I swear to you translate Turkish
3,485 parallel translation
But I swear to you, hon, I ain't been drinking nothing.
Ama sana yemin ederim, bu kez hiçbir şey içmedim tatlım.
Grace... I swear to you, I'm gonna make things right.
Grace, yemin ederim işleri yoluna sokacağım.
And I swear to you, Vinny, if these damn Lamb boys don't get out of our business, I just might do something about it.
Sana sözüm olsun, Vinny bu Lambler işimizden elini ayağını çekmezlerse, bu meseleyi halletmesini bilirim ben.
If we're having this same conversation a year from now, I swear to you, he's all yours.
Bir yıl sonra yine aynı muhabbeti yapıyor olursak çocuk senindir.
I swear to you, lam in love.
Yemin ediyorum, ben aşık oldum.
And I swear to you I'll be number one again.
Ve yemin ederim yeniden bir numara olacağım.
I swear to you I didn't do anything.
Yemin ederim, ben hiçbir şey yapmadım.
I swear to you I'm here.
Yemin ederim, buradayım.
I swear to you, you're a basket case and everything they say about you is true!
Yemin ederim sürünürsün, dinle beni. Senin hakkında söyledikleri her şey doğruymuş!
I swear to you..
Yemin ederim..
I swear to you.
Sana yemin ederim.
I swear to you.
Yemin ediyorum.
I swear to you.
Yemin ederim söyleyeceğim.
I swear to you, my lord...
- Yemin ederim ki lordum...
I swear to you, it will not be like that.
Yemin ederim ki öyle olmayacak.
I swear to you, this isn't...
- Sana yemin ederim, bu...
I swear to you. Rest assured, Murdoch was a dupe in all of this.
Emin olun, Murdoch bu işin tam ortasındaydı.
But I'm gonna make it up to you, I swear it.
Ama kendimi affettireceğim, yemin ederim.
I swear I'm going to miss you.
Yemin ediyorum özleyeceğim.
- I swear to God... But you know what I'm saying, brother?
Sen ne dediğimi anlıyorsun değil mi kardeşim?
I swear you would not believe the lengths customers go to to hide stuff so they can buy it later when the sales kick in.
İnanabiliyor musun bazı müşteriler sonra almak için bazı şeyleri saklıyorlar.
I swear to God... mindy, you deserve the best! [Sighs]
Mindy, sen en iyisini hak ediyorsun.
I swear to God, you are the most selfish human being
Yemin ederim, sen dünyada gördüğüm en bencil 300 00 : 12 : 10,296 - - 00 : 12 : 11,830 - İnsansın. - Saol.
If I sell you the microchip... do you swear that it will be put to the use that I intended?
Eğer mikroçipi sana satarsam,... tasarlandığı şekilde kullanacağına söz verir misin?
You'll have to, I swear, if Robert is killed.
Sana yemin ediyorum, Robert ölürse başka çaren kalmayacak.
Amin, I assure you, I swear to God,
Emin, seni temin ederim, Allah'a yemin ederim ki niyetini bilmiyordum.
I never told anyone this, and I swear to God I'II kill everyone if you say anything, but when I decided to ask Audrey to marry me, I couldn't afford a decent ring, right?
Bunu kimseye anlatmadım Tanrı şahidim olsun ki, birine bir şey derseniz sizi öldürürüm ama Audrey'e evlenme teklifi ettiğimde adam akıllı bir yüzüğe param yetmemişti, tamam mı?
If you keep drowning James, I swear to God, I gonna come over there and drown you right back!
James'i boğmaya devam edersen yemin ederim oraya gelir ve ben de seni boğarım!
Jack, if you don't turn down that motherfucking music, I swear to God I'm gonna come in there... Damn, spaz.
Jack, o siktiğim müziği kapatmazsan yemin ederim oraya gelir...
If you hurt them, I swear to God, I'll make you pay.
Onlara zarar verdiysen, sana bunu ödettiririm.
Any later, and I'll call you, swear to God.
Gecikecek olursam haber vereceğim. Yemin ederim.
- You will fucking cough up or I swear to God you will be stuffing cuddly toys in Corton Vale Prison faster than you can tie a bunch of fucking daffodils.
