English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I swear i'm not

I swear i'm not translate Turkish

602 parallel translation
I don't wanna shout... But I swear I'm not guilty...
Bağırmak falan da istemiyorum ama yemin ederim ki ben masumum.
- Your Excellency, I swear I'm not.
- Ekselansları, Yemin ederim değilim.
Howard, I swear to you, I did not write this letter.
Howard, sana yemin ederim, bu mektubu ben yazmadım.
I swear by the Virgin that I'm not lying, Mr. Damian.
Meryem Ana üstüne yemin ederim ki yalan söylemiyorum Bay Damian.
But I'm not. I swear it, I tell you.
Hayır.Yemin ederim söylemiyorum.
I swear I'm not lying.
Yemin ederim ki yalan söylemiyorum.
I swear I'm not!
Yemin ederim, söylemiyorum!
Now, by Saint Paul I swear, I shall not dine until I see the same.
Kalanlara gelince, beni sevenler kalkıp peşimden gelsin. Aziz Paul adına yemin ederim, bu kelle yerinde kaldıkça yemeğe oturmayacağım.
I'm not. I swear I'm not.
Bu değil, yemin ederim bu değil.
But I swear, I will not stay too long with you.
Fakat yemin ederim, seninle uzun süre kalmayacağım.
I swear on my honour, I'm not kidding.
Abartmıyorum, kusura bakmayın! - Bakın!
No, I swear I'm not in Milan.
Hayır, yemin ederim Milan'da değilim.
If you swear to me that you will destroy this film, hook, line and sinker, not only will I give you the key to my safe - deposit box in Casablanca, but we will split the insurance,
Bu filmi yok edip parçasını bırakmayacağınıza yemin ederseniz, size Kazablanka'daki kasamın anahtarımı vermekle kalmam, sigortadan alacağım paranın da
I wrote this other boy that I love him but I swear it's not true. It's just...
Diğer adama onu sevdiğimi yazmıştım ama yemin ederim ki yalandı.
You may suppose I have objections, all you know is that I will not swear to it... for which you cannot lawfully harm me further.
Bazı itirazlarım olduğunu varsayabilirsiniz, ama tek bildiğiniz yemin etmeyeceğim. Bunun için de hukuken bana daha fazla bir şey yapamazsınız.
If you swear not to escape, I will untie you.
Kaçmayacağına söz verirsen, seni bağlamayacağım.
But I swear again I will not move an inch of my poor knees Until the sparrows have been sanctified
Yemin ediyorum sana Tanrım bu kulun serçeleri kutsayana kadar şuradan şuraya kımıldamayacak.
I swear that as long as I live I shall not dishonour the society which I now join
Ant içerim ki, hayatım boyunca mensubu olduğum mesleğin şerefine leke sürmeyeceğim.
I swear I'm not.
Yemin ederim.
♪ I'm so high, I swear I could fly ♪ What a sky, a heavenly ceiling ♪ There'll never be a day so sunny It could not happen twice
öyle mutluyum ki, uçabilirim... ne güzel bir gökyüzü, cennet gibi bir çatı... böyle güneşli bir gün daha olamaz bunun bir tekrarı olamaz... kimin bu kadar parası var?
I swear I'm not.
Yeminle korktuğum falan yok.
I swear, I'm not angry.
Yemin ederim, kızgın değilim.
- And by my faith, which I have not I swear that within the hour, this field will be strewn with English dead.
- Olmayan imanım üstüne yemin ederim, bir saat içinde bu alan ölü İngilizlerle kaplanacak.
Most gracious lord I do not crave forgiveness, for by all I hold most dear I do solemnly swear that I acted in good faith!
İnayetli kralım af dilemiyorum, çünkü en sevdiklerim üstüne yemin ederim ki, iyi niyetle hareket ettim!
I have two eyewitnesses who will swear that Senator Madison visited you not once but several times during your confinement at St Anne's Home.
Ve ben onarım mağazasının kaydettiği mili benimkinden çıkardığımda, 170 buldum. 40 mil daha fazla. Şey, elbette.
I did not swear.
Onlara kanmadım.
let me say that I swear on the souls of my grandchildren, that I will not be the one to break the peace we've made here today.
Torunlarım üzerine yemin ederim ki bugün burada yaptığımız barışı bozacak olan ben almayacağım.
I swear to God, I'm not. That's it.
Tanrı'ya yemin ederim ben değilim.
I swear I'm not Simone Choule.
Yemin ederim, ben Simone Choule değilim.
- I'm not guilty, I swear!
- Ben suçsuzum, yemin ederim!
Every damn day, I swear I'm not gonna give'em another penny.
Her gün yemin ederim, başka para vermeyeceğim diyorum.
I swear to God. I'm not gonna hit you.
Sana vurmayacağım.
Swear I'm not your husband and I will yield
Benim kocan olmadığıma yemin et ben iade edeceğim..
This is something I've never told anyone, so you've gotta swear to me what you hear will not leave this room.
Bunu daha önce hiç kimseye anlatmadım, o yüzden duyacaklarının asla bu odadan dışarı çıkmayacağına dair yemin etmelisin.
I'm telling you this because I think you're in a simmilar position like I was long ago but my friend, you're not that young as I was back than you're old enough to know better, pull yourself together confess it and I swear whatever you tell me, will remain within these 4 walls...
Bunu sana söylüyorum çünkü şu an benim yıllar önce içinde bulunduğum durumdasın. Ama dostum, sen benim o sıralar olduğum gibi genç değilsin. Durumu daha iyi kavrayıp, akıllı davranacak kadar yaşın var.
I swear by the pride of Meltran, I shall not fail.
Meltran onuru üzerine yemin ederim ki, başarısız olmayacağım.
No, you've got to swear it, in case I'm not here.
Hayır, yemin etmelisiniz, burada olmadığıma dair.
not a word or i swear, i'll do it right now.
Tek kelime yok, yoksa yemin ederim hemen şimdi yaparım.
I SWEAR I'M NOT GETTING MAD.
Söz veriyorum, kızmayacağım.
I swear it. I'm not joking.
Yemin ederim, dalga geçmiyorum.
I have a graphologist who will swear... that this is not Dr. Hassiem's signature.
Bunun Doktor Hassiem'in imzası olmadığına yemin edecek bir el yazısı uzmanım var.
It's not going to hurt me, I swear.
Canım yanmayacak, söz veriyorum.
- l'm not spying on you, I swear.
- Yemin ederim dikizlemiyordum.
I swear I'm not what you think I am.
Yemin ederim düşündüğün gibi değil.
Clarisa, I swear I'm not usually like this.
Clarisa, yemin ederim normalde böyle değilim.
I swear I'm not that way.
Yemin ederim böyle olmak istemiyorum.
I'm not involved in any of your business. I won't disclose your secret. I swear.
sizin işinizden bişi anlamıyorum sırrınızı açıklamayacağım yemin ederim.
I'm not asking you to swear to anything.
Senden hiçbir şey için söz vermeni istemiyorum.
I swear to you that I will not stop until those corrupted individuals have been put where they belong - behind bars.
Bu dolandırıcıları ait oldukları yerde - hapiste görene kadar durmayacağım.
No, I swear, I'm not eatin'.
Hayır. Yemin ederim, bir şey yemiyorum.
I swear to God, I do not need this right now, OK?
Yemin ederim, bunun zamanı değil, tamam mı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]