English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / If i can help

If i can help translate Turkish

3,713 parallel translation
She's my friend, and if I can help her, then I wanna do it, so... ( Sighs and speaks indistinctly )
O benim dostum ve yardım edebileceksem etmek isterim yani...
Now, if you tell me about it, maybe I can help.
Eğer bana anlatırsan sana yardım edebilirim.
Look, Mrs. Carras, I want to find them as much as you do, and if there's anything I can do to help...
Bakın Bayan Carras, ben de en az sizin kadar onu bulmayı istiyorum.
I think it can only help if everyone's a little looped.
Çakırkeyif olmaları işe yarayabilir.
I've gotta help him if I can.
Elimden geldiğince ona yardım etmeliyim.
- If you need help, I can help you. - I don't.
- Yardıma ihtiyacın varsa ben de yardım edebilirim.
Hey, I can help you keep score if you want.
Skorlarda yardım edebilirim!
Well, Daniel, as you can see, now I can't help you even if I wanted to. Thanks, Don.
Daniel, gördüğün gibi, artık sana istesem de yardım edemem.
Reason or not, I can't help thinking Hanna wouldn't be in this mess if we still had that R.V.
Eğer karavan bizde olsaydı, Hanna böyle kötü duruma düşmezdi.
Mom, I can help pay for part of it if that helps.
Anne eğer yardımcı olacaksa, masrafları karşılamaya yardımcı olurum.
If you're willing to commit, I can help you.
Eğer istekliysen yardımcı olabilirim.
'Cause I can't help but think, if you'd been a little more clearheaded, you might not have shot Tanya Dove.
Çünkü düşünüyorum da, eğer zihnin biraz daha açık olsaydı, Tanya Dove'u vurmayabilirdin.
If you won't help me, then I'll find someone who can.
Eğer bana yardım etmeyeceksen, ben de edecek birini bulurum.
Cos the cans are much heavier, innit? That's if they're the 440mls, yeah, not that that's a problem, cos I got my boy to help out, though maybe we can just drink a few to ease the load, you get me?
Tenekeler daha ağır oluyor da... 440 mililitre oluyorlar, neyse sorun değil yanımda yardımcı birini getirdim birkaç tanesini içersek yük hafifler diye düşündüm.
I'm just checking to see if there's anything I can do to help.
Yardım edebileceğim bir şey var mı diye bakmaya geldim.
I'm just checking to see if there's anything I can do to help.
Yapabileceğim bir şey var mı diye bakmaya geldim.
No doubt you have access to the best lawyers, sir, but if I can be of any help...
Şüphesiz en iyi avukata sahipsinizdir, efendim ama yardımımın dokunacağı bir şey olursa...
If you help me, then I can help you.
Bana yardım edersen ben de sana edebilirim.
♪ help me if you can ♪ I'm feeling down ♪ down ♪
# Yardım et bana yapabilirsen, moralim çok bozuk #
♪ help me if you can, I'm feeling down ♪
# Yardım et bana yapabilirsen, moralim çok bozuk #
I can help you both if you come with me.
Benimle gelirsen ikinize de yardımcı olabilirim.
However, if you leave now with Marcel, we'll never see each other again, and I cannot find you, and I can't help you.
Eğer şimdi Marcel ile gidersen bir daha birbirimizi göremeyiz. Yani seni bir daha göremem, yardım da edemem.
If your special lady friend is missing, you can benefit from the help of a witch, and since I control all the witches in this town,
Ayrıca her zaman büyüklerime saygı gösteririm. Eğer sizin sözüm ona özel kız arkadaşınız kayıpsa bir cadının yardımını kullanabilirsiniz.
Let me see if I can get anything that will help out of the NSA before we ditch'em.
Onları ekmeden önce bakalım NSA'ya yardım edecek bir şeyler bulabilecek miyim? Buradayım.
Believe me, I want to help if and when I can, but the best thing I can do is.. report the news as honestly as I can, and not get in the way.
İnanın bana, imkan olduğunda yardım etmek isterim, ancak yapabileceğim en iyi şey haberleri olabildiğince en dürüst bir şekilde bildirmek, ayağa dolanmamak.
I can't help it, if I get a letter.