- Anlatacaksın! ... yoksa yemin ederim ki bir demet daha nergisi hazırlayamadan kendini Corton Vale Hapishanesi'nde bulursun.
I had an incredible night, and I swear to god, it was a visitation, and, dallas, I can't thank you enough.
İnanılmaz bir gece yaşadım. Yemin ederim ki ilahi bir şeydi. Ayrıca Dallas, sana ne kadar teşekkür etsem azdır.
Now, my ears aren't what they used to be, but I swear I coulda heard you say something about the Carson place.
Kulaklarım eskisi gibi değil ama duyduğuma göre Carsonların eski evinde olduğunuza dair yemin edebilirim.
I swear to God, I will put a bullet in you this time.
Bu sefer kafana sıkarım yemin ederim.
So I hereby swear a life debt to you.
Hayatımı size adıyorum.
If I knew any man to use you for his pleasure, my weapon will be quickly out, I swear.
Eğer bir adamın sizi keyfine kurban edeceğini bilsem silahımı çoktan çekmiş olurdum yemin ederim
I swear to God, if you were pretending to talk to someone...
Yemin ederim eğer birileriyle konuşuyormuş gibi yaptıysan...
You're getting on that train because if you don't I swear that I'll kick you on to it so you can go after him.
O trene bineceksin çünkü yapmazsan, yemin ederim onun peşinden gitmen için seni trene ite kaka bindiririm.
I'm not gonna hurt you, I swear to God.
Sana zarar vermeyeceğim. Yemin ederim.
I swear to God, this guy's gonna die if you don't get me the judge right now.
Yoksa bu adam ölür. Yemin ederim. Yargıcı hemen getirmezsen bu adam ölür.
So, please, give me mercy and I swear I will make it up to you.
Lütfen, merhamet et. Yemin ederim kendimi affettireceğim.
Hands off or I'll kill you! I swear, I'll beat you to death! Oh, I'm nasty!
Elimi bırak yoksa yemin ederim seni öldürürüm!
Play the last four bars again, play them right, or I swear to God, you'll be finding bits of your wife's skull in box seat five.
Son dört ölçüyü tekrar çal, doğru çal yoksa yemin ederim, karının kafatası parçalarını beşinci loca koltuğunda bulursun.
And I swear, I will send you back to America.
Yemin ederim, seni Amerika'ya geri yollayacağım.
I swear to God you better tell me she's fine right now.
Tanrıya yemin ederim ki onun iyi olduğunu söylemek istersin.
Look, if you don't get out of my store right now, I swear to God...
Bak, dükkanımdandan şimdi defolup gimezsen, Tanrı şahidim olsun...
We have to have a series of sessions, and, uh, I have to swear in the best of my professional opinion that you have accepted and made every effort at thoughtfully reflecting upon your weaknesses.
Bir dizi seans yapmamız gerekir. Zayıf yönlerin hakkında dikkatlice düşünmeyi kabul ettiğine elinden geleni yaptığına dair mesleki kanaatim üzerine yemin etmem gerekir.
I swear to god, if you hurt my brother I'll fucking kill you.
Tanrıya yemin ederim, eğer kardeşimin canını yakarsan seni öldürürüm.
I swear to God I will KILL YOU!
Yemin ederim, seni öldürürüm!
And you will swear to tell your father the truth, that I had nothing to do with your maiming.
Sen de babana doğruyu söyleyeceğine yemin edeceksin. Sakatlığınla hiçbir ilgim olmadığını söyleyeceksin.
i swear 5543
i swear to god 1590
i swear to fucking god 19
i swear on my life 41
i swear i don't 21
i swear i'll kill you 19
i swear it 348
i swear i didn't 30
i swear i will 36
i swear to christ 24
i swear to god 1590
i swear to fucking god 19
i swear on my life 41
i swear i don't 21
i swear i'll kill you 19
i swear it 348
i swear i didn't 30
i swear i will 36
i swear to christ 24
i swear it's true 16
i swear to 17
to you too 24
to you 1078
to your 24
to your knowledge 54
to your positions 16
to your health 109
to your place 20
to your mother 18
i swear to 17
to you too 24
to you 1078
to your 24
to your knowledge 54
to your positions 16
to your health 109
to your place 20
to your mother 18