkadaşının annesi ve geçen sene tanıştığım bu Bob denen herif.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]