Mektup almayı engelleyemem.
I'll see if Detective Carter can help us.
Bakalim Dedektif Carter bize yardim edebilecek mi?
- I can't help it if you're in love.
- Aşıksın besbelli.
But I can see you're in pain, and I think I can help you if you'd let me.
Ama acı çektiğinizi görebiliyorum ve eğer izin verirseniz size yardım edebileceğimi düşünüyorum.
I can't force you, but I can help you if you let me.
Seni zorlayamam ama eğer izin verirsen sana yardım edebilirim.
I can't help it if every male member of staff and one female member of staff find me attractive.
Tüm erkek öğretmenlerin ve bir kadın öğretmenin beni çekici bulması benim suçum değil.
If there is any way in which I can help...
Sana yardımcı olabileceğim bir şey olursa...
It's funny, it's like I can't help wondering if we were supposed to run into each other this morning.
Ne kadar tuhaf, değil mi? Bu sabah karşılaşmamız bir tesadüf müydü diye düşünmeden edemiyorum doğrusu.
If you ever need a loan, I would be happy to assist, or maybe your new financial advisor can help you find your way out of the red.
Eğer borç paraya ihtiyacın varsa, yardımcı olmaktan mutluluk duyarım, yada belki yeni mali müşavirin sana bu durumdan kurtulman için yardım edebilir.
I can help you if you want.
İstersen sana yardım edebilirim.
I can't help it if he's evil.
Eğer o kötüyse buna bir şey yapamam.
I can't help it if every male member of staff and one female member of staff find me attractive.
Tüm erkek öğretmenler ve bir kadın öğretmen beni çekici buluyorsa bu benim suçum değil.
Hi, I wonder if you can help me.
Konferansta, Offshore dergisi için çalışıyorum ve Solstar Petrol'den Ken Ruiz'le röportaj yapmalıyım. Merhaba, yardımcı olur musunuz?
I'm supposed to have your back, but how can I help you if you don't even talk to me?
Senin arkanı kollamam gerek ama sen benimle konuşmuyorken sana nasıl yardım edebilirim?
I'd like to help if I can.
Mümkünse yardım etmek isterim.
Well, if angels are slaughtering one another, I have to do what I can to help.
Eğer melekler birbirlerini öldürüyorsa elimden geleni yapmam gerekiyor.
Well, I can't help it if my eyes have a natural sparkle.
Gözlerimin doğal parıltısı varsa ben ne yapabilirim?
And if I can get Randy elected union president that'll really help me establish myself in Chicago.
Ve Randy'nin seçilmesini sağlayabilirsem Chicago'da adımın duyulmasını sağlar.
Emma, I can't help you if you're not honest with me.
- Emma bana dürüst olmazsan yardımcı olamam.
I can't help it if people camp out for days for that stupid concert.
İnsanlar o aptal konser için günlerce kamp kurmuş n'apabilirim?
Well, good idea. But if that doesn't work, then just let me know if there's anything I can do to help, all right?
İyi fikir, ama işe yaramazsa, yardım edebileceğim bir şey olursa söylemen yeter, tamam mı?
And, you know, not that you will, but if you need a jingle, I can help you come up with some rhymes for Fancie's. It's not gonna be easy though.
Hani olmaz ya, eğer bir şarkıya ihtiyacın olursa Fancie'yle kâfiyeli bir şeyler bulmana yardım edebilirim.
If you fear for the safety of you and your boys, I can help.
Kendi ve çocuklarınızın güvenliğinden endişe ediyorsanız, yardım edebilirim.
All my teachers told me it was impossible for me to pass at this point, but... if you help me study this weekend, I know I can bring my grades up.
Bütün öğretmenlerim bana artık geçmemin imkansız olduğunu söylüyor ama..... bu hafta sonu çalışmama yardım edersen biliyorum notlarımı düzeltebilirim.
Uh, but, you know, if I have a case, and-and you're on leave, can I still call you for help?
Bir davam var ve sen de izinlisin yardım için seni arayabilir miyim?
Yeah, if you think it's something that only I can help you with, of course.
Olur, eğer yardım edebileceğim bir konu olacaksa, tabii ki arayabilirsin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]